58

655 62 5
                                    

İhtimallerin sonu

Silahını indirip yeşillere bakmıştı.Titriyordu korkudan.O gözlere baktığında eskisi gibi hayranlık duymuyordu.Maalesef Yüzbaşı o yeşillerden korkuyordu.

"Sana can borcum vardı Teğmen.O gün hücrede kafama sıkmama engel olan sendin."

Hans Teğmene göz kırpıp evi terk etmişti.Onlara selam vermek için gelmişti ve şimdide gidiyordu.Aleksandr'ın gözleri Luis'le buluştuğunda koşarak yanına gelmişti.Onun ellerini çözüp ayağa kaldırdı.

"İyi misin?"

"İyiyim.Sikeyim az önce ne oldu? "

Aleksandr yutkunup duvardaki mermiye baktı.Az önce ne olduğunu kimse bilmiyordu.Hans Luis'in kafasına sıkıp ihanetinin bedelini ona ödetirdi.

Peki neden yapmadı?

"Aleksandr,gerçekten iyi misin?Yüzün beyazlamış."

"B-ben...O-o az önce karşımdaydı."

"İyi değilsin."

Teğmen yeşillerin affaladığını görünce kolunu tuttu.Aleksandr her an yere yığılacak gibiydi.Hans'ın az önce karşısında olduğuna inanmak onun için çok zordu.

"Dı-dışarı çıkacağım."

"Bu halde mi?"

"İyi olacağım."

Duvarlara tutunarak inmişti aşağı.Kararmıştı gökteki bulutlar.Şehrin üzerine çökmüştü yine bir lanet.

Elini göğsünün üzerine koyup gözlerini kapattı.Suçlu hissediyordu.Aşk savaşında kaybetmişti.Bir Üsteğmene yakışır mıydı kaybetmek?

"Neden bu kez daha kötü olacağını hissediyorum?"

Sormuştu Tanrıya.Cevabını alamadığı bir soru daha eklendi kafasına.Yüzbaşının parmağındaki yüzüğü görmemişti henüz.Lakin görürse,o zaman neden kötü şeyler olacağını hissettiğini anlardı.

Hans Polonyaya yalnız gelmemişti.Lena onunla beraber gelmek için ısrar etmiş ve başarmıştı.

"Yemeklerin tadı nasıl?Damak zevkine uyuyor mu?"

"Teşekkür ederim.Çok güzeller."

"Yarın dışarıyı gezelim,ne dersin?"

"Yarın karargaha davetliyim."

Lena yüzünü düşürmeyip gülümsedi.Bu gün değilse yarın.Hans'ı tanımak istiyordu.Neden hoşlanıp hoşlanmadığını,hangi renki sevdiğini,boş zamanların da ne yaptığını merak ediyordu.

"Yüzüğün nerede?"

"Nasıl?"

Çatalını tabağa bırakıp aceleyle parmağına baktı.Yüzüğünü buraya gelmeden önce çıkarmıştı.

"Yüzüğün nerede?"

"Çok özür dilerim.Parmağımdaydı aslında lakin ellerimi yıkadığımda çıkarmış olmalıyım."

"Sorun değil,olur öyle şeyler."

Lena'nın gözlerine bakmaktan kaçınıyordu.Aynı odada bile kalmayacaktılar.Ancak kızın bundan haberi bile yoktu.

"Nereye?"

"Ben alt katta kalacağım.Bir şeye ihtiyacın olursa-"

"Olmaz.İyi geceler Yüzbaşı."

Suratına kapanan kapıya bakıp kafasını öne eğdi.Lena'yı üzmüştü.Kısa bir sürede bunu başardığı için kendisiyle gurur duyuyordu.

"Aklımı siksinler."

Kolyesine dokunup derin nefes verdi.Artık başkası için kendisinden ödün vermeyecekti.



Yüzbaşımız,canımız🤣🩵Luis'i öldürmediğin için teşekkürler 🫶

ESİRWhere stories live. Discover now