32.Bölüm-Gece 12..

160 15 4
                                    

🌊

Mutfaktan yorgun adımlarımla çıktım.
Elimdeki kupayı sehpanın üzerine koyup kendimi koltuğa attım.
Elimede telefonu aldım ve koltuğa iyice yerleştim.
Arama kısmına girdim ve uzun uzun öylece baktım isimlere.
En sonunda derin nefesimi verip annemi aramaya koyuldum.

Telefon 2-3 çalışta açıldı.
-Alo.
-Alo annem nasılsın.?
Dedim sesimi neşelendirmeye çalışırken.
-İyiyim yavrum sen nasılsın.
-Bende iyiyim ben şey diyecektim.
Durdum ve ağzımda karışan kelimeleri toparlayıp zar zor tekrar konuştum.
-Biz ne zamandır görmüyoruz bir birimizi.
-Serkan'da göreve gitti biraz uzun süreceğini söyledi.
-Ee kuzum?
Dedi annem dikkatlice beni dinlerken.
-Yani sana bi otobüs ayarlasak atlayıp bize gelsen hem senle bir şeyler konuşmam lazım.
-Olur yavrum zaten bende seni çok özledim.
Diyip durdu annem.
-Ama Serkan erken gelir felan rahatsız etmesem sizi ben iyi olmaz mı.
-Ay anne Serkan bir şey demez zaten!
-Öyle olsun yavrum peki.
Ne zaman tuttuğumu bilmediğim nefesimi dışarıya verdim ve tekrar söze girdim.
-Anne ben sana bi otobüs ayarlayıp yarın erkenden gel olur mu?
Annem biraz durdu ve en sonunda konuştu.
-Olur yavrum.
-Ben seni terminalden alırım annem.
-Tamam kuzum!
-Hadi Allah'a emanet ol yavrum görüşürüz.
-Sende anne görüşürüz!

Diyip telefonu kapattım.
Anneme nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum ama elinde sonunda öğrenecekti gizlenecek bir konuda değildi zaten.
Tam aramalar kısmından çıkacakken Serkan yazan yere tıkladım ve tekrardan kulağıma götürdüm telefonu.
Telefon uzun uzun çaldı sabırsız bir şekilde beklerken sesini duydum..
Sanki onun sesini duyduğumda zaman kavramı yok oluyordu öyle garipti ki...

-Alo bebeğim!
Dedi yorgun sesiyle.
-Sevgilim,nasılsın.
-İyiyim balım sen napıyosun.
-Bende iyiyim bir şey diyeceğim sana!
-De bakalım.
-Annem gelicek yarın bize..
-Aa iyi olmuş zaten yalnız kalmamı istemiyordum!
-Ama bahsetmedim hiç bir şeyden.
-Gelince konuşursunuz.
-Öyle yapıcam zaten.
-Tamam balım benim şimdi kapatmam lazım yorma kendini lütfen.
-Tamam sende dikkat et.
-Ederim balım görüşürüz.
-Görüşürüz.

Telefonu tamamen kapatıp çayımı yudumladım.
Televizyondaki herhangi bir diziye odaklanmışken gözüm saate kaydı.
20:34'dü saatin nasıl geçtiğini bile fark etmemiştim.
Diziye iyice odaklanmışken zilin çalması ile irkilip yavaşça ayağa kalktım.
-Bu saate kim gelir Allah aşkına!
Diyerek söylene söylene kapının önünde durdum.
Delikten bakmaya yeltendiğimde kargocu olduğunu anladım.
Yavaşça kapıyı açtım.
-Buyrun!
-Serkan beyoğlu burada mıydı?
-Evet eşiyim ben..
-Hı,buyrun hanımefendi.
Diyip elime bir mektup uzattı.
Mektupa biraz baktıktan sonra aldım.
Adama tam kimden geldiğini soracakken merdivenlere yöneldim bende arkasından öylece baka kaldım.

Kapıyı kapattım ve elimdeki mektupa baktım.
Kimdendi bu not!
Neden korktuğumu dahi bilmiyordum ama içime bir korku oturmuştu.
Karnıma giren ağrı ile hızlı adımımla koltuğa oturdum.
Buz gibi olan ellerimle kağıdı açmaya başladım.
Zarfı kenara koyup notu tamamen açtım.

'Sevgisiz oğlum Serkan;

Lafı uzatmayı sevmem.
Sana açık açık konuştum,karın ve karnındaki o çocuk!
Diken üstündesiniz.
Bana yaşattığın her şeyleri sana yaşatacağım Serkan.
Beni ister ciddiye al ister alma umrumda değil ama sana son kez söylüyorum "Diken üstündesin"
O çocuk rahat doğmayacak rahat yaşamayacaksınız Serkan!
Ben sana diyeceğimi dedim.
Bugün ne yapıp ne edip gece saat tam 12'de deniz kenarındaki büyük oyun parkında ol!'

KOMUTANIM!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin