15.bölüm

928 40 0
                                    

"Durun Marcus Bey."
Marcus'un bileklerini tutarken engelleyemedim. Elleri gömleğimin düğmelerini çözerken acıyla inledim.
"D-Dur."
Gömleğimi çekiştirirken birkaç düğmesi yeri boyladı. Beyaz braletimle karşısında dururken göğsümdeki kızaran yere baktı. Üfledi.
"Çıkar bunu."
Gömleğimi yere bırakırken avucuna aldığı suyu göğsüme serpti. Elimdeki çantam yere düşerken braletimin askıları omuzlarımdan düştü.

"Hastaneye gidelim."
"Yanık kremi."
Beni bırakarak dolabı açtı. Yanık kremini eline alarak neredeyse yarısını eline sıktı ve göğsüme sürdü. Soğuk krem vücudumu ürpertirken dudağımı dişledim.
"Üstüne bunu giy."
Ceketini bana giydirdikten sonra önünü ilikledi.
"Hızlıca arabaya koşacağız."
Ceketinin yanık yere değmemesi için uzak tutmaya çalıştım. Boşta olan elimi sıkıca tutarak çekti. Asansöre girdikten sonra yüzüme dikkatlice Baktı.
"İyisin değil mi?"
"Krem hafifletti."
Marcus duran asansöre kimsenin binmesine izin vermedi. Hızlıca park alanına vardık.

"Kucağıma almamı ister misin?"
"Sorun yok."
Arabaya vardıktan sonra kapımı açtı.
Arabayı hızlıca çalıştırdı.

Kupası üstüme düşmüştü. İçindeki sıcak kahve göğsümü haşlamıştı.

Arabanın direksiyonunu tek eliyle döndürürken diğer eliyle elimi kavradı. Ana yola çıktığımızda gaza yüklediğinde çığlık attım.
"Yavaşla! Lütfen!"
Ayağını gazdan çektiğinde derin derin nefesler aldım.
"Lütfen, hızlanmayın."
Sesim titrediğinde elimi daha sıkı tuttu.
"Tamam."
"K-Kemerimi takamam."
"Takma. Varacağız."
Beş dakikayı bulmadan hastanenin önüne vardık.

☆☆☆☆

Yanaklarıma yapışan saçları kenara çekti. Göğsüm pansumanlanmıştı. Elimi sıkıca tutarken hemşirenin gelmesini bekledik.
"Arabada bağırdığım için üzgünüm."
"Ben üzgünüm."
Hemşire bize birkaç krem önerdi. Marcus hemşirenin elindeki kağıdı aldıktan sonra birkaç soru sordu.
Vücudumda iz kalma ihtimali olduğunu söylediğinde nefesimi tuttum.

Göğsümdeki pansumanlanmış kısma baktım.

Sekreter Where stories live. Discover now