Sekreter

31.bölüm

Kahve fincanımın dibinde kalanı içtikten sonra masama vurdum. Mary hala gelmemişti. Başımın ağrısının geçmesiyle birlikte biraz rahatlamıştım. Biraz empati yaparak Mary'nin yaşadığı gerginliği de anlayabilmiştim. Çok çalışmıştı ve şirketimin zarar görmesini tabiki istemezdi. Sevgili olmasaydıkta bu kadar stres yapardı ve uyuyamazdı. Şimdi onu kollarıma alarak bugünün geri kalanını verimli geçirmek-
"Bana yanlış dosyaları veren sendin değil mi?"
"Mary bana bunu sormayı kes. Bunu kanıtlayamazsın."
"Sen yaptın."
"Ee, ne yapacaksın yani? Kovulacak olan sen değil misin?"
"Benim kovulmam için şirketi zarara mı uğrattın?"
"Senden nefret ediyorum. Bunu anlamıyor musun?"
"A-ama neden? Biz seninle hiç yan yana gelmedik ki."
"Bu yer benim olmalıydı. Daha geçen gün şirkete gelen bir s*rtüğün değil. Marcus'a yakın olan ben olmalıydım."

Kaşlarımı çatarak Mary'nin odasına girdim. Odanın her yerine kağıtlar dağılmıştı. Mary'nin karşısında Bayan Osis duruyordu.
"Sorun nedir?"
Bayan Osis masum bir ifadeye bürünürken Mary hızla ellerini masaya vurdu.
"Bana yanlış dosyaları vermiş!"
"Efendim ben öyle bir-"
Elimi havaya kaldırdım.
"Susun. Teker teker."
"E-Efendim ben hiç bir şey yapmadım. Birden beni buraya çağırıp suçlamaya başladı. Ben sadece elime ulaşan belgeleri ona vermekle yükümlüydüm. Bunu ona anlatamıyorum ki."
Mary'e döndüm. Şok içinde bana baktı.
"Efendim hayır. Kağıtlara bakın. Üzerinde imzası bulunanlara."
Yerdeki kağıtları toplayarak önüme bıraktı.
"Bunlar elime ulaşan raporlar. Bunlarsa doğru hesaplama raporları."
Kağıtları inceledim.
"Kontrol etmiş miydin?"

Mary yutkundu. Geri çekildi. Bayan Osis'e döndüm.
"Çık. Bunu sonra konuşacağız."
Bayan Osis çıktıktan sonra kapıyı kapatıp kilitledim.
"Bana kontrol ettiğini söylemişti."
"İnanmamalıymışsın. Sana başka evrak vermiş miydi? Hatırlıyor musun?"
Onları da kontrol etmemiz gerekebilirdi.
"Marcus doğruyu söylüyorum. Sen gelmeden önce cidden farklı konuşuyordu. Beni kovdurmak için yaptığını-"
Stresten yüzü kıpkırmızı olmuştu. Masayı sıkmaktan parmak boğumları beyazlamıştı. Yanına ilerleyerek yüzünü kavradım ve öptüm.

"Her şeyi duydum güzelim. Sana inanıyorum. Onu kovacağım."
Yutkunarak kağıtlara baktı.
"Onun yanında neden bana inanmıyormuş gibi yaptın?"
"Onu şirketin ortasında kovacağım."
"B-Ben bana inanmadın sandım."
Belini kavrayarak sıktım.
"Diğer raporları da kontrol eder misin bebeğim? Başka bir iş kaçırmak istemiyorum. O kadını kovacağım ve sevgilimle uğraşmamayı öğreteceğim."