Tom yavaş yavaş uyandığı sırada yataktan kalktım.
Tom: Senin yüzünden her yerim ağrıyor!
Carinae: Başkası ile öpüşen ben değildim, Bay Riddle! Bunu hakettin.
Tom: Bunun böyle olmasını ben istemedim! Zaten dün konuşmadık mı bunları?!
Carinae: Yeter! Tamam, sus!
Tom sanki biraz önce kavga etmemişiz gibi rahat bir tavırla gardırobun karşısına geçti ve giyecek güzel bir şeyler aradı. Çok rahat ve sakindi.
O dolaba bakarken bense hızla kenardan cübbemi aldım ve banyoya girdim. Saçımı yapıp üzerimi giyindiğimde banyodan çıktım. Tom da giyinmiş, beni bekliyordu.
Tom ile kahvaltıya inerken aklıma saate bakmak geldi. Hızlı adımlarla yürürken el çabukluğu ile saatime baktım ve dersin başlamasına beş dakika kaldığını gördüm.
Carinae: Senin yüzünden geç kaldık işte. Dersin başlamasına beş dakika var!
Tom: Konuyu sen de uzattın. Tek suçlu ben değilim.
Durumu kabullenmeye çalışarak adımlarımı daha da hızlandırırken bir yandan da Tom'a laf yetiştiriyordum.
Carinae: Kahvaltı da yapamadık!
Tom: Derse yetişip yetişemeceğimiz belli değil, üstelik bugün sınav var. Gerçekten senin derdin kahvaltı yapmamış olman mı?
Suçlu o olmasına rağmen hâlâ kendisini savunuyordu. Tom'dan başka bir şey bekleyemezdim zaten. Adımlarımızı daha da hızlandırdığımızda artık neredeyse koşuyorduk.
Carinae: Profesöre ne açıklama yapacağız?
Tom: Bilmiyorum! İstersen Carinae beni zorla kanepede yatırdı da biraz kavga ettik diyelim. Ne dersin?
Carinae: Evli olmana rağmen başka bir kadını öptüğünü de anlatabilecek misin aynı cesaretle?
Tom cevap vermeye tenezzül etmeden sınıfa koşmaya devam etti. Yaklaşık dört dakika sonra sınıfa gelmiştik. Koşmamıza rağmen neden bu kadar uzun sürmüştü? Belki de her an tartıştığımız içindir.
Sınıfın kapalı kapısı önünde dikilirken daha da fazla gerildik. Anlaşılan Profesör Snape gelmişti. İyi ama daha dersin başlamasına bir dakika var. Büyük ihtimalle sınav olduğu için erkenden gelmek istemişti, genelde sınav olduğunda bunu yapardı.
Derin bir nefes alıp kapıyı çaldık ve yavaşça ittirdik. Bize dönmüş olan Profesör ile göz göze gelince sınav için zaten stresli olduğum için daha da gerildim. Üstelik sınıftaki herkes başını sınav kağıdından kaldırmış, bize bakıyordu.
Snape: Nerede kaldınız?
Tom: Efendim, özür dileriz. Uyumuşuz.
Snape: Hemen başlayın sınava. Biz de daha başlamamıştık.
Snape girmemize izin verince çok rahatlamıştım -büyük ihtimalle Hupplepuff olsaydık aynısı olmayacaktı- , erken gelmiş olsam bu kadar rahat hissedemezdim belki de. Derin bir nefes alıp yerime oturdum.
Snape: Sorular gayet açık ve net. Herhangi bir soru istemiyorum. Son on dakika kalınca bitirip kağını teslim eden herkes çıkabilir. Başarılar dilerim.
Yerime oturdum ve soruları çözmeye başladım.
Sınavın otuz dakikası bitmişti. Bu da demek oluyordu ki on dakikamız kalmıştı. Zaten sınavı bitirdiğim için sorun yoktu. Soruları son kez kontrol ettiğim sırada bir ses duydum.
Snape: On dakikanız kaldı. Bitiren kağıdını teslim edip çıkabilir.
Son kez kağıdıma göz atıp tüm sorulardan emin oldum ve yerimden kalktım. Tam o sırada yanımda oturan Tom'un da kalktığını fark ettim. Neden hep böyle şeyler denk geliyordu ki.
Snape kağıtlarımızı aldı.
Snape: Çıkabilirsiniz.
Tom ile aynı anda sınıfın kapılarını açtık ve sınıftan çıktık. Sınavı ilk bitirenler bizlerdik. O gün sınav olduğu için başka bir ders işlenmeyecekti. O yüzden akşama kadar fazla bir şey yapmadım.
6 gün sonra:
Bugün sınav haftamızın bittiği gün idi, bugün son sınavımızı olduğumuz gün id. Sonunda o stresli hafta geride kalmıştı ve önümüzde uzun bir tatil vardı. Son sınavımı da olunca rahatlamak için odama gidip yemeğe kadar uyumaya karar verdim.
Akşam olunca yemeğe indim ve herkesin kendi arasında fısıldadığını duydum.
Carinae: Ne oluyor burada? ...
Devam edecek
Bu hikayeyi arkadaşım ile yazıyorum onun da yazdığı hikayelere göz atabilirsiniz. Beni ve onu takip etmeyi unutmayın. Umarım beğenirsiniz.
Arkadaşım:
↓
↓
↓
cchaeruniee
