•30. DARBE ALMAK

71 14 80
                                    

Yorum sınırı: 50
Vote sınırı: 5

TurkodiRoma: Ben yağmurum geceye

Dolu kadehi ters tut: Dilerim ki

Krobak: Broken

Krobak: Broken

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Gürkan Uysal

Gecenin bu kör vaktinde yine o neon ışıkların arasındaydım. Her gece olduğu gibi. Kendimi kaybetmek istediğim yerdeydim.

Benim hayatımın anlatılacak çok büyük bir tarafı yoktu. Geçmişimi geleceğimle kapatmaya çalışmıştım ama bunu bile başaramamıştım. Hiç bir şeyi başaramadığım gibi.

O gece annemi kurtaramadığım gibi.

O gece annemin karnında ki kardeşimi kurtaramadığım gibi.

O gece o iki canı kurtaramadığım gibi.

Gecenin zifir karasıydı. Ağlama sesleri, bağırışlar etrafı doldurmuştu. En çokta annesinin karnını tutarak ağlamasının çığlıkları...

Karşısında ki babası elinde ki kanlı bıçakla yeniden annesine ilerledi. Yeniden bıçağı karnına soktu çıkardı, soktu çıkardı... Bir zaman sonra ağlama sesleri kesildi. Acı dolu feryatlar yerini derin bir sessizliğe bıraktı.

Annesi ölmüştü, karnında ki kardeşiyle. Ve o sadece saklanmış olanları izlemişti. Hiç bir şey yapamamıştı. Annesinin ve daha doğmamış kardeşinin ecelini izlemişti.

Azrail elinde ki bıçakla evden hızlıca çıktı. Küçük çocuğun burnuna kan kokusu geliyordu. Saklandığı yerden çıktı ve annesine baktı.

Annesinin karnında derin delikler, o deliklerden akan kanlar...bacak arasından akan kan... Annesi ölmüştü. Onu o küçük yaşında bile anlamıştı.

Ne derdi annesi, "Hiç bir şeyden korkma oğlum, sevdiklerin için herşeyi yap."...

O sevdiklerini kurtaramamıştı. Ölmelerine izin vermişti. Belki de saklandığı yerden çıksaydı annesi ve kardeşi yerine o ölecekti. O ölecekti ve annesiyle kardeşi yaşayacaktı.

Korkaklık yapmıştı. Engel olmalıydı ama o daha beş yaşında bir çocuktu. Beş yaşında ki bir çocuk nasıl korkarsa bu görüntüden o kadar korkmuştu.

Küçük ve paytak adımlarıyla annesinin yanına ilerledi ve yere doğru eğildi. Annesinin gözleri açıktı ve oğluna bakıyordu. Küçük çocuğun kalbinde bir umut filizlendi. Gözleri açıksa yaşıyor olabilir miydi? Daha beş yaşındaydı... bunu düşünmesi kadar normal bir durum yoktu.

Minicik elini annesinin şiş karnına koydu. Gözlerinden korkunun esiri olan yaşlar dökülürken "Anne, yaşıyorsun dimi?" diye mırıldandı. Ne çok isterdi annesinden bir cevap duymayı.

KIRIK KALPLERWhere stories live. Discover now