17.BÖLÜM "YENİ BİR GÜN"

2.5K 168 51
                                    

Selamlar!

Biraz geç kaldım ama ben bölümleri gece atmayı seviyorum arkadaşlar, bana kızmayın lütfen!

Sizi çok seviyorum, beğenmeyi ve yorum atmayı unutmayın. Sizler için uzun bir bölüm yazdım.

İyi okumalar, umarım beğenirsiniz.

Benim için buraya bir kalp bırakır mısınız? 💓

Benim için buraya bir kalp bırakır mısınız? 💓

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Bölüm Şarkısı: Sertap Erener - Bu Böyle)

"Huzur, bazen hiç beklemediklerimizde saklıdır."

***

Bazen kesinlikle çok saf olabiliyordum.

Onun buraya gelip beni bulamayacağını düşünmem bile çok saçmaydı zaten. Yine de bir umut beklemiştim belki direkt aşağı iner, beni göremez diye ama ne yazık ki beklediğim gibi olmamıştı.

Bana bakan gözleri sanki daha önce hiç öyle bakmamıştı. Nefretten yoksun, ama bir o kadar da öfke doluydu. Hayal kırıklığının her bir zerresi yok olmuştu göz bebeklerinden, beni kıramazsın diye bağırıyordu sanki. Oysa çok kırmıştım, kırdığımdan emindim. Elimde olsa kırmak istemezdim ama elimde değildi o an söylediklerim. Kalbi kırık bir kadındım aslında, onun da kalbi kırılsın istemiştim ama bu yaptığımın ne kadar ağır olduğunu söylediklerim biter bitmez anlamıştım.

"Şey," dedim, biraz çekinerek. Bana vereceği tepkiyi bilmiyordum. Eve girdiğim için beni buradan kovabilir, söylediklerim yüzünden yüzüme bakmayabilirdi. "Konuşalım mı biraz?"

Bakışlarını gözlerimden çektiğinde, bedenini çevirip merdivenlere doğru ilerlemişti. Tamam, bu çok da kötü bir tepki değildi. En azından bana bağırıp çağırmamıştı, dışarı çıkartmak istememişti.

Peşinden özgüvensiz bir şekilde yürürken, ahşap merdivenlerin bıraktığı birkaç gürültülü ses dışında ikimizden de bir ses gelmiyordu.

Oturma alanındaki kanepenin üzerine montunu bırakmıştı. Hemen sonra da televizyon dolabının hemen yanında duran dolaptan, bir şişe çıkarmış ve kendi bardağını da alarak kanepeye oturmuştu. Ayakta öylesine dikilmemek adına karşısına otururken, gerçekten kötü hissetmiştim. Kendimi açıklamaktan ve özür dilemekten nefret ederdim. Yine de bunu bir şekilde yapmalıydım.

"Konuş." dedi bardağı önüne çekip, şişenin içindeki sarımsı içkiyi bardağına doldururken.

"Kumsalda dediklerim için üzgünüm." dedim tek seferde. Kahverengi gözleri, direkt halıya bakıyor ve benimle asla bakışmıyordu. Arkasına yaslanmış öylece elindeki içkiyi içiyor, halıyı seyrediyordu.

KUMTEPEWhere stories live. Discover now