24. Bölüm

13.4K 864 85
                                    


Kalbim atmıyor... Ya da Kaya'yla beraber olmaya başladığım günden beri beynim yerine kalbimi kullandığım için beynim kalbimi fazlasıyla ele geçirmiş durumda... Ne diyordu bu böyle? Söylediği andan beri aynı şeyi tekrarlayıp duruyorum. Yine söylesin! Yine, yine!

"Bir daha söyle..." diyorum gözlerimi gözlerini dikip...

İnanmıyorum ona! Ama elindeki raporlar?

"Hamileyim..." diyor.

O söylediği anda kalbim yine paramparça oluyor. Öyle emin söylüyor ki, yani öyle emin ki... İnanmıyorum ama! Kaya bana bunu nasıl söylemez?

"İnanmıyorum sana... Sahte o raporlar da..." deyince çantasından büyük kırmızı cüzdanını çıkarıp, içindeki minik bir kâğıdı bana uzanıyor Ceren...

Elinden kâğıdı alıyorum. Kâğıdın kaygan ve pürüzsüz dokusu elime değince ne verdiği anlıyorum. Kâğıdı çevirip, o siyah, karmakarışık şeyle yüzleşiyorum. Tabii bir halt anlamıyorum. Ben tuhaf tuhaf bakarken, Ceren bana doğru uzanıyor ve eliyle işaret ediyor bebeğin yerini... Ellerim titriyor. Çok fazla titriyor.

"Tek denemede tuttu yani öyle mi?" diyorum hâlâ inanmıyorum ya da kahretsin inanmak istemiyorum!

"Tek değildi. O gece tek seferlik değildi," deyip elimdeki ultrason fotoğrafını alıp tekrardan özenle cüzdanına yerleştiriyor.

"Defol git evimden! Hemen!" deyip bağırıyorum. Alaycı gülüşüyle bana bakıyor ve elindeki raporu, siyah çantasının içerisine atıyor.

Sonra gelip tam önümde dikiliyor.

"Benim elimden kimse erkeğimi alamaz. Sen o gece Kerem'le bilmem ne halt ediyorduysan artık orasını bilemeyeceğim... Ben o gece ne olursa olsun sevdiğim adamla barışmaya gittim. Kötüydü, kırgındı. Beni görünce de özlediğini fark etti ve beni istedi. Şimdi sen benim erkeğimle evcilik oyunu oynamayı bırakıp, hayaller kurmaya son verebilirsin tatlım... Bence bu ev sana yeter," deyip yanımdan geçip gidiyor.

"Ne olursa olsun, sana asla inanmayacağım. Senin gözlerini hırs bürümüş! Hırsından hiçbir şey göremeyen zavallının tekisin sen!"

"Zavallı olan sensin. Benim nişanlımı benden alan sensin. Biz onunla bu yaz evlenecektik Allah'ın belası! Şimdi buradaki zavallı kimmiş iyi düşün ve defol git hayatımızdan!"

"O bana âşık. Sen de bunu çok iyi biliyorsun. Ben sadece..."

Sen sadece ne Özge? Nişanlısını çalmadın mı?

Çaldın! Çabuk başka bir şey düşün...

"Gördüğün gibi, diyecek bir şeyin yok. Bu bebek babasız büyümeyecek. Babasızlığın ne demek olduğunu gayet iyi bilirsin, değil mi?" deyip tekrardan yürümeye başlıyor. Kapıyı açıp, hızlıca kapatıyor.

Kendimi koltuğa atıyorum. Ne yapacağım ben? Ya gerçekse? Ya yalan söylemiyorsa? Peki ya Kaya, o nasıl söylemez böyle bir şeyi? Nasıl saklar benden! Madem böyle bir durum var, insan anlatır ya! Eşekbaşı mıyım lan ben burada! Salak Ceren çok Türk filmi izlemiş herhalde, ya bu adam neden bana bahsetmedi ya!

Düşüncelerime dalmışken, kapı tekrardan çalıyor. Koltuktan zar zor kalkıp kapıyı açıyorum. Kapıyı açmamla yüzümdeki hayal kırıklığı yine birleşiyor kalbimle... Kaya gülümseyerek bana bakıyor. Kenara çekiliyorum ve içeriye giriyor.

"Ne oldu sana böyle? Ayrılmak zor mu geldi Japon güzelim?" diyor.

Cevap vermiyorum. İçeriye giriyor beni öpmek için bana uzanırken, geri çekilip salona gidiyorum. Kendimi koltuğa bırakıyorum. Kaya'nın yanıma oturduğunu ve bana baktığını hissediyorum ama ben önümde birleştirdiğim ellerime bakıyorum.

BENİ AŞKA İNANDIRWhere stories live. Discover now