Bölüm 63 ~ Yılbaşı Özel Bölümü ~

7K 295 79
                                    

Karnıma saplanan iğrenç acı yüzünden uyandım. Her ne kadar canım feci acıyor olsa bile bugünün yılbaşı olması gülümsememe neden olmuştu. Geçen sene bugün, Neymar'la geçirmiş ve ilk kez öpüşmüş olduğumuz yılbaşı gününü özlerken bir yılda bu konumda olacağım aklıma gelmezdi.

Yatakta doğruldum ve bir süre karnımdaki karmaşanın dinmesini bekledim. Hiçbir şey bugünü mahvedemezdi, bugün yılın en sevdiğim günüydü. Eskiden inanmazdım ama artık yılbaşı günü, gece yarısı tutulan dileklere inanıyordum. Eskiden dilediğim tüm o şeyler birer birer gerçek oluyordu. Her dilek gerçek olurdu, çünkü o dilekler aklımıza sebepsizce girmezdi. Sadece uğruna biraz savaşmak gerekirdi o kadar.

Yataktan kalktım ve zorlukla yürüyerek tuvalete ilerledim. İhtiyaçlarımı karşıladıktan sonra yavaş adımlarla aşağı indim.

"Puta!" Mutfaktan gelen bağırış yüzümü buruşturmama sebep oldu. Mutfağa ilerledim ve tek kaşımı kaldırarak tavayla cebelleşen Neymar'a baktım.

"Ne yapıyorsun?"

Korkuyla arkasını döndü. Haline kıkırdarken yüzünde elinden şekeri alınmış bir bebeğin ifadesi vardı.

"Kahvaltı hazırlamaya çalışıyordum, ama sanırım yaktım."

Kendimi tutamayıp kahkaha atmaya başladığımda yüzü gevşedi ve ensesini kaşıyıp güldü. Ocağa ilerledim ve yanmış kreplere ve sarısı dağılmış yumurtalara baktım.

"İyi bir aşçı değilsin, aş bunu."

"Düşünmem yeter, değil mi?" dedi çocuksu bir edayla. Güldüm ve ona sarıldım.

"Düşünmen yeter."

Biraz sohbet ettik, ona yaşadığım sancıları anlatacaktım ama sonradan vazgeçtim. Boşu boşuna günü mahvetmeye ve onu endişelendirmeye gerek yoktu, değil mi?

Kendimize düzgün ve kesinlikle yanmamış bir kahvaltı hazırladıktan sonra masaya oturduk ve yemeye başladık.

"Bugün planımız ne?" dedim gülümseyerek.

Bir süre durdu, sanki söylemek ve söylememek arasında kalmış gibiydi. Yüzünü çocuksu bir gülümseme kapladı ve "Sürpriz." dedi.

Başımı sallayıp kıkırdadım ve "Pekala, nasıl istersen Brezilyalı." diye mırıldandım.

Kahvaltı boyunca saçma şeylerden sohbet ettik. Onunla konuşmak bile beni mutlu ediyordu. Onun, internetten fotoğraflarını indirdiğim, maçlarını izlediğim adam olduğuna inanmıyordum. Hala. Çünkü... Sanki o farklı gibiydi. Sanki her zaman hayalini kurduğum mutluluk oymuş gibiydi.

Onun yanında kendim olabiliyordum. Kendimi yere atıp, saçma saçma şeyler yapıp, kahkahalarla gülebiliyordum. O dünyaca ünlü futbolcu Neymar Junior olsaydı bunların hiçbirini yapamazdım, ama bu tanıdığım çok daha farklı biriydi. O sadece Neymar'dı. Ne eksik, ne fazla.

"Bak aklıma ne geldi," demesiyle kafamı tabağımdan kaldırıp gözlerine baktım. "İlk öpüşmemizin üzerinden bugün tam 4 yıl geçmiş oluyor ve sen şimdi hamilesin."

Dudaklarımdan kaçan kıkırtı bir kahkahaya dönüşürken utançla başımı eğdim ama gülmeyi kesemiyordum.

"Zaman çabuk geçiyor." diye mırıldandım. Kafamı kaldırıp ona kaçamak bir bakış attığımda onun da sırıttığını gördüm.

Kahvaltımız bittiğinde masayı topladık ve salondaki kanepeye oturduk. Kafamı omzuna yasladım ve son zamanlarda sıkça yaptığım gibi, hayatımın son beş yılda ne kadar değiştiğini düşündüm.

Don't || Neymar Jr. Where stories live. Discover now