7.bölüm

1.1K 47 1
                                    

"Gel!"
Odasına girdiğimde kafasını bilgisayarından kaldırmadı.
"Kahvenizi getirdim."
Sesimi duyduğunda kafasını hızla kaldırdı.
"Neden geldin?"
Sesi sert çıktığında kaşlarımı kaldırdım. Ayağa kalkıp elimdeki kahve fincanını aldı. Masasına koydu.
"İyi misin?"
"Evet. Gayet iyiyim Marcus Bey. Siz nasılsınız?"
Büyükçe gülümsediğimde kafasını salladı.
"Peki. Tatilini çöpe attığına göre fazlasıyla iş aşkıyla tutuşuyor olmalısın."
"Hı hı..."
Bana öyle bir bakış attı ki yerimde çivilendim.

"Toplantıya gireceğiz."
Kafamı salladım. Elimdeki dosyaları işaret ettim.
"Evet, efendim?"
Arkasından ne gelecekti kim bilir?
Elinin tersini yanağıma sürttü.
"Kötü olursan izin bile almadan çık. Olur mu? Ben halledeceğim."
"Tamam."
"Eğer bayılacak gibi hissedersen kolumu sık."
"Tamamdır."

"Ciddiye al beni."
"Sizi hep ciddiye alıyorum Marcus Bey."
Neden onunla alay ettiğimi düşündü ki?

"Tamam."
Saatine baktıktan sonra kupasını eline aldı.
"İlaçlarını aldın değil mi?"
"Evet. Sabah içtim."
"Akşam içmedin mi?"
Kafamı olumsuz anlamda salladım.
"Neden?!"
"Uyuyakalmıştım."
"Bu akşam iç."
"Tamam. İçeceğim."

Dudaklarımı birbirine bastırıp çantama bakındım.
"Bu arada, masraflar için..."
"Sorun değil."
"Sorun. Bu bir sorun."
BORÇLU KALAMAM.
"Hayır. Değil."
"Evet. Öyle."
İnatlaştığımda kaşlarını kaldırdı.
"Ne zamandır patronuna kafa tutuyorsun?"
"Ona borçlu kaldığımdan beri..."
"Bana borçlu falan değilsin Mary."

Gözlerimi gözlerine diktiğimde yüzüme eğildi.
Resmen bakışma yarışması yapıyoruz!
Göz kırpmamak için direnirken yüzüme biraz daha eğildi. Burnu burnuma çarptığında gözlerimi kırpmış oldum. Kafamı geriye çekerek hızla uzaklaştım.

"Madem bu kadar ısrarcısın o zaman maaşından keseceğim."
"Maaş?"
Kafasını salladı.
"Maaş, evet."
Dudaklarım aralandı. Elimi göğsüme bastırdım.
"Ben maaş mı alacağım?"
"Evet? Buna neden şaşırıyorsun?"
"Stajyerler maaş almıyor. Bu yüzden şaşırıyorum."
"Dün gece hesabını kontrol etmedin mi?"
Çantama uzanıp telefonumu elime aldım ve banka hesabıma girdim.

"Tanrı'm..."

Büyük bir kahkaha attığında dudaklarımı birbirine bastırdım.
"B-Bu... çok..."
Bir ay için yedi bin dolar...
STAJYER DİYE GEÇİYORUM!

"Toplantıya geç kalacağız. Hadi çıkalım."

Sekreter Where stories live. Discover now