/ 80. Bölüm /

6.5K 275 43
                                    

Selam bebeklerim. Neler yapıyorsunuz?

Bölümü yazdığım gibi getirdim. Herkesin yeter artık bir olay var, bunu bize azıcık anlattın devamını da getir dediğini duyar gibiyim ama ne yazık ki o olayı ben yazamıyorum. Kafam hayli karıştı ve kurguda giden bazı aksaklıklar var. Yakın zamanda çözülecek bir ya da iki bölüme inşallah diyeyim ama kesin değil.

Keyifli Okumalar! :)

°Zeynep°

Yaklaşık bir saatin sonunda, çarçabuk hazırladığım kahvaltı masasına oturduğumuzda lokmamı yutup, çayımdan bir yudum alarak Kerem'e döndüm. Sabrediyordum ama bir yere kadar!

"Sabah sabah sigara içecek kadar ne yaşadın, sorabilir miyim?"

Hiçbir şey yememiş sadece kahve içmişti, şimdi de peş peşe sigara içiyordu. Sinir bozucu sessizliği de beni fazlasıyla ürkütüyordu.

"Rahatsız mı oldun?"

"Bunun benim rahatsız olmamla ne alakası var? Güne kahvaltı yaparak başlanır. Sigara içerek değil!"

"Kahvaltı yapmayı sevmediğimi biliyorsun."

"Bence sen işine gelince sevip, işine gelince sevmiyorsun."

"Mantıklı."

Dumanı yüzüme doğru üfledi. Başımı çevirip derin bir nefes aldım. 

"Yapma şunu. Kerem."

Sigarayı küllüğe bastırıp söndürdü.

"Tamam mı? Oldu mu? Mutlu musun?"

"Olmadı. Bir derdin var senin ve bana söylemiyorsun. Artık eminim."

Sabahtan beri bir garipti zaten. Sevişirken de sıkıntılı bir hali vardı. Her zamanki isteği yok gibiydi. Başlarda öyle gözükmese bile!

İşin kötüsü ben bunların sebebinin kendim olmasından korkuyordum. Acaba benden falan mı sıkılmıştı? İçim içimi kemirip duruyordu. Zaten buluttan nem kapan bir tip olmuştum.

Gözlerini benden kaçırıp, masadaki poğaçadan bir ısırık aldı.

"Ne derdi? Saçmalama."

Bir sıkıntısı olan, klasik erkek itirazlarından birini söylemişti.

Saçmalama! Bir diğeri de ne alakası var olabilirdi. 

"Bana bak."

"Hayır. Yemek yiyorum."

"Kerem. Beni delirtme."

Sandalyemi yakınına çekip çenesine uzandım.Tutup, yukarı kaldırarak gözlerime bakmasını sağladım. Bir elimi yanağına götürüp okşadım. Onun böyle olması beni de fazlasıyla gerip, üzüyordu.

"Kerem, ne kadar süredir birlikteyiz biz farkında mısın? Seni tanıyorum artık. Bırak da tanıyayım. İşle ilgili bir şey mi oldu? Sorun ne? Ben miyim yoksa. Anlat bana, söyle derdini canım, lütfen."

"Hayır Zeynep. Sen sorma asıl! Kurcalama."

"Neden Kerem? Rahatsız oluyorum böyle. Her an kötü bir şey olacak gibi bir his var içimde."

Yanağında gezinen elimi tutup, avuç içimi öptü.

"Olmaz. Olmamalı."

"Biz birlikteysek sorunlarımızı da birlikte çözmeliyiz değil mi? Hadi anlat bana."

"Yapamam Zeynep. Yok bir şey."

Acaba kendiyle çeliştiğinin farkında mıydı?

"Var dedim sana. Sen kör mü sanıyorsun beni?"

Dengesiz [ZeyKer]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin