AHPO - 21. BÖLÜM

1.3K 160 316
                                    

Bu haftanın üçüncü bölümü! 

3960 kelime! 

Nasılsınız? İyi uykular ve iyi geceler! 

Yorum yapmayı unutmayın biriciklerim! Yorum okumayı çok seviyorum!

Vote'a da basarsanız mutlu olurum! 



İyi Okumalar!



"Hadi be!" yanımdaki adamın askerlik anıları süperdi. Komando olarak yapmıştı. Az terörist öldürmediğini söylüyordu.

"Tabi oğlum. Bizim zamanız da ki askerliği şimdiki gençler görse korkar kaçar!" demesiyle bende gülmüştüm. Uçak Ankara'ya inmişti. Herkesin inmesini bekliyorduk. Yani yanımdaki Vuslat amca bana herkes insin öyle ineriz. Kalabalığı sevmiyorum demişti.

"Valla gitmediğimden hiç bilmiyorum." Derken yukardan indirdiğim çantama daha çok sarıldım.

Amca benim dediklerimle gülüp gözleriyle boşalan uçağa baktıktan sonra ayağa kalktı. "Seni askere almazlar ki." Demesiyle alık alık bakmadan edememiştim.

"Niye ki?" diye sormamla gülen adamın kaşları çatılmıştı.

"Parmakların morarıyor. Ya astım hastasısın ki, bunu es geçiyorum. Uçak ilk kalktığında nefesin kesilirdi. Ya da damarlarında bir sorun var." Demesiyle ellerime endişeyle baktım ama normal duruyordu.

Ben de ayağa kalkarken çantamı sırtıma takıp. "Yok ya, üşüdüğümdendir o." Dememle omuzumu sıkıp.

"Sen yine de bir hastaneye git." Demesiyle gülümseyip.

"Giderim de, sen doktor musun yoksa?" diye sormadan edemedim. İlk başta Kelebek Adam'daki Vuslat Bey mi diye düşünmüştüm ama adam MİT müsteşarıydı, ekonomik tarafta olmasını geç adamın kendine ait uçağı olmalıydı. Hem kitapta dışardaki insanlara soğuk gibiydi. O yüzden kafamdan atmıştım ama bu Vuslat amcayı da sevmiştim. Kafa adamdı vesselam.

Dediğim şeyle gülümseyip. "Yok doktor değilim." Demesiyle biraz oltaya yem atmaya karar verirken ikimizde koridora girmiş uçaktan iniyorduk.

"O zaman MİT'çisin." Dememle yanımdan gür bir kahkaha çıkmıştı.

"O da nereden çıktı?" diye sorarken hala gülüyordu. Ben de gülmüştüm. Ne bekliyordum ki, hikaye karakteriyle hemen tanışmayı mı? Ana karakter değildim ki, hikâye karakterlerini kendime çekeyim. Hem dünya küçük müydü ki hemen tanışayım. Gülümserken,

"Aklıma başka bir şey gelmedi. Bilgili bir adama benziyorsun dedecim." Dememle bir kolunu omuzuma atıp, iç hatlara girmiştik.

"Sen ne komik bir çocuksun ya. Allah senin anne babana resmen kıyak geçmiş." Demesiyle anlamamıştım ama gülümsemekle yetinip. Havalimanın kapısından geçtiğimizde Ankara'nın sabaha karşı ne kadar soğuk olduğunu da anlamış oldum.

"Eee, yollarımız burada ayrılıyor dedecim." Dememle kolunu omuzumdan çekerken saçlarımı karıştırıp.

"Kendine dikkat Deniz oğlan." Demesiyle kocaman gülümseyip.

"Sizde kendinize dikkat edin, dedecim. Malum yaşlı olmak zor!" dememle gülüp, omuzuma eliyle hafifçe vurduktan sonra asker selamı çakıp arkamı döndüğüm gibi taksilerin bulunduğu yere gittim.

Böyle insanları gördükçe insanlığa dair umudum artıyordu. Elimle taksicinin birine sinyal çakıp koşarak taksinin yanına geldiğimde taksici hemen.

Aile Hikayesinin Piçi Oldum!Where stories live. Discover now