AHPO - 18.BÖLÜM

1.5K 177 148
                                    

Selam! 

Müzik her şeyin başlangıcı gibi. 

Biliyorum Cibilliyetsize ve Kelebek Adama bölüm bekliyorsunuz ama evde daha tam düzen oturmuş değil. Onları yazmak için cidden kafam rahat olmasını istiyorum. Anlayış gösterirseniz sevinirim. 

Sizleri seviyom balar. 

Yorum yapmayı ve Vote'a basmayı unutmayın!

Yorum canavarı yine iş başında. Canavarın karnını doyurmak siz okuyuculara düşüyor. 


İyi Okumalar!



"Oğlum!" diyen Jülide Hanım'ın bana sarılmasıyla zihnim kendini kapatmıştı. Sahilde Sadık abiyle ağladıktan sonra eve geçmiştik ki, asla böyle bir sahne görmeyi beklemiyordum.

Bana kızarlar sanmıştım.

Deniz'e kızıyorlar gibiydi.

Onlara haber vermeden başıma bela açmıştım. Kızmaları gerekmez miydi?

Kollarım iki tarafta asılı kalırken gözlerimle odadaki Karaoğulları ahalisine bakıyordum. Hepsinin yüzü perme perişandı. Odada sadece Defne ve Efe yoktu ki, anlayabiliyordum onu da. Sanırım Efe'yi uyutmaya çalışıyordu. Cebimdeki çikolatayı kontrol etmek için cebimi yokladığımda rahatlamıştım. Hala cebimdeydi.

İki gündür yoktum ama olsundu yani.

"Haylaz!" diyen Yekta Bey'in elleri saçlarıma gitmiş karıştırmıştı. "Bir günde uslu dur be oğlum." Diyen adamın sözleriyle bedenim kasılmak yerine rahatlamış gibiydi.

"Anne yeter da çocuğu boğacan!" diyen Azat'tan başkası değildi ki, bu beni şaşırtmıştı.

Koçum senden hiç beklenmeyen hareketler bunlar.

Jülide Hanım sonunda benden ayrıldığında tutuğum nefesi de vermiş oldum ama hala saçlarımı karıştıran elle nedense kedi gibi sırnaşmak istiyordum ama nayın olmazdı. Karizmam vardı bir kere. Ali kedi gibi davranıyor dedirttirmem.

"Hadi geçin." Diyen Yekta Bey'le herkes holden oturma odasına girerken ben ise Yekta Bey'in sürüklemesiyle oturma odasına gelmiştim.

Odaya geldiğimde gördüğüm adamla yutkunmadan edemedim. Tekli koltukta elindeki tespihle öylece buraya bakan Zait Karaoğulları resmen beni öldüreceğini ayan beyan ilan ediyordu.

Yekta Bey karısının yanına oturduğunda beni ortalarına alıp oturtmuşlardı.

"Eee, Enez nasıldı?" diye soran Pars'tan başkası değildi. Bana bakan delici bakışlardan kaçıp sol taraftaki koltukta oturan Pars'a döndüm.

"İyiydi." Dememle gülümsemişti.

"İyi iyi." Derken yanındaki Hasret'in omuzuna kolunu atmayı unutmamıştı. İyi kardeş ilişkileri vardı açıkçası. Geldiğimden beri ikisinin arasından su sızmıyordu.

Bedenim bile rahatsız hissetmeye başlamıştı. Ben alışık değildim böyle oturmalara arkadaş. Evde bile odamdan çıkmam için yemeğin kurulu olması gerekiyordu.

Bir anda oluşan sessizlikle bakışlarımı etraftakilere çevirdiğimde hepsinin bana baktığını görmemle yutkunmadan edemedim. Hafif ayağa kalkmamla Zait Beycim öyle bir bakmıştı ki geri oturacaktım az kalsın.

"Ben yatağımı özledim ya." Dememle Jülide Hanım bana gülümseyip.

"Biraz daha otursaydın oğlum. Yemek hazır olur şimdi karnına bir şeyler girsin." Diyen kadına bakıp gülümsedim.

Aile Hikayesinin Piçi Oldum!Where stories live. Discover now