Bu sabah her sabah olduğu gibi Tom erken kalkmamıştı. Bugün Tom'un doğum günüydü ve ben onun için pasta hazırlanmaya karar vermiştim. Onu uyandırmamak adına olabildiğince sessiz ve yavaş davranarak yataktan kalktım.
Dolabımdan rahat bir şeyler çıkardım ve giyindim. Odanın kapısından çıktığımda çok rahatlamıştım. Son zamanlarda ilk defa her hareketimi bu kadar sorgulamış, bu kadar sessiz olmaya çalışmıştım.
Mutfağa indiğimde ev cinine malzemeleri hazırlayıp hazırlamadıklarını sordum. Akşam Tom'un haberi olmadan onlara planımdan bahsetmiş ve malzemeleri hazır bulundurmalarını istemiştim.
Carinae: Malzemeler hazır mı?
Ev cini: Evet, efendim. Her şeyi sizin için hazırladık.
Carinae: Teşekkür ederim. Siz çıkabilirsiniz.
Ev cini: Bir şeye ihtiyacınız olursa seslenmeniz yeterli.
Ufak bir tebessümle söylediğine cevaben başımı olumlu anlamda aşağı yukarı salladım.
Malzemeleri karıştırıp kek hamurunu kısa sürede hazırladım. Keki fırına verdiğimde kremayı yapmaya başladım. Tom da ben de tatlıyı fazla sevmiyorduk bu yüzden kakaolu yapmak en mantıklısı olacaktı. Kremayı kakaolu hazırlayıp pastanın katları arasına ve üzerine de çikolata parçaları yerleştirecektim.
Kremayı hazırladığımda kek de pişmişti. Tom'un erken kalktığını biliyordum. Bu yüzden odadan onu uyandırmadan çıkmak yeterli değildi, o uyanmadan işimi bitirmeliydim.
Pastayı katlara ayırdım ve kremayı her katın arasına eşit olarak dağıttım. Tabii ki çikolata parçalarını da unutmadım. Pastanın katlarını birleştirip üzerine de krema ve çikolata parçaları koyduğumda artık pasta hazırdı. Sadece birkaç saat beklemesi gerekiyordu ama zaten sürprizi akşam yapacağım için sorun yoktu.
Malfoy Malikâne'sinde herkese bugünden bahsetmiştim. Akşam buraya geleceklerdi ve Tom'un doğum gününü hep beraber kutlayacaktık. Doğum günü tatile geldiği için çok şanslıydı.
Tom'un uyanıp uyanmadığı kontrol etmek için odamıza gittiğimde Tom gözlerini yeni yeni açıyordu.
Carinae: Günaydın.
Tom gözlerini kırpıştırarak hafifçe gülümsedi ve bana cevap verdi.
Tom: Günaydın. Sen nereden geliyorsun?
Tom şimdi uyanmamış mıydı? Nereden biliyordu benim odaya yeni geldiğimi? Tedirginliğimi belli etmemeye çalışarak Tom'u cevapladım.
Carinae: Hava almak için bahçeye çıkmıştım.
Tom: Bu saatte mi?
Carinae: Evet. Neden olmasın?
Tom cevap vermeden yataktan kalktı ve banyoya geçti. Ben de sabah ses çıkarmamak için elimi sürmediğim saçlarımı taradım. Sarı saçlarım sadece taranınca bile çok güzel gözüküyordu. O sırada Tom çıktı ve arkama geçerek aynada göz teması kurmamızı sağladı. Gülümseyerek bana biraz daha yaklaştı ve saçlarımı öptü. Çok güzel hissettriyordu. Ve hemen konuşmaya başladı.
Tom: Hadi kahvaltıya inelim.
Başımla dediğini onaylayıp yerimden kalktım ve Tom'un arkasından yürümeye başladım. Kahvaltıya indiğimizde Bay ve Bayan Riddle masadaydı.
Bay Riddle: Günaydın çocuklar.
Carinae: Günaydın efendim.
Bayan Riddle: Kızım artık bize de anne, baba desen? Hem artık birbirinizi de seviyormuşsunuz, hm?
