28.Bölüm.

192 12 3
                                    

'Ne zamandır yoktum buralarda yoğundum atamadım affedin hadi öptüm sizii iyi okumalarr'

💙

***
-Hamilesiniz..
Duyduğum sesle bütün sesler durdu.
Sanki bütün dertler,sorular,kavgalar bağırışlar durdu.
Durdu her şey sanki..Ama herkes devam ediyordu hayatına.
Ayakkabılarım zar zor beni ayakta tutarken arkamdaki Serkan'a döndüm.
Ellerini başının üstünde birleştirmiş öylece bana bakıyordu.

Mutlu değildi..
Yüzünde ufak bir gülümseme dahi yoktu oysa benim yüzümde oldukça büyük bir gülümseme vardı.
-Emin misiniz?
Dedim Doktora dönerek.
-Evet hatta..
Diyip kağıtlara daha dikkatli baktı.
-2 Haftalık...
Yüzümdeki gülümseme daha büyüdü.
-İyi günler.
Diyip doktor sandalyeden kalktı ve odadan çıktı.
Tekrar Serkan'a döndüm.
Bu sefer sadece bir gamzesi gözüküyordu.
Ama mutlu değildi ne sevinmişti ne gülüyordu.
-İyi misin.?
Dedim ellerini tutarak.
-İyiyim sadece b-..
-Beklemiyordun.
Dedim sesim kısık çıkmıştı.
-Evet.
-Neyse daha durmayalım oda soğuk hadi..
-Peki.
Moralim bozulmuştu.
Neden böyle demişti.?!
Baba olmak için can atan bir adam şu an sevinmiyordu bile!

Hastaneden çıktığımızda içimdeki heyecan git gide artıyordu..
İçimde bir şey vardı ne garip?!
Neler olacaktı bu saatten sonra.
Neler olacak nasıl devam edicem ne yapacağız aklımda gram fikir yoktu.

Otoparka girdiğimizde Serkan konuşmaya başladı.
-Sevgilim benim iki üç işim var dışarda seni eve bırakayım ben eve girmeyeceğim.
Öyle soğuk bir sesle konuşmuştu ki.
-Peki.
Sesim kısık çıkmıştı.
Arabanın kapısını açıp hızlıca koltuğa yerleştim.
Neden bu kadar soğuktu içim ürperiyordu..
Serkan'da arabaya bindikten sonra hızlı haraketlerle arabayı çalıştırdı.
Kafamı Serkan'dan çekip cama çevirdim.
Arabaları incelerken kafamı çevirmeden konuştum.
-Kaçta gelirsin eve..
-Yemeğe yetişirim.
-Tamam.
Dedim ve ne yemek yapacağımı düşündüm.

***
Eve girdiğimde hızlıca üstümü değiştirdim.
Kafamdaki sesler durmuyordu.!
Mutfağa girip kafamı dağıtmak istiyordum Serkan'ın neden böyle davrandını bilmiyordum.
Sevinmemi bile yarıda bırakmıştı resmen.
Bir bebek için kaç laf edip başımın etini yemişti!?
Kaç kere hayal kurup söylemişti.
Kaç kere yani kaç kere bunları yapan adam şu an o adam yoktu karşımda!

Düşüncelerin içinde patatesleri kestim.
Salçasını tuzunu biberini ayarladıktan sonra tencereye biraz su koyup kapattım.
Derin nefesimi dışarıya bıraktım.
Bu küçücük yemek bile beni yoruyordu..
Ama bir tane yemekle olmayacağını anlayıp hızlıca dolaptan makarnayı çıkardım.

20-30 dakikamı da makarnaya verdikten sonra ikisinin altınıda iyice kıstım.
Mutfak sandalyesini çekip oturdum.
Elime telefonumu aldığımda saatin ne ara akıp gittiğini anlamamıştım.
07:21'di.
Serkan hala ortalıkta yoktu.
Ne işi vardı ki bügün askeriyeden erken çıktığını biliyordum ama ne olmuştu da gitmişti birden.
Telefondan bilmek bilmeyen favorilerime bir tane daha kıyafet ekleyip gezinmeye devam ettim.
Elbette bunları almayı çok istiyordum ama oldukça pahalılardı.
Kenarımda bir birikimin vardı aslında ama onları başka günler için kullanacaktım.
Aklımdan hiç çıkmayan ihtimali tekrar gözden geçirdim.

KOMUTANIM!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin