AHPO - 34.BÖLÜM

1.1K 141 76
                                    

Medyadaki şarkı Kalender'den Deniz'e gelsin!

Nasılsınız?

Umarım iyisinizdir?

Bölüm biraz kısa ama bomba! 

Bu bölümden sonra yeni bölüm isteyeceksiniz ama sabredin güllerim! 

Yorum yapmayı unutmayın canlar! Bol Bol yorum bekliyorum! 

Vote'da basarsanız bu garibanı mutlu edersiniz! 

Hadi ben gideyim de siz okuyun! 


İyi Okumalar!


"Organ mafyası olduğunu bilmiyordum." Dememle Niccolo kaşlarını çatmıştı.

"O nereden çıktı?" diye sorarken sesi gerçekten şaşkındı. Gülümsemeden duramamıştım. Bu adamın şu kahverengi gözleri neden bu kadar güzeldi ki...

"İç güzelliğe sadece organ mafyası bakar da ondan." Dememle Niccolo hemen başını benden çekmiş iğrenmiş gibi bakıyordu.

Elinden tutup. "Bakma şöyle ya! Bence güzel espriydi." Dememle Niccolo'nun gözleri şakacı bir şekilde bakmaya başlamıştı.

"Ben sadece benim mesleğimin bu kadar erken keşfedilmesine şaşırmıştım." Demesiyle şokla baktım. Nasıl lan? Harbi organ mafyası mıydı? Oha! Oğlum Erdinç Bey'le aynı dimi ama adamları kaçırtmıyordu.

"Kaçırarak mı, yoksa organını satmak isteyenlerinkini mi alıyorsun?" harbiden bu önemliydi. Adam kaçırarak yapıyorsa bu sefer gerçekten ayrılırdım. Ben şöyle kendi kuralları olan mafyaları seviyordum. Wattpad oğlum burası! Gerçek mafyanın bile vizyonu olurdu. Bir raconu olurdu.

Niccolo tutuğum ellerine bakıp, ellerimi avuçlarının içine almıştı. Yine garip hissediyordum. Karnım hafiften karıncalanıyordu şu adamın bu tarz hareketler yapınca.

"Bir insan neden bile isteye organını satar ki?" diye sorarken o gözlerindeki eğlendiğini görmezsem ellerimi çekerdim ama garip bir şekilde bu koca adamın gözlerinden niyetini hemen anlıyordum.

"Ya benim bir böbrek fazla biliyor musun? Gariban olurum, yoksulluğa düşerim belli mi olur? Bende dedim böbrek bari yabancıya gitmesin." Dememle Niccolo başını başıma yaslarken o delici gözleri gözlerime bakıyordu.

"Öyle mi?" diye sorarken sesine düşmüştüm resmen. O Watty yazarların kadife ses dedikleri şeyin ne olduğunu anlamıştım ya! Ben bu sesten başkasına düşmezdim ki şimdi.

"Öyle." Benim kısık çıkan sesimle, Niccolo ellerimi canımı acıtmayacak kadar ama belli bir sıklıkla sıktı.

"Her zerren bana aitken, sen böbreğini satmaktan mı bahsediyorsun sevgilim. Gariban olacaksın ha!" derken sesi resmen dalga geçer gibiydi.

"Mesela yani." Derken sesim götüme kaçmıştı yeminle ya! Bu adamın gözleri sinirlendiğinde daha ateşliydi. "Bir de ben mal değilim." Dememle Niccolo yan bir şekilde sırıtmıştı.

"Ama böbreğini mal olarak satmaya çalışıyorsun." Derken sesi yemin ederim kızgın çıkmıştı. Ama korkmaktan çok daha farklı hissediyordum. Niccolo'yu ilk defa bu kadar sinirli görüyordum.

"Şakaydı sadece." Dememle Niccolo gözlerini kapatıp açtıktan sonra bana hala o koyu gözleriyle baktı. Adamın siniri hemen geçmiyordu sanırım.

"Seni çok seviyorum il mio canarino. Ama sevdiğim kendi hayatın, sağlığın hakkında bana şaka yaparsan bunu affetmem. Anladın mı beni? Bana şaka yap. İstersen pislikleş ama kendi üzerinden bana şaka yapma. İki haftadır ölüp dirildim ben! Her an uyanmama ihtimalin karşısında ben delirdim! En kötüsü de neydi biliyor musun? Seni bu hale getirenlere dokunamadım bile! Uyanırsın da o gözlerini göremem diye şu..." derken gözleriyle kenardaki sandalyeyi gösteriyordu. "İki haftadır oturdum. Sadece oturdum. Her gün gözlerimin önünde erirken benim elimden beklemekten başka bir şey gelemedi! Bana bir daha bunu yaşatamazsın! Seni kendimden daha çok seviyorum, il mio canarino." Niccolo'nun dediklerinden tek bir şey çıkarmıştım. Ben bir gün baygın kalmamış mıydım lan!

Aile Hikayesinin Piçi Oldum!Where stories live. Discover now