18

1.7K 137 12
                                    

Sonuz bekleyiş

Herkesten saklanan bir gün hiç beklemediğin anda çıkardı ortaya.En acı gerçekler tokat gibi yüzüne çarptığında o daha küçüktü.Ailesiyle ilgili öğrendiği o gerçek tüm hayatını mahvetmişti.

Küçücük çocuğun omuzlarına yük etmiştiler insanların suçunu.

"Günaydın Üsteğmen!"

Helen'in ardından iki kişi girmişti hücreye.Yeşillerini avuşturup onları izledi.Duvarın önüne bırakılan yer yatağı hayal ürünüydü galiba.Ancak Helen onun için bunu da yapmıştı.Yarbayı ikna edip fotoğraf için izin aldı.

"Ne bu?"

"Yüce devletimiz esirlerine hayvan gibi davranıyor söylentilerine son vereceğiz."

Aleksandr kahkaha atıp onu kafasıyla onaylamıştı.Helen'in zekasının önünde baş eğiyordu.Kadın neyi nasıl yapacağını iyi biliyordu.Almanlarla büyüdüğü için onlar gibi sinsi olmayı öğrenmişti.

"Bir kaç fotoğraf çekeceğim."

"Yakışıklı yüzüm yurtdışında sergilenecek,öyle mi?"

"Büyük satarsam hakkını alırsın Üsteğmen."

Helen göz kırpıp fotoğraf makinesini çıkardı.Bir kaç fotoğraf çekip dudaklarının altında mırıldandı.

"Albaya iletmemi istediğin bir şey var mı?"

"Kurtuluşum imkansız.Tetiği çekmek için emir bekliyorum."

O emrin asla verilmeyeceğini biliyordu.Babası oğlunu geri almak için her yolu deniyordu.Ya ceseti ya da kendisi.

-_-

O gün askerin ona söylediklerinden sonra Albay,Teğmen Victor'ın peşine adam takmıştı.Dışarıda kimlerle buluştuğunu,ne konuştuğunu öğrenmek istiyordu.Elinde kanıt olmadan Teğmenin odasına dalıp yakasını yapışamazdı.

"Komutanım,beni emretmişsiniz."

"Gel Victor."

Selam verip içeri geçen Teğmenin yüzüne gülümsüyordu.İçlerindeki hainin varlığından dün haber almıştı.Lakin çok geçmeden onu bulduğundan habersizdi.

"Üsteğmenle ilgili gelişme mi var?"

"Maalesef henüz yok.Ancak çok yakında olacağına inanıyorum.Seni buraya güzel haberi vermek için davet ettim."

Victor gülümseyip Albayın karşısına oturdu.Bir Polonyalının mutlu oluşu onu elbet mutlu etmeyecekti.

"Aleksandr esirlikte boş durmamış."

"Öyle mi?Ne yapmış efendim?"

"Asteğmeni öldürmüş."

Albayın kahkahası odanın dışından duyuluyordu.Gözlerini kısıp Teğmen Victor'ın gerilen yüzünü izledi.Victor gülümsemekte zorluk çekmiş,lakin hemen sonra Albaya eşlik etmişti.

"Tam da ondan beklenildiği gibi.Asla uslu durmuyor."

"Polonya Üsteğmeniyle gurur duyuyor!"

Victor selam durup odadan çıkmıştı.Hızlı adımlarla odasına yürüyüp kapısını kapattı.Sırtı kapattığı kapıyla buluşmuştu.İnip kalkan göğsü kalbine saplanan hançerin acısını taşıyordu.

Ve bir ömür taşıyacaktı.

"Karl... Dostum."

En acı kayıplar için savaşa gerek yoktu.







Sıralamada 5 olmuşuz!Sizi seviyorummmmmm

ESİRWhere stories live. Discover now