BÖLÜM 11: SÖZ MÜ?

81 13 66
                                    


Bölüme başlamadan önce,kalp bırakır mısınız? Keyifli okumalar...🌸

Kapı kolundaki eline odaklanmışken, anlamsızca yüzüme baktı.Ben ise onu kenara itip kapıya geçtim ve kapıyı açtım. "Şükür abla, açabildin." dedi Yasin. Demirhan ise, bir çocuğa, bir elindeki valize bakıyordu. Yasin bizim mahallenin kuryesi gibidir. Bakkalın oğludur falan ama eline bir para sıkıştır, ne istersen yapar. Bir telefonuma koştu hemen, tabii gördü paranın ucunu. "Alacaklı gibisin sen de! Bir dur yerimizden kalkalım. Kaç kere diyorum şöyle kapıyı çalma diye." duraksadım ve Demirhan'a baktım. Kafamı kaldırarak bakmakdan boynum tutuldu galiba. Hareket ettiremez oldum yemin ederim. "Girsin mi?" dedim çocuk gibi. Ses tonum bir çocukdan farksız gibiydi. Demirhan garip bakışlarını Yasin'in üzerinde gezdirdikden sonra"Girsin." dedi ve koltuğuna doğru yol aldı.

"Gir ablam gir!" dedim. Valizi kapının kenarına koydukdan sonra Demirhan'ın yanına geçtik. "Hayırdır?" dercesine bakıyordu adam. Dövecek gibi bakıyor. Anlamıyorum.

"Demirhan." dedim.

"Ne?" çok kaba. Bu adam çok kaba!

"Kabalaşma."

"Ne var?" dedi aynı kabalıkla.

"Daha da kabalaşıyorsun."

Sesini garip bir hâle sokarak "Söyler misiniz Lavinya Hazretleri?" dedi.

"Şimdi Yasin bizim mahallenin genç kuryesi resmen. Bakkalın oğlu. Ama kurye gibi. Maşallah. Gitti benim eşyalarımı getirdi. Kızmadın değil mi? Kızdın mı sen?" yüzüne anlamak istercesine baktım. Kaşları çatıktı. Her zaman ki gibi... "Kızmış." dedim Yasin'e dönerek.

"Beni Lavinya abla çağırdı! Benim bir suçum, günahım yok." diyerek Yasin birden ayağa kalktı.

"Yemez.Adam seni yemez. Ödlek." dedim oturmasını işaret ederek. Öyle de yaptı.

"Ya bu Rüzgar'ı ben sevmiyorum bak, söyleyeyim abla. Ne gıcık adam be."

"Neden? Nesini sevmiyorsun, ne zararı var sana?" dedim savunmaya geçerek. Demirhan, dizisine odaklanmıştı bile. Bizi takan yoktu.

"Ya bir gittim. 'Nereye götürüyorsun onları? Lavinya nerede? Neden açmıyor telefonlarımı?' Bilmem ne, bilmem ne! Bir sürü soru. Az kaldı dövecekti beni. Paçamı zor kurtardım."

"Yok canım dövmez. Cevaplamadın değil mi?"

"Yani..." dedi Yasin.

"Yani ne? Ne yani Yasin? Ağzına tükürürüm, söylemedim de bana."

"Söylemedim Lavinya ablacığım. Ama söylemeyeceğim anlamına gelmez tabii. Malum biraz konuşkanım ben."

"Öyle misin sen? Gerizekalı. Anladım ben seni." diyerek koltukda duran çantama uzandım ve içerisinden bir miktar para çıkardım. "Al." diyerek Yasin'e uzattım.

Demirhan izlediği dizinin odağından çıkarak "Bir de rüşvet mi alıyor bu senden?" dedi ters bakışlarını Yasin'e odaklarken. "Söyleseydin valizini alıp gelmek pek zor olmazdı." diyerek bana döndü.

"Ay yok, sen onları kırardın." dedim valizime koşarak.

"Küçücük çocuk getiriyor da ben mi kıracağım?" dedi. Sesindeki sertlik bir türlü gitmiyordu adamın.

"Kırarsın.Çok değerliler." dedim valizimi kucaklayarak.

"Abi ben 17 yaşındayım yalnız. Küçücük çocuk falan ayıp oluyor. "

Eğer İzin VerirsenWhere stories live. Discover now