GELECEK BÖLÜMLERDEN... (SEZON FİNALİ)

321 18 16
                                    

SON OLARAK SİZLERLE GELECEK BÖLÜMLERDEN BİR TÜYO PAYLAŞMAK İSTEDİM . EĞER 2. KİTABA BAŞLARSAM BÖYLE BİR SEZON GEÇECEK. SİZCE NE YAPMALIYIM? 1. KİTAPTA BİTİRMELİ MİYİM ? YOKSA 2. KİTABA BAŞLAMALI MIYIM ? FİKİRLERİNİZİ BEKLİYORUM. ONA GÖRE BİR FİNAL YAPACAĞIM ÇÜNKÜ.FİKİRLERİNİZİ İLETİRSENİZ SEVİNİRİM :)

Gözlerimi açtım. Tanrı aşkına yine mi sabah olmuştu ? Yatakta doğruldum. Ve pencereden dışarıyı seyretmeye başladım. Saat kim bilir kaç olmuştu ? Yataktan kalktım. Aynanın karşısına geçtim ve saçlarımı elim ile düzelttim. Babam haklıydı ben fazla yakışıklıydım. Hemen üzerimi değiştirdim. Ve aşağıya inmeden önce kardeşimin odasının önüne geldim. Kapıyı tıklamadan açtım. Üzerini giyiyordu. Beni görünce bir küfür savurdu. Ama duymamazlıktan geldim ve geçip yatağının üzerine oturdum.

"Sana da günaydın kardeşim. " 

Brent gülümsedi ve üzerine T-shirt'ünü giydi ve hemen odadan çıktı. Bende arkasından aşağıya indim. Anlaşılan annem ve babam çoktan evden çıkmışlardı. Her zamanki gibi buzdolabının üzerine asılmış olan notu aldım ve sesli bir şekilde okumaya başladım.

" Biz hemen çıkmak zorunda kaldık. Akşam sekizde evde olmuş olun. Yoksa baban ile birlikte sizin cesetlerinizi eve bırakırız. Ve sizi çok seviyorum."

Notu yeniden dolabın üzerine yapıştırdım. Bu annem ne kadar vahşi ve çekici bir kadındı... Buzdolabının kapağını açtım ve birkaç dakika öylece dolaba göz attım. Orada gözüme çarpan kırmızı elmayı aldım ve ondan kocaman bir ısırık aldım. O sırada Brent çoktan masaya geçmiş her zaman yaptığı gibi çikolatalı sütünü içiyordu. Onu görünce ister istemez gülümsedim.

"Hiç büyümeyeceksin ! "

Brent bardaktan bir yudum daha aldı. Beni pek umursamamıştı.

" Sende hiçbir zaman 16 yaşında bir ergen olduğunu kabul etmeyeceksin Jacop. "

Masada süs niyetine annemin özenle dizdiği portakallardan birini aldım ve Brent'e doğru fırlattım. Brent sağa kayarak ona fırlattığım portakaldan kurtulmuştu. Tam o sırada kapı çaldı. Elmamdan bir ısırık daha aldım ve koşarak kapıyı açtım. Gelenin kim olduğu zaten belliydi. Her zamanki gibi... Kapıyı açtım ve sevgili kuzenim karşımda duruyordu.

" Hey naber kuzen ? "

Aspen benim ona cevap vermemi beklemeden içeri girdi. Mutfağa geçti. Bende onun peşinden ilerledim ve mutfaktaki yerimi aldım. Aspen derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.

" Önce gidip Rose'u almalıyız. Onu biraz daha bekletirsek bizi öldürecek."

Birden söze Brent atladı.

" Ayrıca Rone'u da almalıyız. Will onu almamızı söyledi. Kendisinin işleri varmış."

Gözlerimi devirdim. Bu işler fazlası ile yorucuydu.

" Bizler hizmetçi değiliz."

Brent ve Aspen aynı anda dönüp bana baktılar. Anlaşılan bu sözü benden beklemiyorlardı. Aspen konuşmaya başladı.

" Annen bu lafı senden duysa seni mahvetmişti haberin olsun Jacop. Sen True Alpha 'sın. Gelecekte bu sürü sana emanet olacak. Hem dayım gelecekte alfalığı sana bırakacak. Bence şimdiden bu işlere alışmalısın."

Elmamdan son bir ısırık daha aldım. Sonra onu tam karşıda duran çöp kutusuna basket attım. Ve elma tam isabet çöp kovasına giriş yaptı. Sonra oturduğum yerden kalktım. Gözlerim bir anda kırmızılaşmıştı.

" Ne olursa olsun şu anda 16 yaşındayım ve eğlenmeyi hak ediyorum. Neyse bu gece evden kaçıyor muyuz?"

Brent ve Aspen aynı anda gülümsediler. Anlaşılan bunun anlamı evet oluyordu. Onlarda oturdukları yerden kalktılar. Tam evden çıkacaktık ki Brent konuşmaya başladı.

" Tamam hani siz kurt adamsınız. Annem sizi yaralar sonra iyileşirsiniz. Ya bana acımıyor musunuz? Ben insanım. Annemin bana atacağı tek darbe ile ölmüş olurum."

Aspen ile ikimiz kahkahalarla gülmeye başladık. Bu Brent belki öz kardeşim olmayabilirdi. Ama gerçekten de kan bağı olmasa da benim için kardeşten de öteydi. Evden çıktık. Okula doğru yürümeye başladık. Bu gece bizi büyük bir macera bekliyordu.


KURTLARIN EFSANELERİ (TAMAMLANDI )Where stories live. Discover now