Bölüm 41

9.5K 395 66
                                    

finallerden slmlr

Neymar'ın sıcak elleri ellerimi kavradığında rahatsızca kıpırdandım.

Henüz buna alışamamıştım.

Düğün yeni bitmiş, insanlar dağılıyordu.

Neymar'ın elini bırakıp Isabella'nın yanına koştum. Bende bir gariplik olduğunun farkındaydı ama pek üstelemiyordu.

Isabella'ya sarıldım ve başımı boynuna gömdüm.

"Sizin adınıza o kadar mutluyum ki!" dedim ve çekilip Isabella'nın gözlerine baktım.

Bir süre konuştuktan sonra, Is "Seninki bekliyor." deyince kaşlarımı kaldırıp arkamı döndüm.

Elinde bir anahtarla, uzakta konuşmamızın bitmesini bekliyordu. Takımdan çoğu kişi gitmiş, sadece Leo, Dani ve Neymar kalmıştı.

Tekrar Isabella'ya döndüm ve "Onunla gitmeli miyim?" diye sordum.

Cevabı bana 'Sen ne tür bir aptalsın?' der gibi bakmak olunca, gitmem gerektiğini anlayıp ona veda ettim ve Neymar'ın yanına yürüdüm.

"Gilmar arabamı getirmiş. Gidelim mi?" dedi ve gülümsedi.

Başımı usulca salladım ve iç çekip onu takip ettim.

Beyaz bir Audi'nin önünde durduğumuzda ağzım bir karış açılmıştı.

Ellerimi ağzıma götürdüm ve gözlerimi kırpıştırdım.

"Ne?" dedi Neymar gülerek.

"B-bu..." derken bile sesim titriyordu.

Kaşlarını kaldırdı ve bana anlamamış bir şekilde baktı.

"Audi R8 GT!" diye bağırdım ve Neymar'ı itekleyip arabanın yanına çömeldim. "V8 motorlu, saatte 301 kilometre gidiyor ve 420 beygir!"

Kapıyı açtım ve iç dizaynına hayranlıkla bakmaya başladım.

"Bu benim hayalimdeki araba!"

Neymar ile birlikte kahkaha atana kadar Gilmar'ı fark edememiştim bile.

Utanarak kapıyı kapattım ve başımı öne eğdim.

Gilmar "Merhaba ben Gilmar, sen de Bixie olmalısın." diyerek elini uzattı.

Onun Gilmar olduğunu biliyordum zaten. Instagram'da takip bile ediyordum.

"Memnun oldum." dedim ve gülümsedim.

"Sonunda seninle tanışmak çok güzel."

Gilmar, Neymar (Brumar, Camar, Opmar shdmndkxnfkckc) ile vedalaşıp bana selam verdikten sonra yanımızdan uzaklaştı.

Hemen kapıyı açtım ve kendimi şöför koltuğuna attım.

Tabiki ben kullanmayacaktım!

Motora birkaç kez yüklendim ve motorun hırıltısı ile gülümsedim.

Bu sesi seviyordum, hele ki R8'den geliyorsa.

Neymar kafasını uzattı ve "Baya sevmiş gibisin. Kullanmak ister misin?" diyerek güldü.

"Ehliyetim yok, daha doğrusu kullanmayı bilmiyorum." dedim ve vitesi popomla itmemeye özen göstererek yan koltuğa geçtim.

"Bir gün öğretirim."

Neymar koltuğa geçti ve arabayı çalıştırdı. Ben ise hala arabaya aşık gibi bakıyordum.

"Arabalardan hoşlandığını bilmiyordum." dedi ve güldü.

"Ne diyebilirim, futbolu, arabaları, erkeklerin sevdiği çoğu şeyi severim."

Gülümsedi ve radyoyu açtı.

Yolculuk boyunca iğrenç seslerimizi umursamadan bağırarak şarkı söyledik ve bolca kahkaha attık.

Neymar telefonunu çıkarttı ve bizi şarkı söylerken çekti.

Kırmızı ışıkta durup instagramı açtığını gördüğümde, "Onu paylaşmayacaksın değil mi?" diye sordum.

"Paylaşacağım." dedi ve kafasını kaldırıp bana baktı.

"Hayranların, beni tanımıyorlar. Tanımamaları daha iyi olur."

Anladığını belli eden bir ses çıkarttı ve susup sürmeye devam etti.

Bir hayranın duygularını çok iyi bilirdim. Ne kadar hassas ve kırılmaya meyilli olduğunu da.

Araba tanıdık evde durduğunda hızlıca indim ve Neymar'ın koluna yapışıp yerdeki taşların arasındaki çizgilere basmamaya çalışarak yürümeye başladım.

Çocukça davranmayı seviyordum.

Neymar "Ne yapıyorsun?" diye sorduğunda ona biraz daha sıkı tutunup "Çizgilere basmamaya çalışıyorum." dedim ve ilerlemeye devam ettim.

Neymar'ın da başladığını biliyordum çünkü o da bana tutunmuştu.

İkimiz de konsantre bir şekilde bahçeye ilerlerken, bir anda kendimi havada buldum.

Çığlık atıp şoku atlatmaya çalışırken beni kaldıran kişinin Neymar olduğunu görmemle kendi kendime gülmeye başladım.

Yer çekiminin sıfırlandığını düşünmüştüm.

Neymar beni çimlerin üzerine bıraktı ve güldü.

"Üzerimdekileri çıkartmam lazım," dedim bir çırpıda. Rahatsız elbiseden kurtulmam lazımdı. "Bana giysi verir misin?"

Elimi tuttu ve her bir basamağını ezberlediğim merdivenleri çıkmaya başladı.

Ben de arkasından geliyordum.

Odasına girdiğimizde gözlerim birer birer her eşyayı taramaya başladı. Hiçbir şeyi değiştirmemişti.

Dolabını açtı ve kendi tişörtlerinden birini ve bir de şortu çıkartı.

Şortu elime aldım ve inceledim, pek de yabancı değildi.

"Senin şortun. Burada kalmıştı, kirlilikteydi." dediğinde burukça gülümsedim.

"Atarsın sanmıştım."

Sessiz kalmayı seçip odadan çıktı ve kapıyı kapattı.

Verdiklerini giydim ve saçımı toplayıp hızlıca makyajımı çıkarttım.

Aklıma burada ilk kez uyandığım gün gelmişti.

Ve o gün...

Gülümseyerek yatağa girdim ve yorganı kendime çektim.

Neymar kapıyı tıklattı ve içeri girdi. Saat geç olmuştu ve yoğun bir gün geçirmiştim.

Yanıma yattı ve kolunu omzuma atıp "Nerede kalıyorsun?" diye sordu.

"Isabella'nın eski dairesini satın aldım. Dekore falan da edildi, çok güzel oldu."

"Yani artık temelli burada kalacaksın?"

"Evet." diye mırıldandım. "Burada kalacağım."

Bir süre sessiz kaldıktan sonra gözlerimi kapattım.

"İyi geceler bilmiş." dedi esnerken.

Gözlerimi açmadan ona dil çıkarttım.

"İyi geceler huysuz."

arabaları severim

Gilmar: Instagram'da @gilcebola diye tanıdığımız dost.

Sondaki inceyi hatırlayamadıysanız, bölüm 28'in sonuna bakın :)

Don't || Neymar Jr. Where stories live. Discover now