Bölüm 60

6.4K 313 46
                                    

"Bixie?" Annemin ağzı şaşkınlıkla aralandığında gözlerinin dolduğunu gördüm.

"Hey," dedim çekinerek. Ne demem gerektiğini bilmiyordum.

Bana doğru bir adım attı. Açıkçası ona sarılmak istemiyordum. Neymar aklımı okumuş olacak ki "Merhaba efendim." dedi heyecanla.

Annemin gözleri Neymar'a kaydı, sonraysa tekrar bana baktı. Bu o mu, der gibi bakıyordu.

"Onu zaten tanıyorsun," dedim ve gülümseyerek Neymar'a baktım.

"On altı yaşından beri adını ağzından düşürmediğin adam." diye beni tamamladı.

Neymar "Sizinle tanışmak bir şeref, efendim." dediğinde annem ile birlikte kıkırdadık. "Resmi konuşmaya gerek yok Neymar. Bana Joanna diyebilirsin."

Bir süre sessizlik oldu, sonraysa "Ah, içeri geçin." diye mırıldandı ve kapının önünden çekildi.

Ben korkuyla içeri adımımı attığımda beklediğim gibi dağınık bir ev, mutfakta alkol şişeleri ve yanan bir sigara ile karşılaştım. Gözlerimi devirdim ve ona sinirle baktım. O ise umrunda değilmiş gibi görünüyordu.

Küçüklüğümden beri sürekli sigara ve alkol kullanmasından şikayet ederdim. Ona söz verdirirdim ama her gece ben uyuduktan sonra onu sigara içerken veya bir bardak viskiyle görürdüm. Alkolü ben de kullanıyordum, sorunum alkolle değildi. Sorunum annemleydi. Alkol kullandığı zaman sorumsuzca davranır ve annelik yapmazdı. Ayrıca babam onu terk ettikten sonra ciddi bağımlı olmuş ve karaciğerine zarar vermişti. Doktorlar ona içmemesi gerektiğini söylese de o içmeye devam ediyordu ve ben bu dünyada hem öksüz hem yetim kalmaya hazır değildim.

Sigara farklıydı tabii. Sigaradan tamamıyla nefret ederdim. Nedenini bilmiyordum, sadece o iğrenç şeyi dudaklarının arasına koyan insanları anlamıyordum.

Düşüncelerimden uzaklaşmak adına başımı iki yana salladım ve hiç değişmemiş salona geçip, maç izlerken favorim olan kanepeye oturdum.

Neymar çekingen bir tavırla yanıma oturdu ve kolunu omzuma attı.

"Size ne getirmemi istersiniz? Çay yapabilirim, ayrıca limonlu kek de var." Annem yorgunca gülümsediğinde Neymar'a baktım. Etrafı hayranlıkla izliyordu ve yüzünde şapşal bir gülümseme vardı.

"Olur." dedim ve yanan sigarayı söndürüp, camı açtım. Annem iç geçirdi ve Neymar'a döndü.

"Ben çayları hazırlarken Bixie sana odasını göstersin, ne dersin?" dedi. Aslında kettle'da su kaynarken salonu toparlayacağını biliyordum.

Neymar önce anlamadı ama hevesle başını salladı ve gülümsedi.

"Odaya hiç dokunmadın mı?" dedim kaşlarımı kaldırıp. Başını olumsuz anlamda salladığında ayağa kalktım ve Neymar'ı kolundan tutup çekiştirdim.

Merdivenlerden çıktık ve odamın kapısının önünde durduk.

"Anlamadım, siz İngilizler 'Odaya gidip sevişebilirsiniz'i bu şekilde mi söylüyorsunuz?" Neymar alayla güldüğünde ona katıldım.

Beyaz kapıyı ittirdiğimde tepkisini ölçmek için Neymar'a baktım.

İlk başta kaşları çatıldı, sonra ise tembelce gülümseyip içeri girdi.

Kapıdan girince ilk başta kocaman Barcelona posterim görünüyordu. Camp Nou'nun tribünlerinin bir resmiydi ve 'Gracies Equip' yani Katalanca 'Teşekkürler Ekip' yazıyordu.

Resmin tam altında beyaz ahşap yatağım vardı. Yatak başlığına yılbaşı ağacı süslerini andıran o sarı renkli lambalardan dolamış, uçlarına mavi ve bordoya boyadığım pinpon toplarını takmıştım. Ayrıca beyaz çarşafların üzerinde de kendi yaptığım, formaları andıran üç yastık vardı. Birinde 'Neymar 11', diğerinde 'Suarez 9', diğerinde ise 'Messi 10' yazıyordu.

Etrafta gözlerimi gezdirdim. Her şey aynıydı. Komidinin üzerindeki Neymar bebeği ve Camp Nou biblosu bile.

Sol tarafta balkonum vardı ve balkonun kapısı camdandı. Kapının hemen yanında ise çalışma masam ve üzeri Barcelona ve Brezilya çıkartmaları ile dolu olan kitaplığım vardı.

Neymar çalışma masasının önünde durdu ve sandalyedeki Barcelona amblemi olan yastığı eline aldı. Gözleri duvardaki Neymar posterlerinde gidip geliyordu.

Sağ tarafta dolabım vardı, dolabımın hemen üstünde ise duvara astığım Barcelona atkım.

Ağzını şaşkınlıkla açtığında elimle susmasını işaret ettim ve dolabımı açıp, Barcelona tişörtlerimi ve formamı gösterdim.

"Vaov." dedi ve güldü. "Sadece... Vaov."

"Biliyorum." dedim sırıtarak.

Annem çay ve keklerin hazır olduğunu seslendiğinde gülerek odadan çıktım ve Neymar'ın peşimden gelmesini bekledim. Birlikte aşağı indiğimizde annem Neymar'ın yüzündeki ifadeyi görmüş olacak ki güldü ve "Kızımla nişanı bozmak istemediğine emin misin?" dedi.

Gülerek kanepeye oturdum ama dediği şeyi fark edince çayımdan aldığım yudum boğazıma kaçtı ve öksürmeye başladım.

"Biz nişanlı değiliz." dedim zorlukla. Annem kaşlarını kaldırdı ve ağzını açtı ama Neymar onun lafını böldü.

"Henüz değiliz." dedi henüze vurgu yaparak. Kıvırtmaya mı çalışmıştı, kestirip atmış mıydı yoksa gerçekten bunu düşünüyor muydu anlayamamıştım.

Baya baya kısa oldu farkındayım normalde 700-1000 arası yazıyorum bu 600'de kaldı ama valla çok zorla yazdım bölümü :/

Hikaye şekil aldı sonunda 70. bölüm büyük ihtimalle final olacak bölümleri uzun tutmaya çalışacağım ama böyle zaman aralıkları çok olacak gibi görünüyor.

Hikayeyi güzel kılmak için elimden geleni yapıyorum, sizleri çok sevdiğimi unutmayın!

~Mila

Don't || Neymar Jr. Where stories live. Discover now