Bölüm 38

10.7K 419 152
                                    

Tanıtım videomuz: https://youtube.com/watch?v=eeJUcn34oEo

[multiye ekleyemedim, susun]

Saatimin çalması ilk kez beni bu kadar mutlu etmişti.

Hele ki, son birkaç gündür depresif bir şekilde dolaşıp ev eşyalarıyla konuştuğumu düşürsek.

Bu sabah erkenden kalkmış ve kendime bir sandviç yapıp metro istasyonuna koşmuştum, çünkü bugün büyük gündü.

Isabella evleniyordu.

Haftalar önce gelinliğini almıştık ve çok güzel olacağına emindim.

Metroya bindim ve başımı cama yaslayıp yüzümdeki şapşal gülümsemenin silinmesini bekledim.

Isabella adına o kadar mutluydum ki...

En azından o hayallerini gerçekleştiriyor ve sevdiği adama kavuşuyordu.

Birkaç damla göz yaşı yanaklarımdan süzülürken metronun durması üzerine ayağa kalktım ve kendimi dışarı attım.

İstasyondan çıkıp Isabella'nın evine yürümeye başladım.

Sonunda evine ulaşınca kapıyı birkaç kez tıklattım ve iç çekip Isabella'nın açmasını bekledim.

Isabella saçları ıslak bir şekilde kapıyı açtı ve "Hoşgeldin." diyerek bana sarıldı.

Sesindeki gerginliği her ne kadar saklamaya çalışsa da belli olmaması imkansızdı.

"Nasılsın?" dedim ve gülümsedim.

"İ-iyi." diye mırıldandı.

"Emin misin?"

"Hayır." dedi ve iç çekti. "Sanırım hamileyim."

Bir süre yüzüne boş boş baktım.

Hamile olmak için şey gerekmiyor muydu..?

"Ne?"

"Hamile olabilirim. Başım dönüyor ve kusuyorum." dedi sakince.

"Emin misin? Düğün heyecanından olmasın?" dedim tereddütle.

"Bilemiyorum."

"Hem... Hamile kalmak için..." diye başlamıştım ki, "Evet, Bixie. Biliyorum. Tek başına hamile kalamazsın." diyerek sözümü kesti.

"Sadece hatırlatmıştım." dedim ve güldüm.

"Şimdi hamileliği bir kenara bırak, bugünki planımızı söyle bana." dedim neşeyle.

"Saat," Durdu ve saatine baktı. "On bir. Bir saat sonra Spa'da randevumuz var. Üç saat sürecek, komple bakım. Sonra saat dörtte kuaförde randevumuz var. Yediye kadar biteceğini umuyorum. Zaten yedide de düğün başlıyor." dedi ve iç çekti.

"O halde ne duruyoruz." dedim ve güldüm.

Isabella saçlarını kurutup giyindikten sonra birlikte yola çıktık.

Yolculuk sıkıcı geçiyordu. Ne kadar kaldığını bilmiyordum ama radyoyu açtım ve dinlemeye başladım.

Birkaç şarkı sonra Te Esperando çalmaya başladı. Gözlerim dolmuş, aklımda tek bir isim varlığını korumuştu; Neymar.

Onu ne kadar da çok seviyordum ama... Yetmiş yaşına gelince bile, yine severdim.

***

"Pekala, ben eve gidiyorum. İyisin değil mi?" dedim Isabella'ya.

Düğün saati yaklaştıkça stresi katbekat artıyordu.

Spaya gitmiş, vücudumuzu yumuşacık olana ve buram buram vanilya kokana kadar keseletmiştik. Çeşitli losyonlarla masaj yaptırmış, gül banyosuna bile girmiştik.

Don't || Neymar Jr. Where stories live. Discover now