19.Bölüm

144 12 2
                                    

اوووه! هذه الصورة لا تتبع إرشادات المحتوى الخاصة بنا. لمتابعة النشر، يرجى إزالتها أو تحميل صورة أخرى.


Onarılmaz bir şey yaptım, bir bağ kurdum. Bu günübirlik dünyada...

_______________________

Hatırlatma;

Sanki mırıldanır gibi "Dalya'm..." dedi. Kafamı iki yana sallayıp "iyi ki varsın abi. Seni seviyorum." dedim...

_______________________

Kuzey abimden ayrılınca şaşkın bir şekilde bana bakmaya başladı. Bende aynı anlamaz şekilde onda baktım. Arkadan babam itekleyerek bizi içeriye soktu. Neyse ki biz içeri girerken Kuzey abim şaşkınlığını üstünden attı. Hepimiz koltuklara oturunca Kuzey abim bana bakıp "Dalya, kimse sana zarar veremez! Buna asla izin vermem. Ben hayattayken olmaz!" dedi. Ben şaşkın bir yüz ifadesiyle Kuzey abime bakmaya başladım. Kuzey abimde gülüp bana göz kırptı.
Dalya, ben aşık oldum galiba. Yine mi iç ses. Ya bir dur yerinde. Ama Araf'da Kuzey'de ayrı bir aşk. İkisinin de yeri kalbimde ayrı. Tamam iç ses. Bu konuyu sonra konuşuruz.
Lodos abim daha fazla sakin kalamamış olmalı ki ortamda ki sessizliği bozdu. "Kuzey, abicim. Bir açıklama yapmayı planlıyor musun?" diye sordu. Kuzey abim derin bir nefes alıp "Abi, ben dün uyku tutmayınca bahçeye çıkmak için kalktım. Merdivenlerden inerken Dalya'nın çığlığını duyunca hızla oraya doğru gittim. Dalya bana kâbus gördüğünü ve gördüğü kâbusun gerçek olduğunu söyledi. Olayı dinleyince çok sinirlendim. Sizde biliyorsunuz ki bir arkadaşım var, Emir. Ondan yardım alarak Dalya'nın eski babası Recep'i bir yere kapattı. Sonrasında işte olanlar oldu." dedi. Derince bir yutkunup kafamı önüme eğdim. Barlas abim kafamı tutup kaldırdı. Gözlerim dolmuştu. Barlas abim bana endişe ile bakıp "Dalya bunların hiçbiri senin suçun değil. Kendini suçlama lütfen." dedi. Kafamı sağa sola sallayıp "Ama ben eğer anlatmasaydım olmayacaktı." dedim. Babam önümde diz çöküp "Benim güzel kızım. Sakın öyle düşünme. Şuan kendini suçluyorsun ama senin hiçbir suçun yok. O lanet hemşirenin sizi karıştırması suç. Eğer o kadın olmasaydı bunların hiçbiri olmazdı. Tamam mı?" dedi. İstemeye istemeye kafamı tamam anlamında aşağı yukarı salladım. Babam gülümseyip yerine oturdu. Lodos abim Kuzey abime bakıp "Hasar kontrol?" dedi sorar gibi. Kuzey abim pis pis sırıtıp "Kırık kol, kırık bacak, iç kanama ve daha fazlası. Tam bilmiyorum. (Kafasını bana çevirip) Dalya'm, deminde dediğim gibi. Kimse sana zarar veremez." dedi. Hızla onun yanına gidip sarıldım. O da kollarını belime doladı. Biz ayrılınca ben yerime oturdum. Lodos abim bu sefer de "Nasıl kurtuldun peki sen? Seni böyle salmaları çok zor." dedi. Bu seferde Batı sırıtarak "Babam onları tehdit etti. Onlarda göt korkusundan şikayeti geri çektiler. Tabii ne dediğini biz bilmiyoruz. Çünkü canım babam bize birşey demiyor." dedi. Sonlara doğru sesi hafif sitemli çıkmıştı. Babam gülerek Batı'ya baktı ve göz kırptı. Annem bakışları kendisine toplamak ister gibi boğazını temizledi. Hepimizin bakışı ona dönünce "Şimdi hepiniz biliyorsunuz ki yarın dedeniz ve babaanneniz geliyor. Bu yüzden çok fazla uyanık olacaksınız. Aynı zamanda yarın okul var. Dalya'nın ilk okul günü oluyor tabii bu." dedi ve ellerini çırpıp ayağa kalktı. Eliyle kovar gibi hareket yapıp "Hadi koca bebekler yatağa. Pış pış." dedi. Ben pek itiraz etmeden ayağa kalkınca abimler, ablam ve Batı hemen itiraz etmeye başladı. Annem eline terliğini alınca hemen koşarak yanıma geldiler.
Kocaman olmuşlar hâlâ anne terliğinden korkuyorlar ya. Sen de kork bence Dalyacım. Çünkü sende yiyebilirsin. Ben yeteri kadar yedim iç ses. Bu bana yeter. Peki Dalya. Hadi yatağına. Sana iyi geceleerr. Sana da iyi geceler iç seess.
A

