Bölüm 1:Sonsuzluk

3.1K 163 47
                                    

Harry Styles ve Louis Tomlinson'ın tanıştığı gün hayatlarını değiştirecek olaylar olmuştu.

Harry'nin sevgilisi Alex onu aldatmış ve Harry onları soyunma odasında öpüşürken yakalamıştı.Hemde bir kız ile.Harry Alex'in tamamen eşcinsel olduğunu düşünüyordu fakat tek yanlış bildiği şeyin bu olmadığını anladı onları öyle görünce.Daha az önce sınıflarına yeni gelen çocuğun onunla konuşmaya çalışmasını göz ardı edip,kısa bir merhaba ile onu oyalamış ve Alex'in yanına gitmek için acele etmişti.Ama tek gördüğü şey sadece koca bir hayal kırıklığı idi.

Louis ise yeni tanıştığı insanlara karşı nazik ve sıcakkanlı olmaya çalışırken,karşısındaki piç(evet öyle tanımlayabilirdi) ona sadece soğuk bir merhaba demiş ve oradan ayrılmıştı.

İşte Harry ve Louis böyle tanışmıştı.Louis daha sonra onu ağlarken gördüğünde dayanamayıp onu teselli etmiş ve böylece upuzun sürecek arkadaşlıklarına hızlı bir başlangıç yapmışlardı.

O günden sonra Harry ve Louis hep yan yana dolaştılar.Her şeyi beraber yapıp güzel zaman geçirdiler.Arada geçen anlaşmazlıklar,küskünlükler bir tarafa birbirlerinden ayrılamayacaklarını biliyorlardı.Her şey gelip geçerdi,ama onlar sonsuzdu.Bunu Louis 18 Harry 16 yaşındayken öğrenmişlerdi.

Bir yaz günü Harry'nin evinin bahçesinde yıldızları izlerken Louis aniden konuşmaya başladı.Harry ona dönmedi,sadece yıldızlara bakmaya devam etti.

"Yıldızlar sonsuzdur Harry.Bende sonsuz olmak isterdim seninle tanışmadan önce.Ama seninle olduğum her an sonsuz olduğumu hissediyorum.Ve ben bu hissi her zaman hissetmek istiyorum"

Konuşması yavaştı çünkü kelimeleri düzgün seçmeye çalışıyordu.Harry konuşmadı.Ne demesi gerektiğini bilmiyordu çünkü.Louis devam etti konuşmaya.

"Ve biliyor musun Harry? Ben seninle evlenirdim"

Bunu söylediğinde ciddi değildi.Pekala,ciddiydi fakat daha 18 yaşındaydı değil mi?Bunu düşünmek için erkendi.

Fakat 4 yıl sonra evlendiklerinde o an aklına bile gelmedi.Ama bildiği tek şey vardı.O her zaman Harry ile sonsuz olduğunu hissedecekti.

6 yıl sonra

"Kağıtları teslim ettim,umarım bu sefer kabul ederler" diye mırıldandı Louis kollarını Harry'nin beline dolarken.Az önce işten gelmişti ve çok yorgundu.Aylardır uğraştığı evlatlık edinme işi onu gerçekten çok yoruyordu.Harry sadece kollarını Louis'nin küçük bedenine doladı ve onu kendine çekti.Louis'nin böyle her şeyi dert etmesi canını sıkıyordu.

"Denemekten başka çaremiz yok,mutlaka olacaktır bu sefer, sadece beklememiz lazım" diye fısıldadı Harry yavaşça.Aylardır evlatlık edinmek için kağıtlar dolduruyorlar,birikmiş paralarının üzerine biraz daha para koymak için gece gündüz çalışıyorlardı.Yorucuydu fakat Harry vazgeçse bile Louis bundan vazgeçmezdi.

Harry uzun bir sessizlikten sonra derin bir nefes alarak ne söylemesi gerektiğini tarttı kafasında.Söyleyecek pek fazla bir şey yoktu.

"Tamam,o zaman dışarı çıkalım veya sana muhteşem akşam yemeklerimden birini hazırlamama izin ver.Söz veriyorum mutfağı dağıtmayacağım bu sefer" dedi suratına büyük bir gülümseme yerleştirerek.Louis yemin edebilirdi,Harry'nin en sevdiği kısmı derin gamzeleriydi.Güldüğü zaman onu bambaşka bir insana çeviriyordu.Ya da küçük yavru bir köpeğe.

Harry Louis'nin onayıyla yanağından ufak bir öpücük alarak mutafa doğru ilerledi.Pek yemek yapamazdı ve Louis bunu bildiği için onu mutfağa almazdı çoğu zaman.Harry bundan yakınmıyordu,televizyonun karşısında en sevdiği televizyon şovlarını izlerken bir yandan birasını yudumlamak onun için sonsuzluk hissine yakın bir şeydi.

