/ 60. Bölüm /

8.4K 307 38
                                    

Selam. 

Yine bir bölüm getirdim ama bu bizimkilerin geçmişlerine dayanan bir bölüm. Sıkıcı olabilir baştan söyleyeyim. Nasıl tanıştıklarını kimin başından ne geçtiğini Zeynep'in nasıl buralara geldiğini anlamanız için yazdım. 

Aralarındaki bağın ne kadar kuvvetli olduğunu beraber görelim. 

Bebeğim Kerem de yok bu bölümde haskja. Bölüm sonu da orada bitiyor ama merak etmeyin öteki bölüm bombalar patlayacak. Boşuna kızlar gecesi yapmıyoruz :D

Keyifli Okumalar! :)

°Zeynep°

Zaman hızla akıp geçerken kış mevsimi de gelip çatmıştı. Soğuk havalara bayılmama rağmen bunu pek değerlendiremiyordum. İşlerim bu ara çok yoğundu ve sosyal hayatım da azalmıştı. Kerem'le elbette ki çok sık görüşüyorduk, zaten görüşemesek kafayı yiyeceğimi de biliyordum. Ona gerçekten alışmıştım.

"Zeynep, koş bir gel, kar yağıyor."

Yağmur'un oldukça sevinçli ve neşeli sesi evi doldurduğunda mutfaktan hızla çıktım. Salondan manzaraya bakan büyük camımızdan yağan kar taneleri çok güzel görünüyordu.

"Ayy, şuna baksana çok güzel."

Gülümseyerek kafamı salladım.

"Eskiden kar savaşı yapardık hep birlikte hatırlıyor musun? Çok gençken."

"Güzel günlerdi."

"Biz ikimiz, Rüzgâr tek olmasına rağmen hep kaybeden biz olurduk."

"O zamandan ayıydı bilmiyor musun?"

Sevimli bir kahkaha attı.

"Tatlı bir ayıcık."

"Tabii."

"O günleri özlüyorum."

Yağmur'un dolan gözlerine bakıp ona sarıldım. Geçmiş yaralarla dolu olmasına rağmen o mutlu anlarımızı bende özlüyordum.

"Canım benim."

Gözüm uçuşan kar tanelerine giderken Yağmur'a baktım. Dalmış bir şeyleri düşünüyordu. Bende geçmişimizi düşünüyordum.

Berra'nın aramıza en son katıldığını zaten söylemiştim. Ama biz üçümüz çok daha önceleri tanışıyorduk.

Benim yaşadığım o kötü olaydan sonra kötü bir döneme girmiştim. Resmen yemeden içmeden kesilmiştim ve tüm arkadaşlarımı silmiştim. Çünkü bir faydası yoktu. Arkadaş demek sırf zarardan ibaretti bana göre artık. Okula bile gitmiyordum ki, nereden arkadaş edinecektim.

Gidecek bir evimin bile olmadığını düşünüyordum. Vardı elbette, gidiyordum da. Ama sanki o ev benim değildi. Ben o eve yabancıydım. Zaten o yaştaki bir çocuk için bunlar, ölmekle eş değer şeylerdi.

Yine sıcak bir yaz günü aylak aylak etrafta dolaşıyordum. Asileşmeye başladığım dönemlerdeydi. Yanımda bir akrabam bile yoktu. Babam olacak o it herif bana sadece para bırakmaya geliyor, bazen onu bile yapmıyor başkalarıyla gönderiyordu. O yaşta nasıl yalnız kalabilirdim? Bir evi nasıl çekip çevirebilirdim. Tamam yaşım çok da küçük değildi en azından kendimi biliyordum ama ergendim en nihayetinde. Yaşadığım o travmatik olayı bile bu kadar hızlı içime gömdüğüme sevinmeliydim.

Yalnız yaşadığım iki haftanın sonunda bana bir bakıcı göndermişti. Bir bakıcı. Sanki küçük bir bebekmişim gibi. İşte ona çok sinirlenip de evden çıktığım o gün okulun arka sokağında bir grup genç görmüştüm.

Dengesiz [ZeyKer]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin