21.BÖLÜM "SIR"

2.1K 133 48
                                    

Selamlar!

Yeniden beraberiz.

Okulum açıldığı için çok aktif olamadığım bir döneme girdim ama elimden geldiğince yeni bölüm yazıp paylaşmayı hedefliyorum. Bu dönemde bana destek olmak açısından yorumlarınız ve beğenileriniz çok önemli.

Ayrıca kitabımız birkaç gün önce 20k okunmaya sahip oldu ve hepinize sonsuz teşekkürler. Umarım nice fazla okuma sayılarına ulaşırız.

Sizleri seviyorum ve iyi okumalar diliyorum.

Sizleri seviyorum ve iyi okumalar diliyorum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Bölüm Şarkısı: Fikret Kızılok - Gönül)

"Perdeleri güneş yıpratır, kızlarıysa babaları."

***

<Mehri'nin Ağzından>

Dün olup biten her şeyden sonra, Yağmur'a karşı içimde hissettiğim duygular şefkatle birleşmişti sanki. Onun asistanım olduğunu bir türlü kabullenemiyordum, o sanki hayatıma yeni girmemiş, hep oradaymış gibiydi.

Babasıyla arasında geçenler, annesinin durumu ve Güneş'in böyle bir ortamda büyümesinin Yağmur'da oluşturduğu etkinin farkındaydım.

Dün gece Yağmur'un uyuması için o uyuyana kadar yanında durmuş ve sonra nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde sabah uyandığımda da onun yanında bulmuştum kendimi. Yağmur'un annesinin bu kareyi görme ihtimali bile beni geriyordu ama beni düşünecek hâli olmadığını da biliyordum.

Küçücük burnu, dolgun dudakları ve omuzlarının biraz altında biten dalgaları saçlarıyla sabahın yedisinde bile çok güzeldi. Bu zamana kadar gördüğüm en güzel kadınlardan biriydi. Onu ilk gördüğüm an bizim mahallede ne işi olduğunu bile anlamamıştım. O çöplükte, sanki onu sürekli korumam gerekiyormuş gibi hissetmiştim daha hiç tanımadan. Sanki kılına zarar gelse suçlusu ben olacakmışım gibi.

Karşısındakinin kim olduğunu bile umursamadan insanı sinir edecek cinsten tavırları vardı. Sabrı asla sonsuz değildi, her an patlayabilir birilerinin canını sıkabilirdi. Ondan defalarca uzaklaşmaya, defalarca kendimi durdurmaya çalışmıştım ama pek de mümkün değildi. Bu zamana kadar tanıdığım herkesten çok farklıydı.

Uyurken dudaklarında oluşan minik gülümseme ve bu kadar savunmasız olması, sabah sabah ona karşı içimdeki heyecanı dinginlememde zorluk çıkarıyordu.

Uyanmaması için yavaş hareketlerle kalkmış ve hemen yan taraftaki odama girmiştim.

"Hoş geldin oğlum."

KUMTEPEWhere stories live. Discover now