20.Bölüm

233 12 7
                                    

"Dünya nasıl olması gerekiyorsa, öyle

Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.

"Dünya nasıl olması gerekiyorsa, öyle. Kendi kendini kurtarmayanı hiç kimse kurtaramaz. Herşey geçiyor, hiçbir şey geçmesede"

Ders normal bir şekilde ilerlemişti. İlk başta kendimi tanıtmıştım. Ben kendimi tanıtınca İrem'in bana karşı olan tutumu değişmişti. Ama hâlâ aynı şekilde -yani kinle- bakıyor. Görende sevgilisini elinden aldım sanacak. Zaten Batı da onu hiç sevmiyormuş.

Batı'nın ağzından

İrem beni 9. sınıfın 2. döneminden beri rahatsız ediyor. Bu konuyu onunla en az 60 kere konuşmuşumdur. Ama inatla beni dinlemiyor. Tehdit ettim yok, belki vazgeçer diye bir iki sevgili yaptım kızları tehdit ederek benden ayırdı. Sabah Dalya'ya karşı olan tutumu da beni gerçekten çok fazla sinirlendirdi. Birgün elimde kalacak. Tabii ki de ben vuramayacağım. Asla bir kadına el kaldırmam. Ama bu işlemi benim yerime Dalya seve seve yapar. Zaten sabah susması için ben zorladım. Derste Dalya kendini tanıtınca biraz pişman olmuş gibi geldi. Ama sonrasında yine aynı şekilde bakmaya başladı. Ya arkadaş genelde benim bildiğim erkekler kızları rahatsız eder. -Ben asla ama asla bir kızı rahatsız etmem. Her ne olursa olsun.- beni bir kız rahatsız ediyor. Yok yani bende ne buluyor onu da anlamadım ki.

Dalya'nın ağzından

Tenefüste İrem yanıma geldi. Tüm bakışlar hem bize döndü hemde herkes etrafımıza toplandı. İrem bana daha fazla yaklaşarak "İster Batı'nın kuzeni ol ister olma. O bana ait. Ondan uzak dur!" dedi. Sanki emir veriyor. Sen kimsin be. Oturduğum yerden sinirle kalktım. Benimle beraber Batı'da ayağa kalktı. Tam birşey söylemek için ağzını açmıştı ki "Süs Batı!" dedim sert ve itiraz istemeyen bir sesle. Batı istemeye istemeye sustu. Hızlı bir şekilde İrem'in yakasından tuttum ve kendime doğru çektim. Önümde çırpınıyordu ama onu bırakma gibi bir amacım yok. "Bana bir daha sesini yükseltirsen o lanet ses tellerini koparıp eline veririm. Duydun mu beni?!" sonlara doğru bağırmıştım. Kafasını hızla aşağı yukarı sallamaya başladı. Sırıtıp "Güzel. Aferin sana. Asıl konu ise; Batı benim kuzenim değil. Batı benim İKİZİM." dedim. İkizim derken bağırmıştım ve bu sebepten dolayı Herkes inanmaz gözlerle bakıyordu. Bakışımı tekrar İrem'e çevirdim ve "Seni bir daha ikizimin yanında görürsem emin ol seni döverim. Seni bırakmam için bana yalvarırsın. Anlaşıldı mı?!" diye bağırdım. Kafasını hızla evet anlamında aşağı yukarı salladı. Yakasından tutarak onu geriye doğru ittim. Yere düşünce arkadaşları onu tutup kaldırdı. İrem hanım ise ağlıyordu. Onu ve bana bakanları umursamadan yerime oturdum ve ders çalışmaya başladım. Batı'da benden hemen sonra yerine oturdu. Arkadaşları İrem'i elini yüzünü yıkaması için tuvalete götürdü. Kafamı kaldırıp Batı'ya bakınca sırıtarak bana baktığını fark ettim. Anlamaz gözlerle ona bakıp "Ne oldu paşam? Bir sorun mu var?" diye sordum. Güldü ve "Bir sorun yok sevgili ikizim" dedi. Kafamı iki yana sallayıp önüme döndüm...

Ay YüzlümTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang