25.BÖLÜM "LAVİNİA"

1.8K 115 33
                                    

Selamlar!

Bölüm biraz gecikti ama tam yayınlarken yanlışlıkla sildim arkadaşlar o yüzden biraz gerginim ama bir şekilde hallettim ve sonunda paylaşabiliyorum.

Umarım beğenirsiniz, tamamen Mehri ve Yağmur üzerine bir bölüm yazdım ve bol bol ikisini okuyacaksınız.

Yorumlarınız beni gerçekten inanılmaz mutlu ediyor. Yani bazen yeni bölüm yazmaya ve atmaya olan inancım biraz azalıyor ve ne yazık ki bazen yorulabiliyorum bunları yaparken, zihinsel olarak. Ama biriniz bir hafta sonra yeni bölüm istiyor ve o an yeniden bir şeyler yazmak ve paylaşmak istiyorum. O yüzden yorumlarınız gerçekten benim için çok değerli.

Şimdi sizi bölümle başbaşa bırakıyorum, iyi okumalar.

Şimdi sizi bölümle başbaşa bırakıyorum, iyi okumalar

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Bölüm Şarkısı: Salman Tin - Gözlerinde Bi'yer)

"Günün en güzel saatleri bunlar, yanımda kal."

***

Uykusuz kalışımın tam tamına yirmi beşinci saatindeydim.

Uyumak, ne kadar önemliydi şu an çok daha iyi anlayabiliyordum. Geçirdiğim son yirmi beş saat çok korkunçtu. Ve geriye sadece dokuz saat kalmıştı.

Ben ne kadar düşeceğimden korksam da Mehri beni eve kadar getirmiş ve sonrasında şirkete gitmişti. Bildiğim kadarıyla bugün hisselerin devri olacaktı ve saat sabaha karşı beşe geliyordu. Mehri, yanıma hâlâ gelmemişti. Bir işi olduğuna dair mesaj atmıştı ama biraz meraklanmıştım.

"İyisin değil mi?" dedi Deren, koltuğun kısa kısmında bağdaş kurup otururken. "İstediğin bir şey varsa getireyim hemen."

Kafamı iki yana sallamış ve yattığım yere biraz daha yayılmıştım. Gözlerim artık kendiliğinden kapanıyor ve başımı bir yere koymasam dahi birkaç dakikalık minik uykulara dalıyordum. O an yanımda kim varsa beni uyandırmaktan asla çekinmiyor ve büyük bir sarsıntıyla uyandırıyordu. Onların her uyandırışında da karşımda kim olduğunu umursamadan beddua edip duruyordum.

Artık iş sarhoşluğumsu olan o uykusuzluktan geçmiş, tamamen bitkinlik ve halüsinasyon görme boyutuna gelmişti. Duvardan ara ara geçen karartılar bile görmeye başlamıştım.

"Abim gelmiş." dedi Deren, yavaş adımlarla kalkıp koridora ilerlerken. O da yaklaşık üç saattir benimleydi ve uykusu gelmişti. Nöbetleşe başımda durdukları için gün içinde Ece benimleydi, akşam Burak, gece ise Deren. Şimdi de Mehri gelmişti işte. 

Her zamanki kokusu eve girer girmez yayılırken, derince içime çekmiştim kokusunu.

Dün gece anlattıklarını doğru düzgün düşünememiştim bile. O kadar uykusuz ve yorgundum ki gerçekten artık düşünmek için bile bir çaba harcamam gerekiyordu. Sadece uyumak istiyordum! Sadece uyumak!

KUMTEPEWhere stories live. Discover now