/ 147. Bölüm /

4.9K 247 50
                                    

Selam Gençler.
Nasılsınız?

Bu bayram öncesi son bölüm haberiniz olsun. Bayramınız da şimdiden mutlu, kutlu olsun. Sevdiklerinizle nicelerini görün.

Keyifli Okumalar! :)

°Zeynep°

Ne kadar zaman geçti bilmiyordum ama bacaklarım pelte kıvamına gelince ve her tarafım sızlayınca yatakta yan yana yatmış sessizce tavana bakıyorduk. Bizim kız, bize bir iyilik yapmak ister gibi uyanmamıştı. Bu da bizim çok işimize gelmişti tabii.

Dudaklarımı yaladım. Öpülmekten şişmişlerdi ve bende çok susamıştım. Yine de kadın aklı başka şeyler düşünüyordum.

"Oda battı."

Kerem umursamazca konuştu.

"Eee?"

"Eesi, iyi bok yedin!"

Güler gibi bir ses çıkarıp yan döndü. Pestilimiz çıkmıştı ama uyumamıştık da, belki de yorgunlukla öküz gibi uyuyup kızımız ağlarsa uyanamamaktan korkuyorduk.

Ben de zorda olsa ona döndüm.

"Mümkün değil yerimden kalkamam ben. Geberiyorum."

Bunu dedim ama hemen sonra mecburen kalkıp da nişana gitmem gerektiği geldi.

Kerem bundan dolayı olduğunu duysa bir ton laf ederdi. Yine demişti gerçi bizim nişanımız mı falan diye ama ben hem arkadaşlarımın olmasından hem de biraz hava almak için bunu istemiştim. Cidden hep aynı ev, bu saray yavrusundan bile sıkılmıştım. O hale kadar gelmiştim yani.

Gülümseyerek omzumu okşadı. Sonra da beni kendine çekti. Kafamı göğsüne bıraktım.

"Formdan düşmüş müyüz?"

"Sen düşmemişsin de ben bu halde olduğuma göre bayağı düşmüşüm."

Yanağımı okşadı. 

"Sen de düşmemişsin güzelim. Ya da ben de ne kadar istemesem de düştüm. Sonuçta ikimiz de yataktayız."

Kıkırdadım.

"Çocuğun var derdin var mı?"

"Yok da?"

"Da?"

"Yani bir acelecilik var, hiç gitmeyen bir yorgunluk?"

Gözlerini kapatıp başını öteki tarafa çevirdi. Konuşarak uykumuzu açmaya çalışıyordum bu adam ne yapıyordu böyle? Kalkıp bir duş alsak da iyi olacaktı ama yaşlanmıştık bence, tükenik bir durumdaydık.

"Yine de seni seviyorum ben."

"Hıhı!"

Uyuyor muydu anlamıyordum.

"Kerem?"

"Ne?"

"Bir şey desene?"

"Bir şey."

Gülümseyerek yüz üstü döndüm. Hafif doğrularak da başımı dirsekten kırdığım, koluma yasladım. Diğeriyle de saçlarını okşadım. Bu onun uykusunu daha çok getirebilirdi ama çok tatlıydı, dokunmadan duramıyordum.

"Uyuma, kalk ya! Yemek falan yiyelim, akşama hazırlanırız."

Daha vardı da biz ancak hazırlanırdık.

"Uyumuyorum."

"O zaman demin sana dediğime neden cevap vermedin."

Yine cevap vermedi. Canım sıkılıyordu, bir de kadınsal dürtülerim bilerek mi cevap vermedi diye tribe giriyordu.

Dengesiz [ZeyKer]Where stories live. Discover now