15

1K 80 15
                                    

Elimdeki kan

"Komutanım,Üsteğmen Aleksandr'ın askeri kapıda.Sizinle özel olarak görüşmek istiyor."

Albay öfkesine rağmen askeri kabul etmişti.Oğlunu geri,ülkesine geri getirememişti.Aleksandr'la konuşması aklından çıkmıyordu.İşkencelere dayanamadığı için canına kıymak istiyordu.

"Söyle asker.Ne söyleyeceksin?"

"Teğmen Victor'ın Üsteğmen için yaptığı aramada ben de vardım Komutanım.Lakin Teğmen ısrarla Üsteğmenin yakalandığı yere gitmedi."

Albayın çatık kaşları havalanmıştı.Elini masaya vurup askerin gözlerine bakmasını sağladı.

"Teğmenini suçluyorsun asker!Yalan söylediğin ortaya çıkarsa..."

"Üsteğmen Aleksandr... Kendisi benim için,askerlerimiz için çok kıymetli."

Aleksandr esirlikten kurtulmadan Albay Victor'ın işini halledecekti.Oğlu için kendisini suçluyordu.Onu yanında tutmak için orduda kalmaya zorlamıştı.Keşke zamanı geri alabilseydi....

-_-

Aleksandr ilk kez kaldığı hücreyi inceliyordu.Duvarda yazılan bir kaç yazıyı okumuştu.Ölmeden önce birileri ailesini unutmamak için hepsinin ismini yazmıştı.

Savaş en güzel anları unutturur,en kötüleri hafızaya kazırdı.

"Dmitri?"

Parmakları kanla yazılan ismin üzerinde geziyordu.Dmitri'nin soyadını görünce gözlerindeki yaşları akıttı.

"Özür dilerim çocuk.Komutanın yetişememiş,çok özür dilerim."

Dmitri Victor'ın birliğindeydi.Üç sene önce Teğmenin otuz askeri yakalanmıştı.Esir alınan bir çok kişinin cesedine ulaşmıştılar.Ancak Dmitri cesedine ulaşılmayanlardandı.

"Günaydın sikik!"

Aleksandr Karl'ın gülümseyen suratına bakıyordu.Asteğmen onun neye baktığını görmüştü.Aleksandr'ın yanına gelip duvardaki ismi okudu.

"Dmitri?Tanıyor muydun?"

"Ona ne yaptın?"

"Bakireydi biliyor musun?"

Üsteğmenin çatık kaşlarına bakıp kahkaha attı.Dmitri on yedi yaşında bir çocuktu,lakin Asteğmen ölmeden önce ona tecavüz etmişti.

"N-ne saçmalıyorsun?!"

"Üsteğmen.Askerini beş saat siktim!Acıdan öyle kıvranıyordu ki.Neye inanıyorsan ona yemin edeyim!Hiçbir orospu öyle kıvırtamaz!"

Aleksandr Karl'ın çıkardığı bıçağa baktı.Ellerindeki zincirleri kırması için onları duvardan söküp almalıydı.Lakin bunu tüm gücünü kullansa bile yapamazdı.

"O çocuktu lan."

Bedenini titreten öfkesiydi.Kendi ölümüne ferman verecekti Üsteğmen.Onun üzerine bıçakla gelen bedenin yaklaşmasını bekledi.Karl'ın bir adım daha atmasına izin vermeyip zincirle elindeki bıçağı yere düşürdü.

Asteğmenin şaşkınlığını fırsat bilip bacağına tekme attı.Sol dizi yerle buluşan Asteğmen Aleksandr'ın bacağından tutup çekmişti.

"Ah!"

Yere yığılan bedenin üzerine çıkıp boğazını tüm gücüyle sıkmıştı.Üsteğmeni artık öldürmenin zamanı gelmişti ona göre.

"Askerin kendisini astı Üsteğmen!O sabah ölmeseydi gece yine eğlenecektim!"

"Tüm askerlerim için geber lan!!"

Aleksandr yumruğunu Karl'ın yüzüne geçirip üzerindeki bedeni itmişti.Asteğmenin kalkmasına izin vermeden elinin alamadığı bıçağı bacağıyla yakınına getirdi.

"Orospunun evladı!Elindeki kanlar için geber!"

Yedi bıçak vurdu Asteğmene.Yedisi de kalbine.Ancak son hamlesini yapıp öldürdüğü bedenin kafasını kesti Aleksandr.

"Geber!Geber!"

"ASTEĞMEN!"

Üsteğmen Aleksandr o gün esir düştüğü Almanya toprakların da Asteğmenin canını aldı.






Gözlerimde yaş kalmadı.Bundan sonrası için alayım tahminleri.

ESİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin