32.Bölüm

4.2K 201 2
                                    

Keyifli Okumalar! :)

Zeynep'in Annesi - Ayla Hanım'dan

''Abartıyorsun Hasan, Zeynep bu zamana kadar umurunda değildi de şimdi mi kıymete bindi?'' dedim alay eder gibi. O kadar kızıyor, umursamazlıktan geliyor ama Zeynep'in nerede olduğunu merak ediyordu.

Hasan ise oturduğu tekli koltukta elindeki gazeteyi yanında duran sehpaya bırakıp gözlüklerini çıkardı. Gözlüğünü elinde sallarken kaşlarını çatıp imalı bir şekilde konuştu. ''Söylesene Ayla, Bahar ile Arda benim çocuğum mu gerçekten''

Hemen karşısındayken şaşkınlıkla ''Ne?!'' dedim. ''Ne demeye çalışıyorsun sen Hasan! 40 yıllık kocam hakkımda neler söylüyor!'' Sinirlenmiştim. Zeynep'in babasının kendisi olmadığını öğrenip öğrenmediğini merak ediyordum.

''Artık zamanı gelmedi mi ha Ayla?''dedi bıkkınlıkla. ''Her şeyi biliyorum, en başından beri de biliyordum.''

Kalbim tekliyordu. Demek biliyordu ve sessiz kalmıştı. ''N-neyi biliyorsun Hasan?!'' dedim tedirginlikle kaşlarımı çatarak.

Sakinlikle ağzını açıp o kelimeleri yan yana getirdi. ''ZEYNEP'İN BENİM KIZIM OLMADIĞINI''

Hemen savunmaya geçmek üzere ''Hasan bak, bilmediğin şeyler var ortada...''

''Biliyorum Ayla, ağabeyim olacak o adi şerefsizin sana tecavüz ettiğini biliyorum.''

''Bu yüzden mi Kenan ile görüşmüyordun ve her defasında reddediyordun?'' dedim teyit etmek istercesine. Yavaşça başını salladı.

''Olanları öğrendiğim zaman bunalıma girmiştim ve seni-'' konuşmasına izin vermeden ben konuştum.

''Aldattığını biliyorum'' dedim bende onu şaşkınlığa uğratarak. ''Sana çok kızmıştım, ama ağzımı açıp tek kelime edememiştim. Sonuçta ben seni aldatmamıştım ve bunun öcünü alamazdın.'' Gözyaşlarım yanaklarımdan ip gibi akıyordu. ''Ama yemin ederim Bahar ve Arda senin çocuğun. Yemin ederim ben seni aldatmadım.''

''Zeynep de benim kızım'' dedi beni susturarak. ''Her ne kadar biyolojik babası olmasam da benim ellerimde büyüdü ve beni babası biliyor.''

Şaşkınlığımı geri plana atıp başımı hafifçe anlamında salladım. Oturduğum çiftli koltukta yanıma gelip bana sımsıkı sarıldı. ''Her ne kadar kavga etsek de sen benim hep hayatımın tek noktası, tek kadını oldun'' dedi. Evet, fazlasıyla kavga ediyorduk. Birisi geldiğinde çok iyi aileymiş gibi görünüyorduk ama işin esasında öyle değildi. Odamıza geçip saatlerce kavga ederdik, bundan en çok etkilenenin ise Zeynep olduğu çok barizdi. Aslında Hasan sadece Zeynep'e böylesine davranmıyordu. Arda'yı evden kovuşunu, Bahar evlenmeden önce dışarı dahi korumalarla yollayıp sıktığını biliyordum. Ama bu oydu. Bir insanın huyunu değiştiremezdik.

Ama içimde korkular bitmek bilmiyordu. Kenan, her denk gelişimizde kızını geri alacağını söyleyip duruyordu. Korkuyordum çünkü Zeynep, bunu öğrendiğinde bizi affetmezdi.

Emir'den

''Ovv'' diye bir ses çıkarttı Zeynep. ''Saat akşam 7 buçuğa geliyor Emir'' Sonra birden telaşlanmaya başladı. ''Kalksana!!''

Gözümü ovuşturarak sarıldığımdan kadının belinden kolumu çekip gözlerimi ovuşturdum. ''Zeynep bilmem farkında mısın ama bugün tatil!'' dedim sinirle.

''Emir, bilmem farkında mısın ama tam tamına 14 saattir uyuyoruz!''

''Bir şey olmaz, ben daha kokunu duymak istiyorum'' deyip onu belinden yakaladım kendime çektim. Kapatmış olduğum gözlerimden tekini yavaşça açıp yanımda sessizce duran masum kediye çevirdim. Ufak çaplı bir kahkaha atıp, put gibi durmuş şaşkın Zeynep'ten gözlerimi alamadım.

ELMA ÇEKİRDEĞİ (Tamamlandı)Where stories live. Discover now