EÇ-1.Bölüm

22.6K 681 12
                                    

(Multimedya da Zeynep)

Keyifli Okumalar :)

Bir fren sesi ve arabanın acı çığlığı... Ellerimi direksiyondan çekip saçlarıma daldırdım. ''Of ya!'' Söylenmemek elde değildi. ''Cidden, bugün olmak zorunda mıydı bu kaza!''

Önümde aniden duran arabanın arka tamponuna çarptığım doğruydu fakat tüm suçun bende olduğunu söylemek yalan olurdu.

Çarptığım aracın sahibi kolayca arabasından çıkıp birkaç adımda kapımın önünde durmuş dışarı çıkmamı istiyordu. Kafamı yavaşça kaldırıp yüzüne baktım. Öfkeden kuduruyor fakat bunu gizlemeye çalışıyor gibiydi. İçimde yavaştan yavaştan alevlenen öfke kor olup dışarı püsküreceği sırada hızlıca arabamdan indim. Yaptığım bir yanlış vardı ki öfkeyle kalkmış olup ağzıma gelene karşımdaki adama tereddüt etmeden söylememdi.

''Ya sen salak mısın aptal mısın? Yoksa gerizekalı mı? Yolun ortasında duracak zorun neydi be? Şu arabamın haline bak. Üff...''

Bir an gökyüzüne bakıp sonra bana geri dönerek bir adım yaklaştı ve işaret parmağı ile kendini gösterdi ''Ben mi salak, aptal ya da gerizekalıyım?'' Parmağı ile tekrar vurgulayıp ''Ben?'' diye yineledi.

Başımı kendimden emin bir şekilde salladım.

''Dua et kadınsın. Ulan arabamın arkasına bak, ne hale getirdin tamponu. Kadın sürücü, e tabi normal.''

''Yolun ortasında durdun birden bire be! Asıl sen dua et yaşıyorum.''

Alaycı bir kahkaha attı. ''Şu kadarcık şeyden ölmen mucize olur zaten.''

Bende onun gibi alaycı bir kahkaha attım. ''Gitmiyorum hiçbir yere hadi bakalım, hodri meydan!''

''İyi sen bekle o zaman. Ama önce arabamın tamir parasını ver bakalım.''

Yaslandığım arabadan bir adım uzaklaşıp ona yaklaştım. ''Burada mağdur benim. Ver arabamın hasar parasını, gideyim.''

Yoldan çekilmemizi söyleyen korna seslerini umursamasam da arkamdaki ağır vasıta korna sesi ile istemsizce irkildim.

En sonunda yetişmem gereken yeri unuttuğumu fark edip karşımda duran adamı yok saymaya karar verdim ve hemen arabama yöneldim.

O bırakmadı ama. ''Önce trafik polisi gelecek bekle, ondan sonra cezan ile nereye gidersen git, ilerizekalı''

''Ya sen ne sülük çıktın, bıraksana. Geç kaldım gideceğim yere de senin yüzünden.''

''Şimdi de sülük olduk. Bende geç kaldım hayatta gidemezsin.''

Kolumu hemen elinden kurtarıp, arabamdan az önce aldığım çantayı kafasına kafasına ardı ardına geçirdim. Yüzünü kapatmaktan önünü göremeyince hemen arabama binip kontaktaki anahtarı çevirdim. Arabanın çalışması ile gaza yüklendim. Şaşkınlıkla arkamdan bakan adama gülümeden edemedim.

Ablamın beni mahvedeceğini biliyordum. İçimden inşallah o adam peşime düşmez diye defalarca geçirirken daha da yüklendim gaza. Öyle bir çelişkiki hem deli cesaretiyle adama meydan okuyor hem de kuyruğu kapıya sıkışmış kedi gibi korkuyordum.

Bugünlük bu kadar heyecan yeter de artardı bile. Elimin tersi ile burnumu -savaştan çıkmış gibi- silip gülümseyerek yola bakmaya devam ettim. Aynı zaman da radyoya basıp Ankara havalarından bir müzik başlattım. Hem müziğe eşlik ediyor hem de tuttuğum direksiyona parmaklarımı vurarak ritim tutuyordum. Bu tür heyecana kapıldığım zamanlarda oyun havası iyi gelirdi. Tuhaftım, biliyordum. 

ELMA ÇEKİRDEĞİ (Tamamlandı)जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें