"Ayça! Burada ne işin var? Senin düğün için hazırlık yapman gerekmiyor mu?" dedi Betül. Ayça arkadaşının ellerini tuttu.

"Hayır gerekmiyor. Biraz takılalım dedim. Bu arada merhaba Kader."

"Selam Ayça. Bende tam Betül'e kulübe gitmemiz gerektiğini söylüyordum" dedi Kader dalgalı, yeni patlıcan moruna boyadığı saçlarını geriye doğru atarken.

"Bu çok iyi bir fikir!" dedi Ayça.

"Hayır iyi bir fikir değil. Ve senin nişanlın buna izin vermez" diyerek itiraz etti Betül.

"Hayır verir. Çünkü kendisi de gelir. Hemen Batu'ya mesaj atıyorum" dedi Ayça telefonunu çıkarıp.

"Hayır. Gitmek istemiyorum."

"Amma naz yaptın Betül ya. Yemeyecekler seni." dedi bu sefer Kader.

"Evet! Haydi gidiyoruz" dedi Ayça nişanlısına mesaj çekerken. Onlar gidene kadar saat beş olurdu. Batuhan'da işten çıkar gelirdi. Hem belki Fıratı da getirirdi.

"Of iyi tamam ya" dedi Betül. Kader'in arabasına yöneldiler.

Batuhan hızla askeri kıyafetini çıkarıp normal kıyafetlerini giydi ve el çantasını aldı. "Ne bu acele lan?" diye sordu Gökhan.

"Ayça arkadaşlarıyla gece kulübüne gidiyormuş. Beni de çağırdı." dedi Batuhan. Ufak aynanın önünde saçını tarayıp, parfüm sıktı.

"Bizde gidelim mi lan?" diye sordu Gökhan. Geçen gün kulüpte bir afet ile tanışmış ancak numarasını alamamıştı. Hala üzülüyordu.

"Ne işimiz olur?" dedi Fırat umursamayarak. O sırada Batuhan'ın telefonu çaldı. "Aşkım çıkıyorum şimdi...Tamam aşkım Kaderi tanımıyorum. Betül'ü geçenlerde gördüm biliyorum... Ben gelmeden içki içeyim deme."

Batuhan arkadaşlarına doğru "Hadi ben gidiyorum" dedikten sonra kapıya yöneldi. "Dur lan bende geliyorum" diyerek öne atıldı Gökhan.
"Bende geleyim bari. Benimkinden ayrıldım nasıl olsa." dedi Alp.

"Sende gel Fırat." dedi Batuhan göz kırparak. Fırat'ın ikna olması zor olmadı.

"Eh peki madem. Anneme haber vereyim beklemesin"

"En son bu ekip ne zaman kulübe gitti?" diye sordu Alp. Fırat düşünür gibi yaptı. Cevabı kimse bilemedi. Oralar Gökhan'ın mekanıydı ancak hep beraber nadir giderlerdi.

Betül kulübe Ayça ve Kader'in zorlamasıyla girdi. Fazla dolu değildi. Etrafta öyle deli gibi oynayan kişilerde yoktu. Korkulacak çok bir şey yoktu. Işıklar yanıyor, hafiften bir müzik çalıyordu.

"Gördüğün gibi kimse yok. Azıcık beklersek dolar." dedi Kader. Barın oradaki ufak sandalyelere oturdu. Ayça ve Betül de aynı işlemi gerçekleştirdi.

Ayça telefonu ile uğraşırken Kader Betül'ün anlamadığı içki sipariş etti. "Ben daha önce hiç içki içmedim" diyerek itirafta bulundu Betül.

"O zaman ilk bizimle içtiğin için şanslısın güzelim" diyen Kader bardağı Betül'e uzattı. Betül bardağı eline alıp Ayça'ya ve Kader'e baktı.

"Tek yudumda iç" diyerek uyardı Kader. Betül sonrasında su bardağı gibi duran bardağı kafasına dikti. Çok acı ve garip bir tat almıştı. Yüzünü buruşturdu.

"Kusacağım galiba" dedi Betül midesine elini götürüp.

"Birkaç kez içince alışıyorsun" dedi Kader. Betül'e ikinci bardağı uzattı. "İçmek istemiyorum" dedi genç kız.

"Güzelim bu hayatta her şeyin tadına azar azar bakacaksın. Merak etme biz yanındayız" dedi Kader. Betül arkadaşına hak verdi. Bu hep merak ettiği bir şeydi. Merak ettiği şeyleri yaşamayacaksa bu hayatın ne önemi kalırdı ki?

AtıfetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin