49

694 65 10
                                    

Sonumuz aşk olacak

Yeşilleri Hans'ın titreğen ellerine kaydı.O tetiği çekecek olan eller sanki kendisine sıkıyor gibiydi.

"Çek tetiği."

"Senden nefret ediyorum."

"Çek tetiği."

Aleksandr kanayan bacağından elin çekti.Derin nefes verip yeşillerini adamın kahvelerine dikti.

"Zaten açmadın mı bir yara?Neden duruyorsun?"

Hans onu kafasıyla onaylayıp silahını indirdi.Bir yara açmıştı Üsteğmene ve o yara gözlerinin önünde kanıyordu.

"Helen içindi.Kendim için değil."

Helen'in hain olduğunu öğrenmesine rağmen onun için üzülüyordu.Yıllardır hizmet ettiği ülkesi tarafından gözden çıkarılmıştı.Maalesef o Yüzbaşının tek arkadaşıydı.

"Ancak bu kendim için olacak."

Hans bu kez namluyu kafasına dayadı.

"N-ne yapıyorsun?!"

"Sana söylemiştim,silahı tutan elim bir tek sana titreyecek."

"Ha-hayır!Yapma.B-bu doğru değil!"

Aleksandr duvara tutunup ayağa kalkmıştı.Yüzbaşıya doğru adım attığında Hans geri adım atmıştı.Ona kıyamazdı bu yüzden kendisine kıyacaktı.

"Tanrıya neden kızgın olduğumu sormuştun,hatırlıyor musun?"

"Hans indir şunu!Saçmalama."

"Çünkü ettiğim duaların hiçbiri kabul olmadı.Sen de annem gibi beni hiç sevmedin.Duygularımı görmezden gelmek daha kolay,dimi?"

O kadar benziyordular ki.. Sevilmek istediler ancak savaşın ortasında imkansızdı.Bir şekilde gerçek kıldılar lakin kırık cam parçaları ellerini kanattı.

"Seni sevmediğimi mi düşünüyorsun?Sikeyim öyle değil!Senden gerçekten hoşlanıyorum.Lütfen indir şunu!"

Yüzbaşı kapattı gözlerini.Tanrıya yıllar sonra ilk ve son kez dua etti.Bu kez ne sevmek,ne sevilmek istedi.

"Seni seviyorum!"

"Çok geç."

"Değil.Yalvarırım dur geç değil!B-ben sana annemin mezarını emanet ettim unuttun mu?Hans yapma.Böyle bitemez!"

"Başka yolu yok.Ya sen öleceksin ya ben."

Karartmıştı gözünü.Artık savaş görmekten,ihanete uğramaktan yorulmuştu.

"Kiliseye gittiğimiz günü hatırla!Tanrıdan ne istediğimi sordun.Mutlu,huzurlu yaşamanı istedim!"

Kapattığı gözlerini açıp onun için dolan yeşillere baktı.Hiç şansları yoktu ve Yüzbaşı bunun farkındaydı.

"Üsteğmen."

"Yapma..."

"Şimdi bıraksam silahı ve seninle birlikte ülkene gitsem,ne olacak bana?"

Ne olacağını biliyordu.Bizzat Aleksandr'dan duymak istediği için sormuştu.

"İnfaz edileceksin."

"Bana da seni öldürmem için emir verdiler.Söyle bana,Tanrın duanı kabul etti mi?"

Aleksandr yumruklarını sıktı.

"Etmedi."

"Hikaye burada bitti."

"Lanet olsun neden!?Neden sürekli kaybetmek zorundayım?!Tut elimi çıkıp gidelim.Tanrıya yemin ederim başka ülkeye gideriz.Bir şansımız daha olur lütfen!"

"Tanrıya yemin olsun ki,yeşil gözlerin sonum oldu.Sikeyim,o gözler için kendimi yakmışım çok mu?"

Son kez baktı hayran olduğu yeşillere.O gün o hücrede tetik çekildi ve Yüzbaşı Hans yere yığıldı.Tanrı onlara bir şans daha vermedi.

Çünkü tek gayesi ülkesi olan adamların ikinci şansı olmazdı.


Son bir kaç sayfa daha var.

ESİRWhere stories live. Discover now