AHPO - 43. BÖLÜM

619 99 57
                                    

Selam!

Yeni bir bölümle karşınızdayım! 

Bölüm 1980 haberiniz ola! Kısa diyeni yolayım! 🤣😘

Bu bölümde epey bir şaşıracaksınız! 

Yorum isityorum canlarım! Çooook yorum istiyorum! 

Vote'a da basmayı unutmayın canlarım! 

Umarım hoşunuza gider! 

Paragraf arası yorum yapmayı unutmayın canlarım!


İyi Okumalar! 


Yemyeşildi lan buralar. Bir de Kayseri'yi görecen anca toprak. Allah'ım hep dünya turu istemiştim senden de bu şekilde değildi ya rabbim. Allah'ım günah yazma.

"Abi ben yatayım ya. Uykum çok." Derken başımdaki siyah şapkayı ve kapşonluyu çıkarırken, ayaklarımdaki botları da çıkarıp arkaya geçerken, çantamı da alıp, arkadaki geniş yatağın altına her şeyimi tıkıp yatağa geçmiştim.

"Uyu oğlum sen. İstanbul'a gelince kaldırırım ben seni."

Başımdaki yastığa sarılırken üstüme kahverengi aslan desenli battaniyeyi çekip.

"Sağ olasın amcam." Derken gözlerimi kapatıp, hiç tanımadığım hata normalde götümün tutuşacağı bir adamın arkasında rahat bir şekilde uykuya dalmıştım.

Yorgundum. Kesinlikle yorgundum. 

Yeni Bölüm!

Pars geldiği sınır kapısında arabasıyla bekliyordu. Hava sıcaktı. Sarp derin bir nefes alıp etrafına bakarken abisinin yaptığı plana inanamıyordu. Ama plandan daha çok inanamadığı şey Deniz'in gerçekten abisinin dediği kaçmasıydı. Sarp dün sabah anıları yeniden canlanmıştı.

"Kıraç, notların fotokopisini bana da çıkartsana." Derken gözleri kalın medeni hukuk kitabını çantasına koyarken.

"Tamam çıkartırım kanka. Sen nereye?" diye sormadan edememişti arkadaşı.

Sarp derin bir nefes alıp. "Eve geçeceğim, evde bazı sorunlar var da." Derken sıradan kalkıp amfiden çıkmak için yol aldığında arkadaşı Sarp'ın omuzuna üç defa vurup gülümsediğinde, Sarp'ta zorla gülümseyerek çantasını tek koluna atarak hızla amfiden çıkmıştı.

Fakülteden çıkarken titreyen telefonuyla pantolonun cebinden çıkartıp kulağına götürdü. Zait abisi arıyordu. Telefonu hemen açıp kulağına dayadığında, köşedeki siyah Porsche'sine doğru yürümeye başlamıştı.

"Alo abi?"

"Sarp yanında biri var mı?" Zait abisinin sorusuyla Sarp kasılmıştı.

"Yok abi. Fakülteden çıktım otoparkın oradayım arabama bineceğim." Derken gözleriyle de etrafını kolaçan ediyordu.

"İyi, bizimkiler duymasın. Deniz hastaneden kaçırıldı." Demesiyle, Sarp'ın omuzundaki çanta hızla yeri boylamıştı.

"Ne!"

Sarp konuşamadan Zait çoktan konuşmaya başlamıştı.

"Panik yapma. Kalender kaçırtmıştır. Başka kim kaçırtacak. Kalender'in şu yardakçısını cebine çip takmıştık takip ettir sen onu. Sonra da bulunan yerden birini bul. Deniz Kalender'i hatırlamıyor bile. Kaçar onun yanından. Direk gizlice İstanbul'a getir. Ben kardeşimi sokakta bulmadım oğlum. İki manyağa da yedirmeyeceğim. İstanbul'a geldiği gibi benim eve götürtüyorsun tamam mı? O eve kimse gelmez. Kimse de bizden şüphelenmez. Ben bu iki manyağı birbirine vurdurduktan sonra Deniz'i ortaya çıkartırım."

Aile Hikayesinin Piçi Oldum!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin