27.Bölüm

227 10 2
                                    

**
Bayılmanın içinde bir uykudaydım sanki.
Gözlerimi yavaş yavaş açıyordum.
Doğrulmaya çalışacaktım ki arkamdaki güç ile durdum.
Kafamı çevirdim hızlıca.
-Bal.
Balım demiyordu yada dili varmıyordu.
-Hadi gelmeyicektin neden geldin ki.
Dedim koltuktan kalkarken.
-Gelmek istedim.
Hiç bir şey demeden mutfağa girdim.
Arkamdan geldiğini hissederken belimi tuttu.
-Herkesin gözünün önünde olmanı istemiyorum.
Diyip sustu.
-Geri kafalı değilim ama açık giymeyede karşı değilim sadece..
Diyip tekrar sustu.
-Rahatsız oluyorum böyle kıyafetleri sevmiyorum hem bana sormadan iş yapmanı bilmiyorum Damla sen bilirsin..
-Düzeltmeye çalıştım olmadı Serkan adam imzalı kağıdı teslim etmiş ne yapıcam bilmiyorum!
-Tamam düzelticem ben ama sen önce yapmak istiyor musun istemiyor musun sadece bir cevap istiyorum.

Kısa bir süre susup derin bir nefes aldım.
-İstemiyorum.
-Peki ben halledicem ama şimdi her şeyi düzeltmemiz gerekiyor.
-Ben artık kavga istemiyorum Damla lütfen bak..
-Sadece senin yanında sakin kalabiliyorum başka zamanlarda olmuyor Damla gerçekten yapamıyorum sanki bir parçam gibisin.
-Sadece sen sadece senin yanında sakin oluyorum o yüzden artık kavga bağırış istemiyorum.
-Ben Eski Serkan olmak istiyorum Damla.

-Tamam eski Serkan ol..
-bende senin saçma salak sorularına cevap vereyim ne dersin?!
-Mükemmel olur derim sen ne dersin.!
-Bende mükemmel olur der-
Serkan hızlıca belimi kavrayıp biraz yukarı kaldırdı ve o an öptü beni.
Uzun süre öyle kalmak isterdim ki biraz geri çektim kendimi.
Gözleri gözlerimi buldu bu kez.
Kahverengi gözleri sadece bana parlıyordu sanki öyle gözüküyordu..
-Neden sevgi sözcüklerine sığamayacak kadar güzelsin!?
Dedi kısık bir sesle.
-Güzel sözmüş..
-Tabii,kızım kocanı ne sanıyosun sen!

Dedi gülerek ve mutfaktan çıktı arkasından bende yürüyordum.
Karnımın ağrısı biraz daha azalmıştı ama midem hala bulanıyordu.
Serkan'a söylesemiydim.
Yada sadece bir ilaç mı içmeliydim?
Kafamdaki sorularla beraber koltuğa oturdum.
-İyi misin sen yüzün çok solgun..
-İyiyim sadece biraz midem bulanıyor.
-Damla kaç gündür aynı şeyi diyorsun..
-Hadi bi hastaneye gidelim hem bir ilaç alalım.
-Evde ilaç var..
-Mesele ilaç değil Damla hadi kalk itiraz istemiyorum.
-Ama Serkan hastaneleri sevmiyorum.
-Sanki ben bayılıyorum..
Dedi ve ayağa kalktı.
-Hadi balım kalk!
-Of
Dedim ayağa kalkarken.
Küçüklükten beri hastaneleri sevmiyorum o hastane kokusu bile rahatsız ediyor beni.
Ağır ağır yatak odasına girdim.
Üstüme sadece ceketimi aldım ve yatak odasından çıktım.
-Hazırım ben.
-Ne çabuk..
Dedi hızlıca.
-Giyinmedi ki sadece ceketimi aldım.
-Peki o zaman ayakkabılarını giy.
Ayakkabılarıma uzandım hızlıca.
Zar zor giyip bağcıklarını bağladım.
Serkan'da ayakkabılarını giyip kapıyı kapattı ve bana döndü.
-Hadi bebeğim.
-Geldim..
Diyip eğildiğim yerden kalktım.

Asansörden inip otoparka yöneldik.
Arabayı görüp hızlıca o yöne ilerledik.
Kapıyı açıp içeri girdim.
Bugün en kötü günüm olarak ilan edecektim artık başıma gelmeyen kalmamıştı.
Beynimin içi karmakarışıklı yavaş yavaş çözecektim ama sadece zamana ihtiyacım vardı.
O sırada Serkan arabayı çalıştırmıştı ana yola gitmişti bile.
Canım gram hastaneye gitmek istemiyordu.
Bu aralar herkes hastaydı zaten hastane epey kalabalık olacağına çok emindim.
-Serkan..
-Efendim gülüm.
-Gitmesem mi ben çok iyiyim.
-Olmaz gidiyoruz işte.
-O zaman bi teklifim var.
-Söyle bakalım.
-Şey bi avmeye gitsek orda eğlence alanları var oralarda vakit geçirsek.Söz kötü olursam gideriz..
-Emin misin,eminsen sağa dönüyorum!
-Dön dön!
Dedim heyecanla..
Serkan sağa dönerken derin bir nefes aldım ve yüzümdeki kocaman gülümsemeyle tekrar konuşmaya başladım.
-Bak bence  ilk çarpılan arabalara binelim bi seni ezeyim orda!
-Hım görelim bakalım kim kimi yeniyor.
-Görürüz!
Dedim gülerek ve elime aldım.
Mesajları kontrol ettim ki Emre Yazıcının mesajını gördüm.

KOMUTANIM!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin