EÇ-11.Bölüm

7.1K 297 0
                                    

Multimedya - Ayaz ve Alaz ikizi

Keyifli Okumalar! :)

Bu ortamı, bu havayı seviyordum. Yalnız kalmak... Kitaplarla baş başa saatler geçirmek... Kitaplarda yazan karakterlerin hayatına girip onları yaşamak... Hayal dünyalarında seyahate çıkmak...

''Zeynep?'' duyduğum ses ile birden sıçrayıp arkamı döndüğümde ağabeyim bana şaşkınlıkla bakıyordu.

''Korkuttun'' gülümsedim ve devam ettim. ''Kitap okuyordum''

''Özür dilerim'' dedi ve sonrada kendini yanımdaki koltuğa attı. ''Kitaplara olan aşkın hiç değişmemiş demek.''

''Kendi dünyamın dışına çıkabildiğim tek gezegen...'' Sonra derin bir nefes alıp ayağa kalktım ve odada yavaş adımlarla yürüyerek gezmeye başladım. ''Bu oda muhteşem de... Sen kitap okumayı pek sevmezdin ki...'' dedim sonra da sorarcasına.

''Buraya taşınana kadar yine sevmiyordum. Ama sana verdiğim sözü tutup bir kitap okudum ve sonra onlara bağımlı hale geldim'' birkaç saniye sonra ''Bu odayı kütüphane yapmamın bir nedeni de sizsiniz küçük hanım'' deyip saçlarımı karıştı.

Saçlarımı düzeltip ''Ağabey!! Saçlarımı karıştırmaktan vazgeç artık. Büyüdüm ben...'' diyerek sitem ettim.

Benim bu halime kahkahaları daha fazla tutamayınca bende güldüm.

O da bana eşlik edip ''Sen benim hala küçük cadı kardeşimsin'' dedi.

''İçeri geçelim mi kahve yapayım içeriz. Sonra seninle bir yere gideceğiz''

''Olur'' dedim u'ları uzatarak. ''Nereye gideceğiz?'' dedim heyecanla.

Kaşlarını muzipçe havaya kaldırdı.''Sürpriz''

Onunla uğraşmak istedim bir anda. ''Çok kötüsün. Söylesen ne olacak sanki... Bende gidip gömleğini giyerim'' dedim ağabeyimi sinir etmek için. Eşyalarına dokunulmasından özellikle kıyafetlerinin giyilmesinden nefret ettiğini iyi bilirdim.

''Zeyno!'' dedi hemen. ''Hayır!'' Onun bu hali beni dakikalarca kahkahalara boğdu.

***

Badimin üzerine geçirdiğim ardanın beyaz gömleğini siyah pantolonumun üzerinden bırakırken gömleğin kollarını kendime göre katladım. ''Ya Arda, sen kilo mu aldın bu niye bana böyle büyük geliyor'' dedim arabayı süren ağabeyime bakarak.

Güldü. ''Kas kızım bunlar kas ne kilosu'' diyerek dalga geçmeyi de ihmal etmedi.

Ona yandan alaylı bir bakış attıktan sonra radyo tuşuna dokundum. Açtığım gibi Barış Manço'nun şarkısı çıkınca ağabeyimle kısa bir an göz göze geldik ve sonra yine kahkahaların esiri olduk. Bu şarkı biz üç kardeşin şarkısıydı.

''Hatırlıyor musun? Küçükken Ablam, sen ve ben, bu şarkının hastasıydık...''

''Hatırlamam mı ablam kafayı yemişti o zamanlar. Peşimizde koşup dururdu''

''Evet, şimdide çocukların peşinde koşup duruyor'' dedim uzaklara dalarak.

''Nasıllar..?''

''Hı?'' dedim anlamaz bir şekilde.

''Çocuklar nasıl, Ablam nasıl?''

''Ablam... iyi... 5 ve 6. Çocukları da doğdu''

''Biliyorum...'' deyip lafımı kesti. Anlamaz bakışlarımı ona yollarken devam etti ''Duymuştum.''

ELMA ÇEKİRDEĞİ (Tamamlandı)Where stories live. Discover now