Muhteşem soslu makarnası olduğunda dolaptan pizzaları çıkardı ve mikrodalga'ya koyarak ısıtmaya başladı.Tek güzel yaptığı şey makarnaydı ve bununla gurur duyuyordu.Belki Louis bile gurur duyabilirdi onunla eğer mutfağı böyle berbat etmiş olmasaydı.

"Yemek hazır!" 

Louis Harry'nin çağırmasıyla mutfağa yöneldi ve giderken yolda dağılmış olan saçlarını düzeltti.Görünüşüne böyle dikkat edip hemde aynı zamanda bu kadar hassas olmasını Harry'nin bu denli fit ve seksi görünmesine bağlıyordu.Kendini onun yanında  patates gibi hissetmesi kabul edilir değildi.

"Mükemmel kokuyor,umarım tadı da böyle mükemmeldir" diyerek dalga geçti Louis.Hafifçe gülümseyerek Harry'nin yanındaki yerini aldı.Meyve suyundan bir yudum alarak Harry'e döndü.

"Bugün çocuklar çok usluydu,kendimi huzur evinde hissettim" 

Louis öğretmenlik yapıyordu ve her gün 9-15 yaş aralıklarındaki çocuklarla uğraşıyordu.Seviyordu işini elbet ama bazı günler kendini öldüresi geliyordu.Hoş bir his değildi.

"Belli oluyor,yani yorgun falan değilsin" dedi Harry pis pis sırıtarak.Neyi ima ettiğini Louis çok iyi biliyordu.Yorgun olmasına rağmen küçük ten temasları ona iyi gelebilirdi.

Louis sadece derin bir iç çekti ve ardından yüzünü buruşturdu.Harry her zaman böyleydi. Fakat bunu seviyordu yalan söyleyemezdi.Lois yemeğini bitirdikten sonra mutfağı temizleyip içeri gitmeye hazırlanıyordu ki arkadan,belini saran iki dev eli hissetti.

"İçeri geliyordum H." diye söylendi Harry'nin boynuna ve omzuna kondurduğu öpücüklere karşı sesini çıkarmamaya özen göstererek.

"Boşver,dayanamadım" dedi Harry ellerini Louis'nin göğsünde gezdirirken.Harry hep böyleydi,her zaman dokunmaktan hoşlanır,Louis'ye sarılmadan bir gece bile geçirmezdi,uyuyamazdı.Louis ise Harry uyuduktan sonra onu iter ve uyumaya devam ederdi.Kendi başına buyruk uyuması her zaman başına bela olmuştu.Harry'i itip yere düşürdüğü zaman dün gibi aklındaydı.

"Sanırım birazcık eğlence istiyorsun değil mi?" dedi Louis yavaşça ona dönerken.Dudakları yavaşça yukarı doğru kıvrıldı ve dudaklarını yaladı.Harry'nin her yeri birer şaheserdi ve dudakları başta geliyordu.

Yavaşça dudaklarını Harrry'nin dudaklarına bastırdı ve gözlerini kapattı.Bu hissi ilk öpüştükleri andan beri hissediyordu.Kendini sonsuz hissediyordu.Evet,bu hissin tek tanımı sonsuzdu.

Harry yavaşça kendine çekti Louis'yi ve anın tadını çıkararak dudaklarını onunkilere karşı hareket ettirdi.Her adımı onu daha çok arzulu yapıyordu ve bu Louis için iyi bir şey değildi kesinlikle.Çünkü ertesi gün 'seni aptal dinozor,senin yüzünden yürüyemiyorum şuan!' 'bir daha ki sefere o üzgün popon bu ağrıyı çekecek' ve buna benzer ağıtları Harry çekiyordu çünkü.

Tam Harry elini Louis'nin pantolunundan içeri kaydırmış,nazik ama bir o kadar diri poposunu avuçlamıştı ki telefonu çalmaya başladı.

"Sakın" diye sert bir ses tonuyla fısıldadı Louis.O anı bozmak istemiyordu.Fakat Harry sadece derin bir nefes alıp geri çekildi.Telefonun ekranınında 'Nick' yazıyordu ve Louis'nin bunu gördüğünde suratındaki ifade değişimini görmek onu korkutuyordu.

Nick ve Harry çocukluk arkadaşı olmalarına rağmen Louis ondan nefret ediyordu.Harry ise her zaman arada kaldığında yaptığı gibi telefonu kapattı ve ona küçük bir 'sonra arayacağım' mesajı gönderdi.

"Koca çalan pisli-bu gece yatağa gelmeyi aklından bile geçirme" diye sinirle söylenerek odasına doğru gitti Louis.Kavga ettikleri günlerde olduğu gibi yine kumandası ve televizyonu ile baş başa kalacaktı Harry o gece,bu gayet açıktı.


//Merhaba arkadaşlar,azıcık takipçi ile hikaye yayınlamak komik evet ama dayanamadım,bu kurguyu gerçekten çok seviyorum, umarım sizde beğenirsiniz

Ayrıca beğendiyseniz oy atmayı ve beni takip etmeyi unutmayın


sizi seviyorum xx//

Us Against The World (l.s)Where stories live. Discover now