25.Bölüm

209 8 0
                                    

SERKAN;
2-3 AY SONRA;

**Her günü yazmak istemedim biraz olaylar ilerlesin diye ay yaptım zaten rutin işleri yapıyorlar ikiside**

Sandalyede duvara yaslanmış uyukluyordum ama timdekilerin susmayacağını biliyordum göreve daha 5 saat vardı o yüzden biraz kestirsem iyi olacaktı ama timdekiler bir salise ile susmuyorlardı..
Gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başlarken Pusat'ın sesini duydum.

-Komutanım söylemesi ayıp gece beşik mi salladınız!
Dedi kahkaha atarken gözlerimi açıp ters ters baktığımı anlayınca yine söze girdi.
-Tamam komutanım sustum.
-Olsun ama Pusat bi ara oda olcak!
Dedi ordan Mert gülerek.
-Lan bana sağdan soldan geliyorlar ha.!
Dedim bağırarak.
-Tamam komutanım uyuyun siz!
-Pusat kaşınıyorsun!
-Tamam komutanım özür dilerim.
Dedi Pusat patavatsızca.
Derin bir nefes alıp tekrar gözlerimi kapattım.

Bi iki süre gözlerim öylece gözüm kapalı kaldı ama belimin ağrısına dayanamayıp kalktım sandalyeden.

-Oğlum söndür şunu her yer sigara kokuyor.
Dedim dağılmış saçımı düzeltirken.
-Tamam komutanım kusura bakmayın.
Cebimdeki telefonu çıkarıp açtım hızlıca.
Telefon 3 çalışta açıldı.

-Alo.
-Alo balım nasılsın.
Dedim bahçeye çıkarken.
-İyiyim sevgilim sen napıyosun.
-Bende görevi bekliyorum işte daha çok var.
-Anladım bende evde öyle oturuyorum.
-Tamam balım bende göreve gidip gelicem.
-Dikkat et Serkan.
-Tamam karıcım.
Diyip telefonu kapattım.
Telefonu cebime atıp binaya yöneldim.

Odaya girdim ki herkesin gözü beni
Buldu.
-Ne bakıyon.
Dedi kafamı sallarken.
-Çok yakışıklısınız komutanım!!
Dedi Pusat aynı patavatsız gülüşüyle.
-Pusat.
-Hani 20-30 şınav mı yoksa susmak mı canım kardeşim hı?!
Dedim sandalyeye oturken.
-Susmak susmak!
-SUS O ZAMAN.!
Dedim Pusat'a doğru.
-Peki abi ama minik kalbim kırıldı yani..
-Kırılsın.

-Komutanım saat kaç gibi çıkıcaz.
Dedi ordan Ekrem.
-Şu an saat.
Diyip kolumdaki saate baktım.
-7 buçuk bizde işte 10'da hazır olucaz 11 de çıkıyoruz 12'de oraya varıcaz.
-Tamam komutanım..
Diyip oturduğu yere döndü Ekrem.
Ekrem iyi çocuktur aslında sesi çok çıkmaz boş konuşmazdı içine kapanıktı.

Boş boş yeri izlerken ayağa kaktım.
Gözüm Berk'i aradı ki orda öylece uyuduğunu gördüm.
Yanına gidip yere eğildim.
Timdeki herkes beni izlerken Berk'e doğru.
-Pışt!
Dedim kafasını biraz iterten.
-Berk..
-Lan!
-Uyansana.!
Dedim sesimi daha yükseltirken.
-LAN!
-Ulan ayı.!
Dediğimde Berk gözlerini açıp gülmeye başladı.
-Ya of uyuyordum lan ben çok güzel bir şekilde.
-Aa ama prenseslerin uykusundan uyandırdık özür dileriz paşam.
-Ya..
Dedi Berk mızmızlanmaya başlarken.
-Uyan hadi uyan daha çok işimiz var uyan.!

***
Görevden çıkmıştık ama fena yorulmuştum.
Saat gecenin kaçıdır bilmiyorum ama hava kapkaranlıktı.
-Furkan!
Dedim koridordaki yankılanan sesimle.
-Buyrun komutanım.!
-Çıkıyorum ben bi sorun olursa haber ver.
-Tamam komutanım.
Bahçeye çıkıp otoparka doğru ilerledim.
Arabanın kapısını açıp hızlıca otoparktan çıktım.
Yarın görev yoktu ve nöbetim..
O yüzden evede sadece yatacaktım planım bu yöndeydi.
Yorgunluktan kaza yapmasam iyidir.
Ana yolda bir tane bile araba yoktu çünkü saat 02:48.
Arabada çalan rastgele radyoyu kapatıp yola devam ettim.
Kafam şu an hiç bir ses şey alacak halde değildi.
Sadece ama sadece onun sesine ihtiyacım vardı..

KOMUTANIM!Where stories live. Discover now