Dalya 17 yılının sırf bir intikam uğruna heba olduğunu öğrenir. Gerçek ailesi ise Dalya ile mutlu bir aile olmak ister.
Bakalım Dalya ve gerçek ailesi nasıl anlaşacak?
Dalya geçmişte yaşadığı travmaları atlatabilecek mi?
Birlikte görelim. İyi okumal...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aklın başına gelince pişman olacağın bir şeyi sakın yapma ~Mevlana
Akşam Araf'la benim odamda yatmak konusunda karar verdik. Ama ben Batı sakince uyuyana kadar onun yanında kalacağım. Bu konuyu bırakın da benim asıl merak ettiğim uyuşturucuyu nereden buldular. Asıl bunu merak ediyorum.
Kuzey'in ağzından♠
Batı ve Dalya kahvaltıdan sonra evden çıktılar. Bende sofrayı toplamaya yardım ettikten sonra odama çıktım ve ders çalışmaya başladım.
Tamı tamına 1-2 saat ders çalıştıktan sonra telefonumun çalma sesini duydum.
Bu kim ki ya Biraz sus Abuzer Niye ya? Hem Abuzer ne oğlum. Tüm karizmamıçizdin. Görende karizması var sanacak. Te Allah'ım. Var tabiki. Yeter bir sus ya. Başımın etini yedin resmen. Tamam tamam sustum. Sen telefona bak. İzin verdiğin için sağol Abuzercim.
Telefonuma uzandım. Arayan Nevra'ydı. Bu neden beni arıyor ki. Açarsan öğrenebiliriz. İstemeye istemeye telefonu açtım. "Ne var Nevra?" diye sordum. "Aaa Kuzey'cim. Neden öyle açıyorsun çok ayıp." dedi ve bir kahkaha attı. Telefonu kulağımdan uzaklaştırıp hoparlöre aldım. Hemen sonra da sesi kaydetmeye başladım. "Ne istediğini söyleyecek misin artık?" dedim. "Tamam tamam patlama söylüyorum." dedi ve bir sessizlik oldu. "Batı uyuşturucu kullanıyor. Evden gitmeden önce öğrendim bende. Odasında ki çekmecelere bakarsan öğrenirsin." dedi. Resmen başımdan aşağı kaynar sular döküldü. "Ne saçmalıyorsun be sen. Aptal aptal konuşma. Nereden bulsun benim kardeşim uyuşturucuyu." dedim sinirle. "Bana inanmıyorsan git kendin bak. Hadi sana bay bay Kuzey'cim." dedi ve telefonu kapattı. Hızla ayağa kalkıp Batı'nın odasının önüne geldim. Elimi kapının koluna koydum. Elim istemsizce titriyordu. Lütfen, lütfen Nevra saçmalıyor olsun. Kapının kolunu açıp içeri girdim. Odası gayet düzenliydi. Çekmeceleri karıştırmaya başladım. En sonunda bir çekmecede içinde beyaz bir toz olan şeffaf bir poşet -uyuşturucu- vardı. Onu oradan aldım ve koşarak abimin odasına gittim.(Barlas'ın odasına) Kapıyı açıp "Abi!" dedi. Abim her zaman ki gibi çizim yapıyordu. Beni görünce çizmeyi bırakıp bana baktı "Kuzey ne oldu abicim." dedi. Elimdekini ona uzattım. Paketi alıp incelemeye başladı. "Kuzey bu da nereden çıktı?" diye sordu. Hemen ses kaydını açtım
"Ne istediğini söyleyecek misin artık?" "Tamam tamam patlama söylüyorum." "Batı uyuşturucu kullanıyor. Evden gitmeden önce öğrendim bende. Odasında ki çekmecelere bakarsan öğrenirsin." "Ne saçmalıyorsun be sen. Aptal aptal konuşma. Nereden bulsun benim kardeşim uyuşturucuyu." "Bana inanmıyorsan git kendin bak. Hadi sana bay bay Kuzey'cim."
Abim şaşkınca bana bakmaya başladı. Derin bir sessizlik olduktan sonra "Bu da ne demek oluyor Kuzey?" dedi. Dudağımı bilmiyorum anlamında büzdüm. Sorduğu soruya cevap vermek yerine "Gidip annem ve babama söylememiz gerekiyor abi." dedim. Kafasını 'Tamam' anlamında aşağı yukarı salladı. Elindeki paket ve benim telefonum ile aşağıya indik. Aynı şeyleri babam ve anneme de gösterdik. Annem ağlamaya başladı. Ayliz annemin yanına gidip ona sıkıca sarıldı. Babam ise etrafta fır dönüyor ve abilerimle konuşuyordu. O sırada içeriye koşarak Alp girdi. Ama annemi ağlayarak görünce "Ayne ne oydu şana." dedi. Lodos abim kalkıp yanına gitti. "Alp, abicim. Annem bir konuya üzüldü. O yüzden ağlıyor. Hadi gel biz seninle dışarı çıkalım." dedi. Alp kafasını 'hayır' anlamında sağa sola salladı. "Hangi konuya üzüldü aynem?" diye sordu. Abim ise "İnternette bir habere üzüldü bebeğim. Boşver sen. Hadi gel çıkalım." dedi ve Alp'i kucağına alıp odadan çıkardı...
