12.bölüm

958 41 5
                                    

Kahvesini masasının üstüne bırakınca kafasını bilgisayardan kaldırdı.
"Bu kahve burada kalsın. Bir tane daha yap. Bu seferki soğuk olsun."
"Tamamm..."
Hızlıca buzlu ve acı bir kahve alarak geri döndüm. Koşturarak odasına girdiğimde ayakta gördüm. Kahvenin kupası yerde kırılmıştı.
Marcus elini masaya koymuş bana bakıyordu.
"Ah, yandınız mı?"
Dudaklarını birbirine bastırarak kafasını olumlu anlamda salladı.
Neden bu kadar sakin duruyor?
Gömleğini çıkarmıyor.
Yanına ilerleyerek elimdeki soğuk bardağı masaya koydum.

"Yeni mi döktünüz?"
Gömleğini çıkartırken elimin yanmasıyla dudağımı ısırdım. Hızlıca gömleğini çıkarttım.
Göğsüne üflerken gömleğini sıyırdım. Gömleği yapışmıştı.
"Çok dökülseydi o adamın da mı gömleğini çıkartacaktın?"
"Ne?"
Şokla kafamı kaldırınca gömleğini yere bıraktı.
Göğsündeki kızarmış yere baktım.
"Su tutmalıyız. Soğuk su."
"Soğuk kahve getirdin ya."
"Ah, doğru!"
Hızla bardağı alarak göğsüne tuttum.
"Parmağını da tut."
Diğer elimi tutarak yanan parmaklarımı bardağın yanına bastırdı. Kahve sıçrayarak üstüne dökülünce dudaklarımı yaladım.

"Çok acıyor mu?"
"Hayır."
Bardağı uzaklaştırarak yanmış yere baktım.
"Kabarmasa iyi olur. Hastaneye gitmeye ne dersiniz?"
"Yıkasam iyi gelir diye düşünüyorum."
"Soğuk su iyi gelir."
Bileğimi tutarak odasının içindeki lavaboya girdi. Suyu açarak elimi suyu altına soktu.
"Göğsünüz yanıyor!"
Elimi göğsüne koydu. Bileğimi çekmeme izin vermedi. Dehşetle ona baktım.
Diğer elime su alıp göğsüne döktüm.

Ayaklarımı zemine vurarak elimi çekmeye çalıştım.
"Bir daha o adama yaklaşma."
"Marcus Bey şuan bunun sırası mı?!"
Elimi bırakınca sendeledim. Göğsündeki yanığın soğuduğundan emin olduktan sonra peçeteyle kuruladım. Koşarak dolaptan yanık kremi aldım. Göğsüne kremi sürerken
Belimi tuttu. Yüzünü yüzüme doğru yaklaştırdı. Kremi yaydıktan sonra bekledim.
Yanağını yanağıma değdirince irkildim. Sakalları batmıştı.

Aklıma gelen şeyle geri çekildim.
"Bilerek mi döktünüz?"
Marcus elini lavabonun kenarına koyarak kaşını kaldırdı.
Şok içerisinde ağzım açıldı.
"Gerçekten bilerek mi döktünüz?!"
Geriye doğru adım attım.
"KENDİNİZİ YAKTINIZ MARCUS BEY!"

BU ADAM NE ZAMAN MANTIKLI ŞEYLER YAPACAKTI?!
SIRF O ADAMA YAKLAŞMAMAM İÇİN KENDİNİ YAKMIŞTI.
SIRF YAKLAŞMAMAM İÇİN...

"Tabiki bilerek yapmadım Mary."
Bana doğru bir adım attı.

Sekreter Where stories live. Discover now