30.BÖLÜM

168 10 2
                                    

Yazım yanlışı olursa kusura bakmayınnn
~
Shamil-Yüce Tanrım.

Bıraktın gittin, çok şey değişti
Günden beri doğrulamadım hâlen
Madem bizi ben bitirdim, yok mu iraden
Niye dize geldin hemen?

Sancılarım, bu korkularım
Geçti zaman, ben buna yanarım
Ve doğar güneş, sen sanma sakın
Beni yaralarsın (beni yaralarsın)
Uzaklardan yavaş yavaş bir his bıraktı bana
Gel ve yanaş (gel ve yanaş)
Yoksun, hiç olma yanımda
Yaralarım var, yanıma yoldaş

Beni bana geri ver Yüce Tanrı'm
Akıl bile kalmadı, muhtacım
Beni bana geri ver Yüce Tanrı'm
Kulların hepsi mi yalancı?

Beni bana geri ver Yüce Tanrı'm
Akıl bile kalmadı, muhtacım
Beni bana geri ver Yüce Tanrı'm
Kulların hepsi mi yalancı?
~
-Belkide..
-Belkide istemiyor hayat bizi?.
Dedim oldukça kısılan sesimle.
Tekrar arkası dönük konuştu.
-Belkide..
-Belkide her şey benim.
-Her şey benim saçma sapan duygularım yüzündendi.
Geniş sırtını incelerken tekrardan konuştum.
-Her şeyi bırakıp kaçamazsın Hayat bu kadar basit bir yer değil.
-Basit olmayacağını en iyi ben bilirim Damla anlatma bana.
Sert sesi kulaklarımı tırmalıyordu ki ayağa kalktım.
Ben harakete geçtiğim anda mutfağa girdi.
Arkasından bende girdiğimde balkona çıkmıştı.
Terliklerimi ayağıma geçirip ellerine demire yaslayıp kafasını dik bir şekilde karşıya dikmiş Serkan'ı gördüm.

-Gelme Damla.
Dedi yanına geçerken.
-Gelme,geldikçe kaçamıyorum senden.
Dedi derin bir soluk alırken.
-Kaçma.
Dedim düz bir seste.
-Kaçtıkça kayboluyorsun.!
-Kaybolmak istiyorum.
Dedi kafasını bana çevirirken gözleri gözlerimi buldunca konuştum.
-Yaptığın onca şeye rağmen hala yapmaya devam ediyorsun Serkan kendin gel artık!
Hızlıca söze girdi.
-Gelemiyorum!
-Ben bir kadına yalvarmadım Damla ama..
-Nolursun yardım et çıkayım şu bataklıkta kaç gece uyumadım bilmiyorum gözlerime uyku girmeden göreve gidiyorum hani gidip gelmemek istiyorum öleyim vurulayım diyorum onuda mı beceremez insan yapamıyorum Damla!
-YAPAMIYORUM!
-Serkan ilk önce sakin ol!
-ONUDA YAPAMIYORUM!
Sesi öyle sert öyle soğuk çıkıyordu içim parçalanıyordu.
-İçeri gir!
Dedi dümdüz sesle.
Hiç bir şey demeden öylece dikilmeye devam ettim.
-İçeri gir Damla üşüyeceksin!
-Sen girmeyene kadar gitmiyorum.
Dediğim anda Serkan derin bir nefes aldı.
-Yürü!.
Diyip kapıya yöneldi.
Arkasından bende içeri girdiğimde dolaptan bardak çıkarıyordu.
Mutfak masasının sandalyesini çekip oturdum yavaşça.
-Anlamıyorum ben.
Dedim çatallanan sesimle
Eline aldığı suyu alıp karşımdaki sandalyeye oturdu.
-Bende kendimi çözemiyorum.
-Neden böylesin neden yaptın bunu bilmiyorum ya bi insanın mimiği bile oynamaz mı hani ned-
Dediğim anda konuşmaya başladı.
-Korkuyorum Damla çok korkuyorum!
-Böyle düşünmüyordum ama çok korkuyorum neden böyle bilmiyorum ama sana zarar gelir ona zarar gelir diye kendimi yiyip bitiriyorum!
-Diken altındayım ya ben bir gitsem gelmesem ne olucak?
Dedi kaşlarını çatarak ve sustu ve nefesini dışarıya verdi başını arkaya attığında konuştum zar zor.
-Sen bunun için mi bu kadar?
-Bunun için!
-Serkan..
Dedim kaşlarımı çatarken.
-Sen benim tanıdığım tanıyacağım en güzel baba olacağını biliyorsun!
Derin bir of çekip başını kaldırdı ve gözlerime baktı.
-Çok zor.
-Çok zor Damla hani ya ben sıkıntılıyım yada hayat bana oynuyor!
Dedi sinirden gülüyordu.
-Dün gece kafam çok yerinde değildi.
-Biliyorum..
-Hı?!
-Biliyorum sarhoştun aradın beni.
Serkan aceleyle konuştu.
-Ne,ne dedim!
-Kötü bir şey demedin zaten ama işte konuştun öyle.
-Emin misin?
-Eminim.
-Peki.
-Serkan.
-Sen bana bir şey demiştin..
-Ben artık kavga bağırış istemiyorum demiştin.
-Evet dedim.
-Bende istemiyorum nolursun yeter artık bağırma çağırma istemiyorum!
-Kontrol edemiyorum kendimi!
-Etmelisin işte sorununda bu!!
-Damla.
-Bir şey istesem?
Dedi sesi oldukça sakin çıkıyordu bu sefer.
-İste..
Dedim düşünmeden.
-Dizinde uyusam?
İstediği bu muydu?!
Buysa şu an Serkan'a olan sinirimi bedenemi terk ediyordu..
Hayır hayır kendimde kalmalıydın!
-Olur..
Serkan ayağa kalktı.
Bende sandalyeyi itip hızlıca mutfaktan çıktım.
Salona geçtiğimde koltuğun kenarında olan battaniyeyi aldım Serkan çoktan koltuğa geçmişti.
Koltuğa oturdum anda Serkan başını bacaklarım yasladı.
Battaniyeyi öylesine üstüne atıp ellerimle saçlarını karıştırmaya başladım.
Serkan'ın gözlerini yavaşça kapatmaya başlarken konuşmaya başladı.
-Yorgunum.
-Hem fiziksel hem mental.
-Yoruldum.
-Çok güzelsin Damla uzaklaşamıyorum senden..
-Kendi kendimi bataklığa atıyorum boğuluyorum.
Nefesimi dılarıya verip konuşmaya başladım.
-Serkan.
-Hı?
-Ben seni özledim.
-Ne?!
-Ben eski Serkan'ı özledim gülen eğlenen espri yapan saçma salak şeyler yapan Serkan'ı.
-Bende özledim kendimi Damla.
-Şu şeyleri halledeyim öbür Serkan'a haber salarım.
Dedi küçük bir gülüşle.
Öylesine attığı bir gülüş bile içimi ısıtırken konuştum tekrar.
-Söyle biraz erken gelsin çünkü çok sıkıldım!
-Söylerim..
-Ama sende bana bir söz ver..
-Ne sözü.
-Öyle çekip gitmem yok,sen gidince benimde beynime kan gitmiyor Damla!
-Tamam.
Dedim sıkılmış bir şekilde.
-Özür dilerim Balım..
Dedi anda sözler ağzımda kaldı.
Açtığım ağzımı kapatıp ufak bir gülümseme ile alnına küçük bir öpücük bıraktım.
Geri çekilip saçları ile oynamaya devam ettiğimde Serkan yavaşça sağına döndü.
Yavaş yavaş gözlerini kapatırken ben elime telefonumu aldım.

