-9-

6.6K 553 407
                                    



Bu bölümde fazlaca kan, vahşet, mide bulandırıcı unsur söz konusu, hassas olanların okumaması iyi olacaktır.

Göğüs kafesimdeki yangın sönmüştü. Sonunda içimdeki alevler değildi canımı yakan. Hep sönsün istememiş miydim zaten? Bunun iyi bir şey olması gerekirdi ama değildi.

Üşüyordum. Sanki bu defa göğüs kafesime kar yağmış da her yeri buz tutmuş, içimi üşütüyordu. Yangının alevinden koruyayım derken onu da üşüttüm, biliyorum. Yine toparlayamadım, biliyorum.

İliklerime kadar üşüyordum şimdi, kaldığım oda sıcacıktı ama içimin soğuğu sıcaklığın önüne geçiyor, titretiyordu beni. Kalbim sıkışmaya başladığında içimde, korumaya yemin ettiğim çocuğu koruyamadığımı, asla da yapamayacağımı biliyordum.

Beni üşüten şey karşımdaki görüntü değil, bendim. Karşımdaki adama diğerlerinin aksine vicdanım bile sızlamadı ama öldürdüğü ergenliğimdeki anılarımın hepsi birer kar tanesiydi de yüreğime yağıyordu. Diğerlerinin aksine bu anılar birer kıvılcım değildi, kar tanesiydi çünkü o yıllarda ben çok üşümüştüm.

Koray. Beni iyileştireceğini sandığım adam. Bana elini uzattığında eli bana alev olan, beni yakıp kül eden adam.

Düşmüşüm, her yerim yara bere. Gelen üzerime basıp geçiyor, bir tekme savuruyor. En sonunda o geliyor, kalbime doğru uzatıyor elini, yardım edecek, dokunuşu beni iyileştirecek sanıyorum. Kalbimi ellerinin arasına alıyor, parçalıyor, un ufak ediyor.

İlgisizliğin ortasında sahte ilgisine tutunduğum o adamdı Koray. Ona aşık değildim, arkadaşım olduğunu düşünmüştüm ama öyle değildi. Bana elini uzattığında bu dipsiz kuyudan kurtarmak için sandım ama tek yaptığı beni yukarı çekip sertçe tekrar kuyuya bırakmaktı.

Başlarda ilgili davranıp çoktan sevgimi ve güvenimi kazanmış, ona sırtımı yaslamamı sağlamıştı. Gel gör ki öyle profesyonel biriydi ki arkamı dönüp elindeki bıçakları görene kadar kanadığımı fark etmemiştim bile.

Her daim dik duruşlu, cesur bir adamdı Koray. Hiçbir zaman geri adım attığını görmemiştim bile. Bu yüzden belki de başlarda yanında güvende olduğumu hissediyordum.

Çok geçmeden habersiz fotoğraflarımı çekip okulun itiraf sayfalarında, dedikodu gruplarında paylaşıp adımı çıkaracağını nereden bilebilirdim ki? Çektiği etek altı, bacak, açık yakamdan gözüken göğüslerim gibi fotoğraflar yüzünden okulda iğrenç gözlerle bakılan o kız olmuştum.

Kimse fotoğrafları çekenin kim olduğunu sorgulamadı. Kimse fotoğrafları çekenin ne kadar pezevenk olduğunu söylemedi. Habersiz çekilen fotoğraflarım yüzünden sürtük yine ben oldum.

İşin kötüsü bu fotoğraflar yayıldığında da Koray'a sığınmıştım. İlk gün bana sarılıp beni teselli etmiş, ertesi gün upuzun bir mesajla çıkıp gitmişti.

Koray fotoğraflarımı satmıştı.

Belki de fotoğraflarım hala internette dolaşıyordu. Bunun tek sebebi de Koray'dı. Sattığı fotoğraflarımla iyi para yürütmüş, ülkeden kaçıp gitmişti.

Bir çizik de onun için attım, dirseğimin içine.

Bir kez daha ruhum öldürüldü, kimse dönüp bakmadı bile. Koray'ın bıraktığı yıkımla uzunca bir süre daha devam ettim okula ama öğretmenlerin bile ayıplayarak baktığı o kız oldum.

İşte bu yüzden karşımda gördüğümde dik duruşu bu defa beni güldürmüştü. Geçmişin soğuğu içimi yaksa da gülümsemem silinmedi.

Ruh CinayetleriWhere stories live. Discover now