/ 88. Bölüm /

4.7K 271 56
                                    

Selam Canlar.

Herkesin isteği kendine göre farklı. Bu çok tatlış bir durum olmasına rağmen benim açımdan da oldukça zor. Hepsini birbirine katıp bir şeyler yapacağız artık. Fikirleriniz kalp ben çünkü.

Yine erkenden yeni bir bölümle geldim. Uzun da oldu. Keşke her gün böyle olsam. 

I love kendim. İnginisçenin faydaları! Hadi bakalım.

Keyifli Okumalar! :)

°Zeynep°

"Zeynep, geldik canımın içi. Uyan hadi."

Kafamı yavaşça iki yana salladım. 

Hiç uyanmak istemiyordum. Zaten tam dalamamıştım bile. Yağmur'un saçlarımı okşayan elini, derin iç çekişlerini hep hissetmiştim.

Ama gözlerimin önünde Kerem'le mutlu olduğumuz bir sahne vardı. Ve bu yüzden uyanmayı kesinlikle reddediyordum.  Hayalimde, çünkü bu rüya olamazdı, Kerem beni sevdiğini söylüyordu. Onun evindeydik. Sarmaş dolaştık. Ve mutluyduk.

"Zeynep?"

Ellerimi kulaklarıma götürüp tıkamak ister gibi bastırdım.

Yağmur'un yerine, Kerem'in Zeynep diyen sesi çok daha tercih edilesiydi.

"Zeynep!"

Tam yanımda birden bağırınca gözlerimi hızla açtım.

"Bağırma. Seni duyuyorum. Ama kafam çok ağrıyor."

Sesim oldukça yorgun çıkıyordu. Normalde ağzına bir tane patlatasım gelirdi bu hareketi yapsa ama şimdi bunu bile istemiyordum.

"Tamam canım. Ama korkutuyorsun beni. Yine bayılırsın falan."

"Hayır, iyiyim."

Yağmur taksiciye parasını verdikten sonra, beni kolumdan tutarak dışarı çıkardı.

Hafif dönen başımla yalpaladım ama çok geçmeden Yağmur beni belimden desteklemişti. Beraber emniyete doğru yürümeye başladık. Hastanede bu konuyla ilgili çok ısrar ettiğimden Yağmur buraya beni mecburen getirmek zorunda kalmıştı. 

Ona kalsa önümüzdeki bir ay boyunca ben evden çıkmamalı bolca dinlenmeliydim. Ağır hastalar gibi.

"Sen Kemâl Bey'i aradın mı?"

"Evet canım."

Kafamı salladım. İşimi boşvermeyi hiç istemiyordum ama ben istemesem de son zamanlarda sorunlar çıkıp duruyordu.

"Yıllık izninden kullanırsın bir şey olmaz. Sen düşünme bunları."

"Toparlanınca gideceğim. "

"Tamam, gideceksin."

Bahçede, uzaktan Berra ve Rüzgâr'ı gördüm. Yanlarına yaklaştıkça onları inceledim. Görünüşe göre hava almaya çıkmışlardı. Berra kenarda bir ileri bir geri gidip duruyor, Rüzgâr da bir noktaya takılmış gözleriyle, sigarasını içiyordu.

"Yardım edin bir ya. Düşeceğiz şimdi!"

Yağmur'un sesini duyunca irkildiler. Berra hemen bana doğru koşup kollarını boynuma dolayarak beni sıkıca sardı.

"Canım. İyi misin? Zeynep, kusura bakma gelemedim hastaneye. İstedim ama Rüzgâr izin vermedi."

Bende kollarımı beline dolayarak hafifçe sırtını sıvazladım.

"Sorun değil. İyiyim ben. Sen nasılsın?"

Berra benden ayrılarak yüzümü şöyle bir taradı.

Dengesiz [ZeyKer]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin