-33-

2.6K 338 271
                                    

Biraz sürpriz oldu, erken geldi bölüm.
Bölüm günlerini muhtemelen Cuma yapacağım artık ama iki haftada bir gelmeye devam edecek. Keyifli okumalar, iyi geceler ❤️‍🩹🫂

🩹

Cehalet kuyusuna atılmış, artık tamamıyla karanlığa alışmış, yobazlaşmış toplumlar aynı kuyunun dibinde ışık arayan çocuklar doğurur. Yetiştirir, değil. Yalnızca doğurur.
Eli ışığa uzanan çocukların ellerine vurulur, gözleri kapatılır. Yarattıkları zihniyetin içinde temiz zihinler öldürülür.
Işığın kavuruculuğuyla kuyunun ardının ne kadar tehlikeli olduğu fısıldanır boş zihinlere. Zihinler aynı zihniyetle dolmaya, toplum daha da rezilleşmeye başlar. Hükmetmek için gerçeğin günah olduğuna inandırılır.
Merak edenler cezalandırılır çünkü gerçek bilgi sözde gerçeği, cehaleti korkutur.

Işığın kavuruculuğuna değil, yüzleri aydınlatışına odaklandığımda anladım.
Yanlış bir zihniyetin içinde büyüdüğümü anladım.

Bulut ve ben, yozlaşmış bir toplumun kirletmeye çalıştığı zihinlerle yaşıyoruz.
O kuyudan çıkmış olsak bile kuyunun içindeki toz toprak hala bir yerlerimize tutunmuş, yüzleri kızarmayan insanların pis düşüncelerinin içimize işleyişi bizim en büyük utancımız.

Ona kızamayışım bundandı çünkü onu en iyi ben anlardım.

Ve belki de yalnızca kendimeydi kızgınlığım. Bir yanım kendimi suçluyordu. Bir yanım onu kendimden soğuttuğumu, ona iyi gelemediğimi bağırdıkça gözümden düşen yaşların ardı arkası kesilmiyordu.

Acıya alışmak.

İçinde olduğum bu rezil duruma öylesine alışkındım ki aslında içten içe Bulut'un ellerimin arasından kayıp gideceğinin ben de farkındaydım.

Acıya alışmış olmak yaşanabilecek tüm mutlulukları öldürürdü. Acıya alışmak umudu öldürürdü. Acıya alışmak ruhu öldürürdü.

Işığa alışık olmayan birinin içini aydınlatamazdınız zaten.

Yalnız bir göz kamaşması değil sorun. Gözler alışsa ruh alışmaz. Zihnim karanlığa batmış haldeyken gözlerimin gördüğü ışık ruhumu aydınlatmıyor.

Geri kapanacağına inanmışım o ışığın.

Her açıldığında kapatmışlar çünkü. İnsanlar tarafından karanlıkta bırakılmaya alıştığım için yaşadığım tüm bu mutluluğun geçici olduğunu biliyordum.

Varlığından bir haber yaşadığım bu ışığın söneceğini biliyordum.

Bana uzatılan o elin kesileceğini biliyordum.

Bulut ışığı açmak istediğinde, ya da bana çıkmam için elini uzattığında o eli kesecekler, bize bir yaşam borçlu olan toplum bize bir gelecek de vermeyecek, alacaktı onu benden, biliyordum.

Yine bize fısıldananlar yüzünden, yine dilleri büyük, akıllarıysa küçük bir toplum tarafından acı çekiyorduk. Küçükken çektiğimiz acının bıraktığı izler bizi birbirimizden uzaklaştırıyordu, onlar suçlu olsa bile.

Ruh CinayetleriWhere stories live. Discover now