nnem elindeki terliği yere koyup tekrardan giydi. Bu sırada bakışını babama çevirdi. Babam sırıtarak bize bakıyordu. Annem sinirle "Özgür KAYAHAN!" dedi. Babam anneme dönüp "Efendim güzel karıcım. (Bilerek bu şekilde yazdım arkadaşlar. Mesela; ağabey kelimesi bana okunurken çok ağır geliyor. Bende bu şekilde yazmaya karar verdim.)" dedi. Annem sinirle soluyup "Sen niye hâlâ oturuyorsun?" diye sordu. Babamın yüzündeki sırıtma silindi. "Çünkü oturmak istiyorum aşkım. Neden olsun başka." dedi. Annem eline terliği alıp "Sizde koca bebeksiniz Özgür Bey. Doğruca yatağa. Ben yarın için hazırlanayım sizlerde (Elinde ki terlikle beraber hepimizi gösterdi.) götünüzü havaya dikip yatın. (Sonra tekrar babama döndü.) Hadi Özgür, yatağa." dedi. Babam tam itiraz etmek için ağzını açmıştı ki annem elinde ki terliği babama attı. Babam terliği fark edince koşarak bizim yanımıza geldi. Hepimiz babamın bu hâline gülüp yukarıya çıkmaya başladık. Babam ağzında birşeyler geveleyerek bizi takip etmeye başladı...

Sabah yanağıma konan buse ile uyandım. Kuzey abim başımda dikilmiş bana bakıyordu. Gülümseyerek "Günaydın abi." dedim. Kuzey abim gülerek "Sana da günaydın güzelim. Hadi giyin de gel kahvaltı hazır." dedi. Kafamı tamam anlamında aşağı yukarı salladım ve banyoya girdim. İçeride ki işlerimi halledip dışarı çıkınca Kuzey abimin gittiğini fark ettim. Hızlıca üstümü değiştirdim ve elime çantamı alıp aşağıya indim herkes beni bekliyordu. Ben içeriye girince babamın ağzına attığı salatalık dilimi boğazında kaldı ve öksürmeye başladı. Barlas abim sinirle bir Lodos abime bir de bana baktı. Yüksek bir sesle "Ben bu terziye etek boyunu daha uzun tut dememişmiydim! Bu ne ya." dedi. Babam sonunda kendine gelip "Kızım eğer istersen bugün okula gitme. Gidip sana yeni bir forma alalım." dedi. Tam ben ağzımı açmıştım ki annem "Kapatın bakayım çenenizi. Kız istediği gibi giyinir." dedi. Kuzey abim isyan dolu bir sesle "Giyinsin annecim giyinsin de bizim yanımızda bu kadar açık olsun. Hem erkek milletini en iyi biz biliriz." dedi. Annem tek kaşını kaldırıp "Demek benim oğullarım, açık giyinen kızları ve kadınları süzüyor ha." dedi sorgular bir ses tonu ile. Lodos abim hızla "Anne, yok öyle bir şey. Tabii ki izlemiyoruz. Kuzey'in demek istediği bizler de erkeğiz. Bir erkeği en iyi biz tanırız." dedi. Annemm tam ağzını açmıştı ki "Ben istediğimi giyerim abilerim. Sizlerde buna karışamazsınız. Sonuçta çıplak değilim." dedim ve yerime oturup kahvaltımı yapmaya başladım.

Kahvaltı faslı bitince hep beraber okul için Barlas abimin arabasına bindik. Öne ben, arkaya Lodos abim, Kuzey abim ve Batı oturdu. Ayliz ve Alp'i babam giderken bırakacaktı. Hep beraber okula gelince ben ve Batı arabadan indik. Batı abim, Kuzey abim ve Lodos abim gelip bizimle vedalaştılar. Onlar bize sarılırken tüm gözler üzerimizdeydi. Bunu umursamadan onlardan ayrılıp okula girdik. İlk iş olarak müdürün yanına çıkıp sınıfımı ve ders programımı öğrendim. Şansımıza Batı ile aynı sınıfa yani 12/A ya geçmiştim. Batı ile içeriye girince tüm bakışlar yine bize döndü. Yanımıza bir kız grubu geldi. Kızlardan biri elini Batı'nın omzuna koyup "Batı, bebeğim bu kız da kim?" dedi. Yüzümü buruşturup Batı'yı kendime çektim. Kızın i havada kalınca bana bakıp "Ne yapıyorsun sen be?" diye yükseldi. "Sanane be. Bir iş yaparken sana mı soracağım." dedim ve Batı'yı biraz daha kendime çektim. Kız sinirle "Bana bak kı-" cümlesinin devamını getiremeden Batı "Yeter artık İrem*. Rahat bırak beni. Git şuradan." dedi ve beni bir yere oturttu. Direk yanıma o oturunca onun sırası olduğunu anladım. Birşey demeden ters ters o İrem denen kıza bakmaya başladım. İrem ve arkadaşları tam bana doğru yürüyordu ki içeriye öğretmen girdi. İrem elini bana sallayıp yerine oturdu...

 İrem elini bana sallayıp yerine oturdu

اوووه! هذه الصورة لا تتبع إرشادات المحتوى الخاصة بنا. لمتابعة النشر، يرجى إزالتها أو تحميل صورة أخرى.

"Hu hu huuuu🎉🎉
4.000 olduk. İyi ki varsınızzz."

"Öncelikle merhaba arkadaşlar, nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Ben iyiyim. Bir bölümün daha sonuna geldikk. Bir konuya açıklık getirmek istiyorum.
*; Benim okulda nefret ettiğim bir kız. Bir ara en yakın arkadaşıma aşıktı(arkadaşım erkek.) Gizlice bizim fotoğrafımızı çekip kendisini benim yerime koymuştu. Sonra ise telefonuna el konuldu falan filan. İsmi İrem olanlar varsa lütfen kızmayın.
Neysee sizleri seviyorummm. Beğenmeyi ve yorum atmayı unutmayın.
Bir sonra ki bölümde görüşürüzzz"

Ay Yüzlümحيث تعيش القصص. اكتشف الآن