8/EKİP

1.5K 96 11
                                    


Selamün aleyküm. İyi okumalar.

-Bahar'dan- 

Esra'nın  imasından sonra donup kaldım. Resmen beni tehdit etti. Peki gerçekten yapar mı? Bunu yapabilir mi? Benim başımdaki örtümü hiç vicdanı sızlamadan çekip alabilir mi? Esra'dan bahsediyoruz. Tabi ki yapar. Hem de hiç acımadan. 

Sessiz kalmayı tercih ettim. Zaten ne diyebilirdim ki? Yüzünde bir gülümseme belirdi. İlk defa bir insanın mutluluğu bana acı veriyordu. 

Ağlamamalıydım. Onu daha fazla mutlu etmemeliydim. Ağladığımı görmemeliydi. 

İşte gidiyordu. Onun arkasını dönmesi ile gözümden iki damla yaş süzüldü. Esra mıydı bu giden? En yakın arkadaşım dediğim kişi miydi bu giden? 

Kendimi toplamalıydım. Gözyaşlarımı sildim ve derin bir nefes aldım. Şimdi ne yapmalıyım? Derse girsem mi? Belki de bugün bir daha Esra ile birbirimizi görmesek daha iyi olur. O zaman boşu boşuna burada beklemenin bir anlamı yok. 

Nereye gideceğimi düşünürken arkamdan birisinin bana seslendiğini duydum. Arkamı döndüğümde bana doğru yaklaşmakta olan Berna'yı gördüm. Yüzümde belli belirsiz bir gülümseme oluştu. 

-"Nasılsın Bahar?" 

-"Yani, idare eder işte." 

-"Kötü bir şey mi oldu? Haydi gel, sınıfa gidelim. Orada anlatırsın. Tabi anlatmak istersen. Eğer anlatmak istemezsen seni anlarım." İçimdekileri birisine anlatmak istiyorum ama sınıfta olmaz. Ben derse girmiyorum diye Berna'nın da girmesini engelleyecek değilim. 

-"Ben bugün derse girmeyeceğim Berna. Sen git. Sonra konuşuruz." 

-"Saçmalama. Bir şey olmuş işte. Anlat, dinliyorum." 

-"Tamam ama sonra anlatırım. Ben derse girmiyor olabilirim ama sen giriyorsun. Ben de seni bahçede beklerim. Ders bittikten sonra da bir yerlerde otururuz." 

-"Ben zaten şimdi derslikten geliyorum. Seni pencereden bu halde dolaşıyor görünce yanına geldim. Şimdi sen bu haldeyken hiçbir kuvvet beni tekrar sınıfa gönderemez. Haydi, gidiyoruz." 

-"Tamam ama nereye gidiyoruz?" 

-"Sahile gidiyoruz ve sen bana ne olduysa hepsini anlatıyorsun. Tamam mı?" 

-"Peki tamam. Haydi gidelim." 

Sahile geldiğimizde her zaman olduğu gibi her yer çok sessiz ve sakindi. Denizden gelen dalga sesleri, martı sesleri ve bazen uzaklardan gelen vapur seslerinden başka ses yoktu. Boş olan bir banka doğru yürüdük. 

-"Eveeett. Şimdi ne olduğunu hemen anlatıyorsun." 

Berna iyi bir kızdı. Ona içimden geçen her şeyi anlatabilirdim. Hem o da yeni kapanmıştı.Belki onun hikayesinde de bazı Esralar vardı. Belki de beni en iyi anlayabilecek kişi şu anda yanımda duruyordu. Derdimize derman olacak kişiyi bilemezdik ki! Bu yüzden ona her şeyi anlatmaya karar verdim. 

Anlatmaya en başından başladım. Birlikte geçen lise yıllarımızdan. Burak ile sevgili oluşumuzu, Esra ile birlikte psikoloji bölümünü tutturmak için gece gündüz nasıl deli gibi çalıştığımızı ve o çok istediğimiz üniversiteyi kazandığımızdaki halimizi. 

En sonunda üniversitenin ilk gününü anlatırken tıpkı o günü tekrar yaşıyormuşum gibi gözyaşlarımı tutamadım. Esra'nın beni bir kalemde silip atmasını hala hazmedebilmiş değilim. Bugün olan konuşmamızı da anlattığımda Berna da kendine hakim olamamış, ağlamaya başlamıştı. 

ESRAWhere stories live. Discover now