**
Çoktan uyumuş olan Serkan'a bakıp elimdeki telefonu koltuğa bırakıp yanımdaki yastığa uzandım.
Yavaş haraketlenince kalkıp yastığı Serkan'ın başının altına koydum.
Serkan biraz haraketlenince hızlıca üstündeki battaniyeyi üstüne çekip salondan çıktım.
Sıcak bir duşa girip rahatlamak istiyorum o yüzden dolaptan giyeceklerimi çıkarıp yatağın üstüne koydum ve banyoya girdim.

~

Saçlarımın tamamen kurumasına izin vermeden kurutma makinesini fişten çıkardım.
Saçımı öylesine topuz yapıp ayağa kalktım.
Serkan'ın hala uyuduğunu düşünken salona girdim..
Evet hala uyuyordu.
Geldiğimi anlayacak olacaktı ki haraketlendi ve kafasını doğrulttu.
-Damla?
-Duş aldım o yüzden kalktım yanından.
Diyip koltuğa oturdum.
Serkan gözlerini ovuşturup konuştu.
-Çok mu uyudum.?
-Yani..
-Olsun dinlendin en azından.
-Öyle de,benim göreve gitmem lazım.
Kafamı geriye atıp konuştum.
-Peki..
Serkan'ın kolları bedenimi sararken yanağıma bir öpücük bıraktı ve geri çekilde.
-Uzun.
-Hemde oldukça uzun bir görev.
-Ne kadar uzun..
-Bilmiyorum ama..
-1 ay kadar sanırım dahada uzayabilir bilmiyoruz.
Tam konuşacakken devam etti.
-O yüzden gitmeden dışarıdaki işlerimi halletmem lazım.
-Peki.
-Çıkıyorum ben.
-Tamam eve tekrardan gelecek misin?
-Gelicem sonra tekrar gidicem.
-Peki dikkat et.
Serkan telefonunu alıp bana yaklaştı.
Beni biraz kendine çekip yanağımdan öpüp geri çekilde.
-Dikkat edin.
-Tamam..

***

Serkan:

Evin kapısını kapatıp montumun fermuarını çekip merdivenlere yöneldim.

Son basamağıda indikten sonra apartmanın kapısını açacağım anda arkamdaki ağır acı ile gözlerimin karamasının ardından kendimi yerde buldum.
Gözlerim ve beynim beni terk ederken duyduğum tek ses oydu.
-Seni gökte ararken yerde buldum.!
Sanırım bu sefer yapabileceğim hiç bir şey yoktu..

30.Bölüm Sonu..
Biraz geç oldu bölüm kısıra bakmayınn..🫶🏻🤍🔥🩷

KOMUTANIM!Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt