2. Bölüm

514 26 28
                                    

Babam boğazını temizledi ve söze başladı:

Lucius: Çocuklar size bir şey açıklayacağız.

Carinae: Ne diyeceksin baba?

Tom: Sizi dinliyoruz Bay Malfoy.

Lucius: Riddle soyunun devam etmesi için bir varis gerekiyor.

Carinae: Eeee?

Lucius: Bizde siz ikinizi uygun gördük.

Draco: Daha 18 bile değiller. Ne saçmalıyosunuz siz?

Tom: Beni buna mı layık gördünüz?

Mr. Riddle: Biliyorsunuz ki Riddle ailesi Slytherin soyunun devam etmesi için çok önemli. Sizi anlıyoruz ama siz de bizi anlayın.

Carinae: Sizi anlıyorum ama daha okulum var. Maalesef reddetmek zorundayım.

Lucius: Bu bir teklif değil emirdir, küçük hanım. Zaten bu sene mezun oluyorsunuz.

Tom: Bu bizim hayatımız bu kadar kolay bizim adımıza karar veremezsiniz.

Mr. Riddle: Böyle bir konuda konuşmak size düşmez, bence şimdiden hazırlıklara başlayın.

Gözlerimden süzülen gözyaşlarını hissetmem ile  masadan kalktım ve odama doğru yürüdüm. Arkamdan gelen adım seslerini sorgulamadım çünkü büyük bir ihtimalle Draco idi. Odamın kapısından girdiğimde artık tamamen ağlıyordum, biraz önce daha adını bile bilmediğim biri ile evleneceğimi öğrenmiştim. Sahi, adı neydi? Her neyse şu an zamanı değildi. Kapı açılma sesini duymam ile arkama baktım ve gelen oydu. Yanıma doğru adımladı ve yanıma oturdu.

Tom: Böyle ağlayacak mısın gerçekten?

Carinae: Neden olmasın?

Tom: Zaten kağıt üzerinde bir evlilik hayatında fazla bir şey değişmeyecek.

Carinae: Neden ben?

Tom: Yeter artık bırak şu depresifliği, kendine gel. Böyle davranmaya devam edersen istedikleri her şeyi sana yapabileceklerini sanarlar. Birazdan aşağıda ol.

Ayağa kalktı ve tam kapıyı açacağı zaman onu durdurdum.

Carinae: Bekle!

Tom: Ne oldu?

Carinae: Adını bile bilmediğimi fark ettim.

Tom: Adım Tom. Artık gidebilir miyim?

Carinae: Peki.

Kapıyı açtı ve çıktı. Duygularım karmakarışıktı.
Bir süre sonra odamdan çıktım, aşağıya indim. Herkes oturmuş düğünü planlıyordu. Tabii benim fikrime ne gerek vardı ki?

Mr. Riddle: Bence de haftaya nişanı yapabiliriz. Fazla beklemeye gerek yok.

Şimdi de haftaya nişanımın olduğunu öğrenmiştim. Artık şaşırmıyordum.

Ms. Riddle: O zaman biz yarın Narcissa ile kıyafet işini hallederiz.Tom ve Carinae ise yüzükleri alırlar. Bugün cumartesi olduğuna göre tam bir haftamız var. Ne dersin Narcissa?

Narcissa: Olur.

O akşam fazla geç olmadan gittiler ben hem yarın erken kalkacağım için hem de yaşanan olaylardan sonra dinlenmek için erkenden uyudum.

Sabah olur olmaz hemen kalktım. Üzerimi giyinip aşağı indiğimde herkes kahvaltı yapıyordu. Ben de onlara katıldım ve biraz bir şeyler yedim. Hemen sonra annem acelemiz olduğunu ve hemen çıkmamız gerektiğini söyledi. Yine gideceğimden son anda haberim olan bir yere gidiyordum. Çantamı alıp hızla evden çıktım ve Riddle Mâlikanesi'ne geldik. Koyu renklerle döşenmiş çok büyük bir mâlikane idi. Çok görkemli duruyordu, bir o kadar da güzeldi.

Malikânenin girişinde yürürken bir ev cini bizi karşıladı ve gideceğimiz odayı bize işaret etti. İçeri girdiğimizde Tom ve Merope odanın birer köşesinde oturuyordu. Bizi görünce ayağa kalktılar ve selam verdiler. Tom ile biz biraz oturduktan sonra dışarı çıktık, yüzükleri alacaktık. Kasvetli bir hava vardı, yağmur yağacak gibiydi. Bir dükkana girdik ve modellere bakmaya başladık, en sonunda gümüş bir yüzüğe karar verdik. Tom ödemeyi yaptı ve Riddle Mâlikanesi'ne doğru gitmeye başladık. İşimizi bitirdiğimizde hava biraz daha ısınmış ve aydınlanmıştı. Mâlikaneye varmamız fazla sürmedi. İçeri girdiğimizde annemlerin işi bitmiş kahve içiyorlardı, onları selamlayıp yanlarına oturduk. 

Narcissa: Baban ile Mr. Riddle bugün beraberlerdi işleri bitmiş buraya geliyormış. Biraz daha buradayız.

Bugün yorulmuştum eve gidip dinlenmek istiyordum ama yapabileceğim bir şey yoktu mecburen kabul ettim.

Carinae: Peki.

Tom: Madem daha vaktimiz var o zaman ben de o sırada Carinae'ya mâlikaneyi gezdireyim.

Doğrusunu söylemek gerekirse bunu ben de çok istiyordum çünkü mâlikane çok büyüktü. Acaba kaç odası vardı?

Tom ayağa kalkınca ben de arkasından yürümeye başladım. Önce ilk katı gezdirdi. Annemlerin oturduğu oda dışında 2 tane daha oturma odası vardı. Uzun koridorda bir süre ilerledikten sonra karşımıza iki taraftan açılan bir kapı çıktı, Tom kapıyı açtığında mutfak olduğunu anlamıştım. Gerçekten çok büyüktü...

Tüm evi gezmiştik. En üst katta bulunan Tom'un odasındaydık. Genel olarak koyu renkler hakimdi. Siyah ve koyu yeşil renklerinden oluşan yatak odanın ortasındaydı. Hemen solunda çok büyük bir kitaplık vardı, biraz göz gezdirdiğimde daha çok karanlık sanatlar ile ilgili kitaplar olduğunu fark ettim. Yatağın sağ tarafında Tom'un çalışma masası duruyordu. Onun da sağında yani yatağın karşısında ise gardırop vardı. Ben bu şekilde odayı incelerken kapıdan içeri Draco girdi.

Draco: Babamlar geldi, yemek yiyecekmişiz. 

Tom ile yemek yiyeceğimiz odaya indik. Masaya oturduk ve herkes gelince yemek yemeye başladık.

Lucius: Haftaya cumartesi nişanınızı yapacağız, Ondan iki hafta sonra da düğünü. Önce nişanı atlatalım sonra düğün hazırlıklarına başlarız. Siz yüzükleri aldınız mı?

Tom: Evet efendim.

Mr. Riddle: Güzel.

Yemeği bitirdikten sonra oturma odasına geçtik ve ailelerimiz sohbet etti. Tam düşüncelere dalmışken babamın sesini duydum:

Lucius: Daha fazla geç olmadan gidelim, Carinae da yorulmuştur zaten bugün.

Riddle ailesi ile vedalaştıktan sonra kendi mâlikanemize doğru gitmeye başladık...

Devam edecek

Bu hikayeyi arkadaşım ile yazıyorum onun da yazdığı hikayelere göz atabilirsiniz. Beni ve onu takip etmeyi unutmayın. Umarım beğenirsiniz.
Arkadaşım:



cchaeruniee

𝐌𝐫𝐬. 𝐑𝐢𝐝𝐝𝐥𝐞Where stories live. Discover now