/ 55. Bölüm /

10K 335 93
                                    

Selam bebeksiler. Nasılsınız? 

Ben çok iyiyim. Önceki bölüme gelen yorumlara çok mutlu oldum. Ben yazamadığımı hâlâ düşünsem de siz endişelerimi aldınız. Size bölüm getirdim fakat böyle beklemiyor olabilirdiniz bölümü ama çakallık benim işim. 

Neyse bayramda bölüm atmam gibi geliyor canlarım çünkü bilirsiniz işte bayram :D Ondan önce bir bölüm daha atarım inşallah ama, bakalım. Gif temsili sarılma. Kıyafet falan yok bizimkilerde hgadjs :D

Dövme tamamen kendi hayalimdir canlar. Soran birkaç kişi oldu. Resimlere şöyle bir baktım ama yok o şekilde. Sizde hayal gücünüzde canlandırın.

Bu bölümün ithafı Zeykeraskisonsuz'a gidiyor. Umarım beğenirsin canım. <3

İthaf isteyenler söyleyebilir. Unutuyorsam kusura bakmayın.

Beğeni ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.

Kadir Gece'niz de mübarak olsun canımlar, tüm dualarınızın kabul olması dileğiyle.

Keyifli Okumalar! :)

°Zeynep°  

Üzerimden fil geçmiş gibi hissediyordum kendimi. Kolumu kaldıracak halim yoktu. Tamam, elbette Kerem'i bir aslana bir kaplana benzetmeliydim ama o yorgunluk da beterdi. Ama gariptir ki uyumak ya da yatakta yatmak da istemiyordum. Ama bu keyfimin altından bir şey çıkmayacaksa bende Zeynep değildim.

Hafifçe sağa dönüp ellerimi başımın altına dayayarak, uyuyan Kerem'e baktım. 

Yüzüstü yatmış, başını benim olduğum tarafa çevirmişti. Saçları dağılmış, kabarmış, uzun birkaç tutam alnına dökülmüştü. Yüzünde huzurlu sayılabilecek bir ifade vardı ve bu hali fazla masum duruyordu. Sanki hiçbir günahı olmayan bir bebek gibiydi. O görüntünün insana verdiği mutluluk şu an bununla eş değerdi. Cidden Kerem'i bu halde görmek her kadına nasip olmazdı. Kendimi şanslı saymalıydım. Öyleydim!

Elimi yanağına yaklaştırarak, tersiyle yanağını okşadım. Bilindik sakallarının bende oluşturduğu kışkırtıcı his, nefesimi kesmişti. Titrek bir nefes alıp yüzüne düşen tutamları kaldırdım.

Kalbim tarif edemediğim bir duyguyla kasılmıştı.

Kerem yüzünde gezinen parmaklarımdan huylanmış olacak ki bana arkasını dönerek yan yattı. Bana göz kırpan müthiş ötesi geniş sırtı açığa çıktığında kafayı yediğimi düşündüm. Yorgunum diye yakınıyordum ama içimdeki dürtüye de engel olamıyordum.

Kollarımı belinin iki yanından ona sardım.

Sırtına, kürek kemiklerinin arasına sesli bir öpücük bırakıp burnumu oraya dayayarak kokusunu içime çektim.

"Zeynep?"

Uyku mahmuru çatallaşmış sesi de bu durumu iyice katlanılmaz yapmıştı. Ben sabah uyandığımda ya da uyanırken berbat bir haldeyken onun bu derecede mükemmel olması, ne denirdi ki!

"Hımm?"

"Kızım bir uyutmadın ya!"

Başımı boynuna dayayarak gözlerimi kapattım.

"Uyuyamadım. Sen de bugün çok uyudun."

"İnsanda enerji bırakmadın."

"Diyorsun?"

"Evet!"

"Öküz işte ne olacak? Bir dakikan, bir dakikana uymuyor."

Ses gelmeyince ona baktım. Gözleri hâlâ kapalıydı.

Dengesiz [ZeyKer]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin