BÖLÜM 17: CAM PARÇALARI

56 7 28
                                    

Merhabalarrr. Bölüme başlamadan önce oy ve okumaya başladığınız saati yazar mısınızz??İyi okumalarr...🌸✨💗
✿ ❁ ✿ ❁

Sırtındaki izleri gördüğümde, ondan ayrıldım. Yeni gibi durmuyorlardı. Sorgulamadan duramazdım. Yatağının üzerine bıraktığım kazağını elime aldım ve derin derin Demirhan'a baktım. Sadece sustu, ve izledi. Böyle susarak, masum masum bakması içime dokunuyordu.

"Demirhan." dedim bir yandan giymesi için kazağı ona yaklaştırdım. Eli o kadar kötüydü ki, bu işi ona bırakamazdım. Bana yardımcı olmak için kafasını eğdiğinde, kendimi bir anlığına anne gibi hissettim. Demirhan ise o koca cüssesi ile, koca bir bebek gibiydi şu an adeta. Kazağı kafasından geçirdiğimde, "Efendim?" dedi.

Kollarından yavaş yavaş kazağı geçirirken, "Sırtındaki morluklar-" dediğimde devam etmeme izin vermeden cevap verdi. Cevap hazır mıydı? "Yeni oldu." dedi.

Tamamen kazağını giydirdiğimde yüzüne baktım. Sağ elimi, yanağına koydum. Orası da morarmıştı. Her yeri, her yeri mosmordu. Onu böyle görmek nedense çok garipti. Fazlasıyla hem de. Baş parmağım ile morluğunu okşadım. Garip bir şekilde,hiç tepki vermiyordu. Robot gibiydi. Sesim istemsizce fısıldar gibi çıkıyordu sürekli. "Ama, ben sana yeni mi oldu diye sormadım ki. Ama biliyorum, eski bunlar." dediğimde birden ayağa kalktı. Bu gücü nereden buluyor bu adam? Beni böyle dövseler, şu an yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyordum. Ne yiyor, ne içiyorsun mübarek?

"Yeni diyorum ya Lavinya, uzatma işte." yürümeye çalıştığında sendeledi ve hızla yanına gittim. Destek olmak için omzuna girdim.

"Zorlamayacağım seni." diyerek kafamı kaldırdım. Kaldırmak şart. Yoksa göğsü ile konuşacağım. Adam ile göz teması kurmak için anca böyle kafamı kaldırmam gerekiyor. Buna her seferinde değineceğim galiba. Bu boy ne be? Dağ mısın sen adam? Yaşlanınca çeker belki...

Yürümeye başladığında yine sorumu sordum. "Nereye?"

"Giyinme odasına."

"Ee kazağını giydirdim."

"Sıcak oldu.Başka bir şey giyeceğim."

"Olmaz!" dediğimde durdu ve yüzüme baktı. "Ne!? Olmaz diyorum." dediğimde işte tam bir anne rolüne bürünmüştüm.

"Neden diye sorabilir miyim Lavinya?"

"Sordun bile."

"Cevapla o zaman Lavinya."

"Hastalanırsın."

"Ev sıcak."

"Olsun."

"Sıcak ama."

"Olsun, bir şey olmaz.Alış." diyerek tüm gücümle yatağa doğru yol aldım. Kendimle birlikte onu da sürükledim. Yatağa oturttuğum öküz ile beraber bende geri oturdum. "Donunu kendin giy bir zahmet."

"Sanki sana giydir diyen oldu Lavinya." diyerek birden pantalonunun fermuarını açtı.

"LAN!" ellerim ile gözlerimi kapattım.

"Ne?"

"Ne yapıyorsun?" diyerek ayağa kalktım.

"Aç şu gözlerini."

"Sapık mısın sen?" diyerek parmaklarımı araladım ve aralarından baktım. Şükür hâlâ pantolonu duruyordu.

"Abartma." dedi. Fazlasıyla rahattı.

"Ha tamam. Sen soyun, ben de izleyeyim o zaman." diyerek geri oturduğumda ciddi ciddi elleri pantolonuna gitti.

"HAYIR BE! ŞAKA YAPIYORUM." dedim aniden.

Eğer İzin VerirsenWhere stories live. Discover now