15. Bölüm

166 15 36
                                    

Bugün yağmurlu bir sabaha uyandım. İyice kış gelmişti artık. Oysaki dün hava günlük güneşlikti. Her zamanki gibi ben kalkmadan Tom giyinip hazırlanmıştı bile. Ben de çok zaman geçmeden kalkıp kıyafetlerimi aldım.

Tom: Günaydın!

Carinae: Sana da.

Tom: Hadi kahvaltıya inelim.

Carinae: Ne bu acelen dur bir! Giyinmedim bile daha.

Tom: Ne oldu? Solundandan falan mı kalktın?

Carinae: He, ne yapacaksın?!

Tom: Tamam git, giyin. Bekliyorum.

Tom sözünü bitirince elimdeki kıyafetler ile lavaboya gittim. Güzel şeyler seçtim. Nedense bugün güzel görünmek istiyordum. Üstüme siyah dar bir bluz giydim. Altımada koyu lacivert bir pantolon giydim. Bluz ve pantolon ikilisini çok yakıştırıyorum kendime. Giyindikten sonra saçıma biraz şekil verip saçımın üst kısmını toplayıp serbest bıraktım. Son olarak gümüş bir kolye ve incili bir küpe taktım. Son kez aynaya baktım ve kokusunu çok sevdiğim parfümü sıktım. İşte şimdi her şey tamamdı. Lavabodan çıkıp Tom'un yanına gittim.

Carinae: Hazırım. Gidelim mi?

Tom: Bir şey diyeceğim.

Carinae: Dinliyorum?

Tom: Mavi gözlerin sana çok yakışıyor.

Carinae: Sana layık değildim hani şimdi iltifat mı ediyorsun? Ne oldu? Yoksa gittikçe âşık mı oluyorsun?

Tom: Ne aşık olacağım? Bir iltifat edeyim dedim. Neyse sen git kahvaltını yap. Ben sonra geleceğim.

Carinae: Tamam. Gidiyorum ben.

Tom'a veda ettikten sonra kahvaltıya gittim. Neden birden bire iltifat ermişti ki? Aklım karıştı işte. İltifat işe yaramıyor bende. Herhalde o da sağından kalktı bugün. Capella'yı gördüğümde yanına gidecektim ama bir arkadaşıyla konuştuğunu görünce gitmedim. İyi bir yer seçip oturdum ve yemeğimi yemeğe başladım. Ah, bugün galiba cidden solumdan kalkmıştım. Çok huzursuz hissediyorum. Hava kötü ondan mı acaba? Ben düşünürken yanıma biri oturdu fakat ya Tom'dur ya da Capella'dır diye çok umursamadım. Biraz geçmeden merakıma yenilip kim olduğuna baktım. Kafamı kaldırıp sağıma baktığımda gördüğüm manzara pek de hoş değildi.

Jack: Selam!

Carinae: Hı, sana da ondan.

Jack: Ne? Konuşalım az!

Jack'i çok da umursamayıp yemeğimi yerken aklıma Tom'un görüp ne yapabileceği geldi.

Carinae: Tom seni görürse pek de iyi şeyler olmaz. Bence gitmelisin.

Tom: Evet gitsin. Bence de iyi şeyler olmaz.

Jack yanından gelen sesi tanımamış olacak ki konuşmaya devam etti.

Jack: Ne yapabilir ki döver m-

Tom Jack'in kolunu dürtünce Jack anında ayağa kalktı. Korkmuş muydu bu?

Jack: Ben gideyim! İyi yemekler!

Tom: Yine mi görüşsek bir ara? Ne dersin Jack?

Jack: Çok dersim var!

Jack koşar adımlarla arkadaşlarının yanına gitti.

Carinae: Ne olmuş buna? Dersini almış herhâlde.

Tom: Daha pek alamamış gibi.

Bu sefer Tom'un Jack'e bir şey yapmasından korkuyordum. Hayır, Jack'e bir şey olacağından değil. Her üçümüz de okuldan atılırdık. Son senemde böyle şeyler olmasını istemiyordum.

𝐌𝐫𝐬. 𝐑𝐢𝐝𝐝𝐥𝐞Where stories live. Discover now