ESRA

13/ EVLİLİK

Selamün aleyküm.

Ara yorumlarınızı lütfen bol tutun.

İyi okumalar.

Bir hafta sonra

-Esra'dan-

Bir sıkıcı gün daha...

Saat yedi buçuk ve ben İstanbul trafiğindeyim. Sabah sabah bu çile çekilir mi yaa? Hayır kim ayarlıyor bu ders saatlerini anlamıyorum ki! Saat sekizde ders mi olur yaa? İlkokulda ders saat sekiz buçukta başlıyordu, peki. Lisede sekiz buçukta, ona da tamam. Ama insanın hayatındaki en rahat dönemini yaşayacağını düşündüğü bir zamanda dersler saat sekizde başlar mı yaa? Var mı böyle bir şey? Demek ki varmış. Buradan üniversite hayatına özenen arkadaşlara sesleniyorum! Özenmeyin. Lise daha güzel, kıymetini bilin.

Güç bela fakültenin bahçesine girdim. Dersin başlamasına beş dakika var. Geç kalmamak için koşmaya başladım. Elimde kitaplarla zor oluyor tabii. Aynı bir film sahnesi. Sonra ne oluyordu yaa? Hmm evet, kız ve oğlan çarpışır ve ilk görüşte aşk... Ayy ne kadar da güzelll!

Ama bir dakika yaa! Filmin asıl kızı bensem asıl oğlan da belli. Can. O zaman koşmayı bıraksam iyi olacak, diye düşünürken daha duramadan birine çarptım. Tabi benim elimdeki kitaplar falan da etrafa saçıldı. Çok güzel, aferin Esra! İyice geç kalacağım. Allah'ım bari çarptığım kişi kız olsun. Lütfen.

Veee yine hüsraan her daim. Offf! Çarptığım kişi tabi ki de erkek. O filmlere o kadar özenirsen olacağı buydu Esra. Neyse. Sonuçta her çarpışan aşık olacak diye bir kanun yok.

Daha fazla zaman kaybetmemek için eğildim ve kitaplarımı toplamaya başladım. Ben toplarken o da eğildi "Özür dilerim. Yardım edeyim." dedi ve bana yardım etmeye başladı.

Kitapları aceleyle topladık. Tam yerden kalkıyordum ki, galiba o da kalkıyormuş, kafalarımız birbirine çarptı ve dengemi kaybederek yere düştüm. Tabi elime aldığım bütün kitaplar yine yere düştü. Ona baktığımda onun da yere düştüğünü ve kafasını ovduğunu gördüm.

Bir insan bu kadar dikkatsiz olabilir mi yaa? Biraz önüne baksa bunların hiçbiri başıma gelmezdi.

-"Biraz dikkat yaa, biraz dikkat!"

-"Pardon ama buradaki tek suçlu ben değilim herhalde."

Allah'ım yine mi sesli düşündüm? Neyse, şu an bunu düşünemem.

-"Hayır hem bana çarpıyorsunuz, hem de sanki haklı taraf siz, haksız olan taraf benmişim gibi davranıyorsunuz. Lütfen yaa!"

-"Allah'ım sen sabır ver. Hanımefendi bilmem farkında mısınız ama, ben burada sizin, altını çiziyorum sizin yere düşen kitaplarınızı toplamanıza yardım ediyordum. Sizin özrünüz de gerçekten çok hoş."

-"Şuna bak yaa! Ben senin yüzünden derse geç kaldım, o ne olacak? Hem, ben mi dedim sana gel de bana yardım et diye?"

-"Allah eşine dostuna sabır versin. İlerideki eşin inşaallah sabırlı ve seni çok seven bir insan olur. Yoksa çekilmez biri olduğun kesin."

-"Sanane benden yaa! Çekilmez biri olup olmamamdan sanane. Ayrıca evet, çekilmez biriyim. Kimse çekemiyor beni. Neyse yaa! Burada seninle oturmuş ne konuşuyorum. Tamam, kalk git."

-"Çattık yaa!" dedi ve yerden kalkıp gitmeye başladı. Eee kitaplarım yine yerde. Offf bari toplamama yardım etseydi. Öküz.

Yere saçılan kitaplarımı topladım ve hızlı adımlarla dersliğe doğru yürüdüm. Hocadan izin alarak mecburen Merve'nin yanına geçip oturdum.